Ankara, İstanbul ve İzmir’deki eylemlerde hasta tutsakların durumuna dikkat çekildi, “Durumları ağır, hemen bırakılmalılar” denildi.
438. F Oturması Hiyem Yolcu için: Artık ayakta dahi duramıyor
438. F Oturması, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinde bulunan müebbet hapis hükümlüsü Hiyem Yolcu için düzenlendi. Yolcu’nun 2019 yılında girdiği açlık grevi sonrası rahatsızlandığı ancak pandemi gerekçe gösterilerek tedavisinin başlatılmadığı kaydedilen açıklamada, ayakta dahi durmakta zorlanan Yolcu’nun hastalıklarının teşhisinin konulması ve derhal tedavisi istendi.
Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve tahliyelerinin önündeki engelin kaldırılması için her hafta düzenlenen F Oturmasının 438.’si, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutuklu bulunan Hiyem Yolcu için düzenlendi.
Covid-19 salgını nedeniyle online düzenlenen açıklamanın basın metnini Meral Nergiz Şahin ve Mehmet Acettin okudu. Müebbet hapis cezası alan, 16 yıldır hapiste tutulan Hiyem Yolcu’nun 2019 Mart-Mayıs ayları arasında tecride karşı destek amaçlı açlık grevi yaptığı hatırlatılan açıklamada, sonrasında bacaklarında kaşıntılı yaraların arttığı, kandaki lökosit değerinin normalin altına düştüğünün tespit edildiği ancak pandemi sürecine girildiği gerekçesiyle Yolcu’nun hastaneye görütülmediği, tetkiklerinin yarım kaldığı ve hastalığına teşhis konulamadığı kaydedildi.
‘YARALARI NEDENİYLE AYAKTA DURAMAZ HALE GELDİ’
Hapishane revirinde görevli cildiye doktorunun dahi bu süreçte görevine ara verdiğinden Yolcu’nun, şikayetlerini rahatlatacak ilaçlar dahi verilmediği bu nedenle durumunun giderek ağırlaştığı, yaraların iltihaplandığı ve ayakta duramaz hale geldiği belirtilen açıklamada, “Hiyem Yolcu son telefon görüşmesinde bu durumu yakınları ile paylaşmış, hapishane idaresinin pandemiyi bahane ederek hak gasplarını derinleştirdiğini, tedavi hakkı önündeki engellerin daha da arttırıldığını ve bu hak gasplarının kalıcı hale getirilmesinden endişe ettiklerini belirtmiştir” denildi.
‘ACİLEN TEDAVİ SÜRECİ BAŞLATILMALIDIR’
Yolcunun beyanında ayrıca; “normalleşme” adı altında getirilen yeni uygulamalarla, mektup alma ve mektup gönderim süresinin uzatıldığı, günlük gazetelerin bazen bir gün arayla bazen de haftada bir toplu olarak verildiği, sağlığa erişimin tamamen engellendiği, çok acil durumlar dışında hastaneye götürülmedikleri, tutsakların rahatsızlıklarına dair verdikleri dilekçelerindeki ifadelerden teşhis yapılmaya çalışıldığı ve zaman zaman ilaç yazıldığı, teşhis konsa dahi ilaçların dışarıdan gelen her şey gibi uzun süre bekletildiği, bu nedenle tedavinin geç başladığı ve aksayarak devam ettiği, bundan dolayı hastalıkların hızla ağırlaştığı ve bu şekilde ölüme terk edildikleri aktarılan açıklama şöyle devam etti: “Hiyem Yolcu’nun sağlık sorunlarının çözülmesi için, acil olarak hastalığına teşhis konulması ve tedavi sürecinin başlatılması gerekmektedir.
“İnsan hakları savunucuları olarak; Hiyem Yolcu ve diğer tüm hasta mahpusların sağlığa erişim ve tedavileri önündeki engellerin derhal kaldırılması ile hapishanelerde tedavi olanaklarının yetersizliği yanında pandeminin yarattığı riskler de göz önünde bulundurularak, tedavileri sağlanıncaya ve pandemi riski ortadan kalkıncaya kadar cezalarının infazına ara verilerek serbest bırakılmalarının sağlanması yönünde yetkilileri göreve çağırıyoruz.”
ANKARA
‘Tutsakların sağlık sorunları dikkate alınmıyor’
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, Sincan Kadın Hapishanesi’nde tutuklu bulunan Gülşah Adet’in durumuna dikkat çekti.
Ankara’da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 310. haftasında Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde kalan hasta tutsakların durumuna dikkat çekti.
İHD Ankara Şube binasında açıklama yapan İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, 27 yıldır tutsak olan Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’ndeki Gülşah Adet’in durumunu aktardı.
Gülşah Adet’in uzun yıllar hapishanede olması ve koronavirüs nedeniyle son dönemde çeşitli sağlık sorunları yaşadığını belirten Çevirmen, kronik eklem iltihaplanması ve ülseri olduğunu ifade etti. Hastalığın kontrol altına alınmasının gerekli olduğuna dikkat çeken Çevirmen, “Daha önce düzenli olarak kontrollere gidiyor olmasına rağmen pandemiden dolayı sevkler durdurulmuş ve sadece kampüs içindeki hastaneye gidebilmektedir. Hastaneye gidip döndükten sonraki karantina uygulaması da bulunduğu oda kapısının kilitlenip 14 gün boyunca hiçbir şekilde açılmaması şeklinde yapılmaktadır. Özellikle hastalar için, yanlarında kimsenin de olmamasından kaynaklı ihtiyaçlarını karşılama noktasında zor bir uygulama halini alıyor” diye konuştu.
‘SAĞLIK SORUNLARI DİKKATE ALINMIYOR’
Mayıs ayı sonlarında nedeninin hala anlaşılamadığı bir hastalığın kendisinde ve arkadaşlarında baş gösterdiğini aktaran Çevirmen, “Yaşadığı sağlık sorununun hala tanısı konulmamıştır. Hastalıkları tetikleyici olarak düşündüğü ve yeterince güneş almayan aşırı derecede nemli olan ve özellikle eklem iltihaplanması hastalığını da kötü etkileyen odasını değiştirme talebinde bulunmuştur. Ancak cezaevi idaresi salgın nedeniyle hiçbir şekilde oda değişikliği yapılmayacağını ve doktor raporu alması gerektiğini belirtmiştir. Revir doktorunun da dosyasında tüm bilgileri olmasına rağmen bu konuda bir şey yapamayacağı ifade ettiğini aktarmıştır” diye kaydetti.
Gülşah Adet’in gerekli teşhis ve tedavilerinin eksiksiz olarak yapılması çağrısı yapan Çevirmen, bir an önce tanının konularak tedaviye başlanması gerektiğini söyledi. Nuray, şunları belirtti: “Kendi doğalında yaşama zorluğuna sebep olan hapishanelerde bir de güneş almayan ve nemli olan koğuşlar birçok hastalığın oluşmasına ve ağırlaşmasına da zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle bir an önce oda değişimleri yapılmalıdır. Hapishanelerde yaşaması güç olan ve ağır olan mahpusların tahliyeleri de gerçekleştirilmelidir Bizler; Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi olarak 310. Haftada, Hasta Mahpusların durumlarını dile getirdik. Tüm bu sorunlar kalıcı bir şekilde çözülünceye kadar dile getirmeye, taleplerimizi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.”
‘MAHMUT DEMİREL SERBEST BIRAKILSIN’
İHD İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu, “Hasta tutuklulara özgürlük” sloganıyla bu hafta da Konak ilçesinde bulunan Eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür ve çok sayıda kişinin katıldığı eylemde açıklama yapan İzmir İHD Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek, Covid-19 en çok hasta ve yaşlı tutukluları etkilediğini söyleyerek, hasta ve yaşlı tutukluların derhal serbest bırakılmasını istedi.
Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde bulunan hasta tutuklu Mahmut Demirel’in durumuna dikkat çeken Çiçek, 27 yıldır hapishanede olan Demirel için şunları kaydetti: “Mide, bağırsak, kalp rahatsızlıkları ve migren ağrıları var. Ailesinden aldığımız en son bilgilere göre, sırt ağrıları olduğu için ortopedik yatak istemiş, parası verilmiş ancak yatak hala verilmemiş. Ayrıca hastalıklarının tedavisi de yapılmıyor. Uzun yıllardır hapishanede olup da hastalığı olmayan mahpus yoktur. Politik hasta mahpus Mahmut Demirel ve diğer hasta tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır.”
İZMİR
İHD İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu da “Hasta tutuklulara özgürlük” sloganıyla bu hafta da Konak ilçesinde bulunan Eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür ve çok sayıda kişinin katıldığı eylemde açıklama yapan İzmir İHD Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek, koronavirüsünün en çok hasta ve yaşlı tutsakları etkilediğini söyleyerek, hasta ve yaşlı tutukluların derhal serbest bırakılmasını istedi.
Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Mahmut Demirel’in durumuna dikkat çeken Çiçek, Demirel’in 27 yıldır cezaevinde olduğuna vurgu yaptı. Çiçek, şunları kaydetti:
“Mide, bağırsak, kalp rahatsızlıkları ve migren ağrıları var. Ailesinden aldığımız en son bilgilere göre, sırt ağrıları olduğu için ortopedik yatak istemiş, parası verilmiş ancak yatak hala verilmemiş. Ayrıca hastalıklarının tedavisi de yapılmıyor. Uzun yıllardır hapishanede olup da hastalığı olmayan mahpus yoktur. Politik hasta mahpus Mahmut Demirel ve diğer hasta tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır.”