Ölüm orucu direnişini sürdüren avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için bir çok ilde yapılan eylemlerde, taleplerinin derhal karşılanarak tahliyeleri istendi.
“Adil yargılanma” talebiyle başladıkları ölüm orucu direnişini 225. gününde sürdüren avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için İzmir, Mersin, Hatay ve Van’da yapılan eylemlerle adalet istendi.
İZMİR
İzmir Barosu, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı İzmir Temsilciliği’nin çağrısıyla Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan eylemde direnişte olan avukatlar Timtik ve Ünsal’ın fotoğraflarının yer aldığı, “Ebru ve Aytaç yaşasın” yazılı pankart açıldı.
HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür’ün de aralarında olduğu çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün katıldığı eylemde söz alan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, “Herkesin Ebru ve Aytaç’ı yaşatmak için mücadele etmesi gerek” dedi.
Yapılan açıklamada, Timtik ve Ünsal’ın adil yargılama ve adaletin sağlanması taleplerini güçlendirmek için ölüm orucunda olduğu belirtildi. Açıklamada, “Herkes bilmeli, bizler meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri olarak taleplerini tartışmasız bir şekilde destekliyoruz. Yargıtay’ı bir an önce karar vermeye ve adil yargılanma hakkının gereklerini dikkate almaya çağırıyoruz. Ebru ve Aytaç’ın tutulduğu hastanenin yönetici ve doktorlarını meslek etiğinin gereklerini hatırlamaya çağırıyoruz. Ebru ve Aytaç’ın sağlık raporlarını avukatlarından gizliyorsunuz. Bu suçtur. Sizin göreviniz bireyleri zorla müdahale ile tehdit etmeyi değil aksine insan onuruna sahip çıkmayı içerir” ifadeleri yer aldı.
MERSİN
Mersin Barosu, ÖHD ve ÇHD üyesi avukatların ölüm orucundaki tutuklu meslektaşları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna dikkat çekmek amacıyla başlattıkları “Adalet Nöbeti”ne 9’uncu gününde devam etti. Mersin Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlara kentteki siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de destek verdi.
ÖHD Mersin Şube Eşbaşkanı Hoşyar Sarıyıldız, sürdürdükleri Adalet Nöbeti’ne bundan sonra İstanbul’da Timtik ve Ünsal’ın bulunduğu hastane ve Çağlayan Adliyesi önünde devam edeceklerini duyurdu. Sarıyıldız, Timtik ve Ünsal’ın talepleri yerine getirilene kadar mücadele edeceklerini belirterek, kendileriyle dayanışma içerisinde olanlara teşekkür etti.
Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ise, Timtik ve Ünsal’ın adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olduğunu anımsatarak, “Bu ülkede hukukçularda adil yargılanma hakkında şikayet ediyorlarsa; o ülkede hukuk bitmiş demektir” dedi. Adil yargılanma talebiyle baroların da mücadele ettiğini vurgulayan Yeşilboğaz, “Bu ülkede ölümleri yaşamı kutsayalım. İnsanları yaşatalım. Birlik, beraberlik ve adalet içerisinde eşit bir şekilde yaşayalım” diyerek, geç olmadan taleplerin yerine getirilmesini istedi.
Konuşmalarda ardından etkinlik oturma eylemiyle son buldu.
VAN
ÖHD Van Şubesi de Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda açıklama yaptı. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede’nin de katıldığı açıklamada konuşan ÖHD Van Şube Yöneticisi Avukat Ebru Demirtepe, meslektaşlarının hayatlarının tehlikede olduğunu ve tahliye edilmeleri gerektiğini ifade etti.
Ünsal ve Timtik’in eylemlerinin bireysel talepleri olmadığını belirten Demirtepe, “Meslektaşlarımızın adil yargılanma talebi bu ülkede yaşayan 84 milyon vatandaşın talebidir. Taleplerini haklı ve meşru görüyoruz. Van’dan bir kere daha soruyoruz; neyi bekliyorsunuz meslektaşlarımızın ölmesini mi?” diye konuştu.
HATAY
HDP Hatay İl Örgütü de Timtik ve Ünsal’ın durumuna dikkat çekmek amacıyla partilerinin İskenderun ilçe örgütü binasında basın toplantısı düzenledi. HDP İl Eşbaşkan Kerem Nalbant yaptığı açıklamada, devletin temel sorumluluğun insanları yaşatmak olduğunu belirterek, “Elinde yetkileri bulunduranlar, ölümler olmadan harekete geçmelidirler” dedi.
Nalbant, “Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal bedenleri ölüm orucuna yatırmaları 18 yıldır bu iktidarın, yalanına, talanına, hukuksuzluğuna ve adaletsizliğine karşı bir çığlıktır. Bu çığlığa sahip çıkmak ve büyütmek; Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’a nefes olup, yaşamlarına katkı sunmaktadır”, diyerek tüm duyarlı ve vicdan sahibi kamuoyunu Timtik ve Ünsal’a sahip çıkmaya davet etti.
* * * * * * * * *
Ölüm orucundaki Ebru Timtik’e ‘ekmek’ işkencesi
Ölüm orucunda olan avukatlar Timtik ve Ünsal için Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’nde yapılan bugünkü eylemde, 225 gündür ölüm orucunda olan Ebru Timtik’e hemşirelerin hergün ekmek gösterip, “yer misin” diye sorduğu aktarıldı. Zulmünü arttıran iktidarın sonunun yaklaştığını kaydeden HDP Milletvekili Kaya, yetkililere seslendi ve “Sanmayın ki sırtınızı dayadığınız bu devran devam edecek” dedi.
Avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın “adil yargılanma” talebiyle başlattıkları ölüm orucu direnişi sürüyor. Timtik’in bulunduğu Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’nde nöbet devam ederken bugün de hastane önünde yapılan açıklama ile bu hukuksuzluğa derhal son verilmesi istendi.
HDP Milletvekili Hüda Kaya ve CHP Milletvekili Ali Şeker’in de katıldığı açıklamada üzerinde Timtik ve Ünsal’ın fotoğraflarının yer aldığı “Adalet sağlansın. Ebru ve Aytaç yaşasın” pankartı taşındı.
TİMTİK’İN DAYISI: ÇOCUKLARIMIZIN YAŞAMASI İÇİN HER ŞEYİ YAPARIZ
Söz alan Ebru Timtik’in dayısı Yıldırım Deniz, Ebru Timtik’in tutulduğu hastanenin hapishane gibi olduğunu söyledi. Hücre hücre eriyen avukatların yalancı tanıkların ifadelerine karşı bedenlerini açlığa yatırdıklarını söyledi ve ekledi: “Çocuklarımızın yaşaması için her türlü şeyi yapmaya razıyız, diyaloğa açığız. Bir an önce tahliye edilmelerini istiyoruz.”
Ölüm orucu direnişinde olan avukat Aytaç Ünsal’ın eşi avukat Didem Ünsal ise tüm hukuk yollarını kullanmaya devam ettiklerini kaydetti. Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD), Anayasa Mahkemesi’ne Timtik ve Ünsal için tahliye tedbirli başvuruda bulunduğunu söyledi. Ancak, “Tedavi görmedikleri” belirtilen raporu dahi istemeden “tedavi gördüklerini” iddia edip, pandemi ve tecrite ilişkin beyanları görmezden gelerek ciddi tehlike altında olmadıkları gerekçesiyle kabul etmediğini aktaran Ünsal, “Onları teşhir etmeye devam edeceğiz. Verdikleri kararlarla onları öldürmeye çalışıyorlar” dedi.
‘EBRU’YA EKMEK GÖSTERİP, YİYECEK MİSİN? DİYE SORUYORLAR’
Ebru Timtik’in hastanede sürekli taciz altında olduğunu belirten Ünsal, “225 gündür ölüm orucunda olan bir insana her gün ‘ekmek yiyecek misin’ diyerek ekmek gösteriyorlar, direncini mi kırmaya çalışıyorsunuz?” ifadelerini kullandı. Bakırköy Sadi Konuk Hastanesini işaret eden Ünsal, başhekim ve hemşirelerin Timtik’e zorla müdahale etmek istediklerini vurguladı ve devam etti: “Zorla müdahaleye izin vermeyeceğiz, sakat bırakılmalarına izin vermeyeceğiz, öldürmelerine izin vermeyeceğiz.”
Pandemi hastanesi olduğu için Covid-19 hastalarının geldiğini, öte yandan jandarmaların pis kıyafetler ve postallarıyla hastanede dolaştığını belirten Ünsal, Ebru Timtik’in ihtiyaçları için götürülenlerin 24 saat bekletilirken tuz ve şeker paketlerinin açıldığına dikkat çekti. Ünsal, “Bu açıkça Ebru’yu öldürmeye çalışmaktır” diye konuştu.
KAYA: İNSANLIKLARINI KAYBETMİŞ BİR ZİHNİYETLE KARŞI KARŞIYAYIZ
HDP Milletvekili Hüda Kaya, “adil yargılanma” talebi için kimsenin yaşamdan kopmasın diye çığlık atmak için buluştuklarını söyledi. Lime lime dökülen bir yönetimle karşı karşıya olduklarını belirten Kaya, Türkiye’nin her yerinde adaletsizliklerin ayyuka çıktığını dile getirdi. “Böylesine dökülmüş, vicdanları çürümüş, ahlaki inançları çürümüş, insanlıklarını kaybetmiş bir zihniyetle karşı karşıyayız” diyen Kaya, “İnsanlar geçmedikleri yolun cezasını ödüyor, önünden geçmedikleri bankaların cezasını ödüyor. Evlenmeyen, çocuğu olmayan insanlar olmayan çocuklarını gönderdikleri dersanelerin cezasını çekiyor. Gizli tanıkların olmayan olayların tanıklıklarıyla, sahtekarlıklarıyla bedel ödüyor. İnsanca yaşayalım, barış olsun, insanlık demek özgürlük demek diye zindanda bedel ödemeye devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Sağlık emekçilerine, askerlere, politikacılara, polislere, hakimlere, savcılara seslenen Kaya, “Sanmayın ki bu adaletsizliklerle kendini var eden zihniyet hep böyle devam edecek. Siz sanmayın ki sırtınızı bu zalimlere dayayarak bu devam edecek. Bu zalimliğin, bu iktidarın sonu geldi. Yaptıkları haksızlıklar, verdikleri adaletsiz kararlar, işledikleri insanlık suçlarının hesabını verecek. Sanmayın ki devran hep böyle gidecek” dedi.
Huzurun ve barışın yolunu hep birlikte açma çağrısı yapan Kaya, “Biz yaşamı savunuyoruz, ölümleri değil anlamıyor musunuz?” diye konuştu.
ŞEKER: HERKES İÇİN ADİL YARGILANMA HAKKINI İSTİYORLAR
İftiracı tanıklar, olmayan olaylar ve kumpas davaları yüzünden insanların yargılandıklarının altını çizen CHP Milletvekili Ali Şeker de Timtik ve Ünsal’ın her an ölüme yaklaştığını kaydetti. Ölüm orucu direnişini doğru bulmasa da “adil yargılanma” hakkının herkes için hak olduğunu söyleyen Şeker, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın herkes için “adil yargılanma” hakkı istediğini söyledi.
Ölüm orucu direnişinin bırakılmasını istediklerini ancak avukatların kararlılıkla direnişi sürdürdüğüne dikkat çeken Şeker, “Sadece kendimiz için değil tüm Türkiye için ‘adil yargılanma istiyoruz’ diyorlar. İnsanları birilerinin yalanlarıyla aylarca, yıllarca içeride kalmasın. Devletin temelinde olan adalet duygusunu canlandırmak için göreve davet ediyorum” diye konuştu.
Adil yargılanmak için girdiği ölüm orucu direnişinde yaşamını yitiren Mustafa Koçak’ın da adaletsizlikler karşısında bedenini ölüme yatırdığını hatırlatan Şeker, şöyle devam etti: “Bu dönem iftiracı tanıklar olarak tarihe geçecek ama daha çok canımız yanmasın.”
Eylem, “Hak, hukuk, adalet”, “Ebru, Aytaç onurumuzdur” sloganlarıyla sona erdi.
* * * * * * * * *
AYM, ölüm orucundaki avukatların başvurusunu reddetti
Ölüm orucundaki avukatların tahliye başvurusunu reddeden AYM ne sağlık raporlarını inceledi ne de “hastanede tedavi görmeme” yönündeki beyanlarını dikkate aldı; “maddi veya manevi bütünlüklerine yönelik ciddi bir tehlike yok” dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın tahliye talepli tedbir başvurusunu reddetti.
AYM’nin kararında, hastane koşullarının, “Covid-19 salgını veya başka bir tıbbi nedenden kaynaklanan vakalara dayanılarak koşullarının yetersiz olduğunun iddia edilmediği” ifadesi yer aldı. Oysa avukatların görüşçüleri, koşulların hapishaneden dahi kötü olduğunu sık sık dile getirmişti.
‘SAĞLIK HİZMETİNE ERİŞİM İMKANINA SAHİPLER’
Bianet’in haberine göre kararda, “Hastanelerde tedavi altında tutulmakta olan başvurucuların sağlık hizmetlerine erişim imkânına sahip oldukları anlaşılmıştı” denilerek avukatların tedavi altında olduğu da öne sürüldü. Ancak Timtik ve Ünsal herhangi bir müdahaleyi kabul etmediğini beyan etti ve bu beyan doğrultusunda kendilerine müdahale edilmiyor.
‘DURUMLARININ CİDDİ OLDUĞUNA DAİR BİLGİ YA DA BULGU YOK’
Mahkeme, ölüm orucunun kritik aşamasında olan iki avukatın sağlığının ciddi bir tehlikede olmadığını da savundu: “Sadece tahliyelerine karar verilmemiş olması nedeniyle yaşamlarına ya da maddi veya manevi bütünlüklerine yönelik ciddi bir tehlikenin ortaya çıktığına dair bilgi ya da bulgunun olmadığı anlaşılmıştır.”
‘CEZAEVİNDE KALAMAZLAR’ RAPORU
AYM’nin 11 Ağustos tarihli kararında sağlık raporuna göre hapishanede kalamayacakları bilgisi de yer aldı: “İstanbul Adli Tıp Kurumu Raporu sonucuna göre, avukatlarda beslenme yetersizliğine bağlı genel durum bozukluğu ve kaşektik olduğunun tespit edildiği, halihazırda hastane şartlarında yatırılarak tıbbi takip ve tedavisinin sağlanması gerektiği, cezaevi şartlarında kalmasının sağlığı açısından uygun olmadığının belirtildiği…”
Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan tutuklu avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “hapishanede kalmaları uygun değildir” raporuna rağmen tahliye edilmeyerek 30 Temmuz’da hastaneye kaldırılmıştı.
Ölüm orucu eylemi 224. gününe giren Timtik, Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde; 193 gündür ölüm orucunda olan Ünsal da Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tutuluyor. İki hastane de pandemi hastanesi.
Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın tahliyesi için Anayasa Mahkemesine 10 Ağustos’ta başvuru yapılmıştı.
Başvuruda, “Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen raporlar gereğince tahliyeleri gerekirken haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunmaları ve tutuldukları hastane ortamında sağlık durumlarının daha da kötüye gitmesi hali de gözetildiğinde, tedbiren tahliye edilmesi için mahkemeye yazı yazılmasını talep ederiz” dendi.