ESP ve SKM, SKM Ankara eski Sözcüsü ve Eğitim-Sen üyesi Burcu Durak’ın polis tarafından kaçırılmasına ilişkin açıklama yaptı. Durak, “Bunları yıllardır yaşıyoruz ve birlik olarak üstesinden gelebiliriz” dedi. ESP Eş Genel Başkanı Tümüklü de, “Alışın biz her yerdeyiz, olmaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
ESP ve SKM, SKM Ankara eski SKM İl Sözcüsü Burcu Durak’ın polis tarafından kaçırılarak tehdit edilmesine ilişkin İHD Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ve Eğitim-Sen Ankara 5’nolu Şube Başkanı Mutlu Arslan, Karala Dergisi’nden Şamil Parlak da katıldı.
İlk sözü alan SKM Genel Meclis üyesi Gökçe Otlu, Burcu Durak’ın hem kaçırılıp, hem tehdit edildiğine dikkat çekerek, “Hiçbirini kabul etmiyoruz ve özgürlük mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Konuşmanın ardından kaçırıldığı anı anlatan Durak, iş çıkışında otobüs beklerken bir kadının yaklaştığını söyledi ve “Önce anlayamadım ne olduğunu, polis olduğunu ve konuşmak istediğini söyledi. Benim sizinle konuşacak bir şeyim yok dediğimde, ‘senin fikrinin önemi yok” dendiğini aktardı.
‘BİZ BUNLARI YILLARDIR YAŞIYORUZ’
Durak, zor kullanılarak araca götürüldüğünü, aracın kapısının da kilitlendiğini ifade etti ve konuşmasına şöyle devam etti: “Beni kaçırıyorlar diye bağırmaya başladım, insanlar geldiğinde biz polisiz denilince insanlar uzaklaşmaya başladı. Keçiören, Gazino tarafında gezdirmeye başladılar. Ben tedirgin olmaya başladım ailemden birine haber vermek istedim telefonuma el koydular. Bizim söylediklerimizi cevaplarsan sana atamanda yardımcı olabiliriz dediler. Biz devletiz dediler. Sonrasında araba içerisinde bir takım insanların isimlerini kullanarak nerede tanıdığımı ve ne için görüştüklerimi sordular. Yıllardır seni takip ediyoruz aileni daha önce de aradık sen geri adım atmıyorsun dediler. Eylemlere böyle gitmeye devam edersen tutuklarız dediler. Çok kötü de üslupları vardı. Dosyaların içeriğinden bahsetmeye başladılar. ESP/SKM içerisinde faaliyet güttüğüm yasal eylemler. Yaklaşık 40 dakika dolaştırıldım. Şiddet uyguladılar suratımı cama yapıştırdılar. Beni bir yol kenarına bıraktılar bir hafta içerisinde Ankara’yı terk etmezsem ailemin başına bir şeylerin geleceğini, şehri de dar edeceklerini söylediler. Bütün okullara CV’ni dağıtıyoruz iş bulamaz hale gelirsin gibi yaşam alanlarını daraltacak söylemlerde bulundular. Biz bunları yıllardır yaşıyoruz.”
Son dönemde İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasına karşın katıldığı eylemlerin sorulduğunu da belirten Durak, kadınlara şu çağrıyı yaptı: “Yalnız olmadığınızı bilin. Türkiye’nin bir çok şehrinde sokağa çıkan kadınların ne kadar kalabalık olduğunu bütün dünya gördü. Biz gerçekten bir ola ola bunların üstesinden gelebiliriz” şeklinde konuştu.
Durak’a polisler tarafından ismi sorulan İsmihan Özcan ise kendisinin eğitim emekçisi olduğunu ifade ederek, “Çocuklarımın, ismim üzerinden tehdit edilmesi kabul edilemez. Tanışıklığımız, toplumda yanlış olduğunu düşündüğümüz şeylerin karşısında yer almamızdan” diye belirtti.
TÜMÜKLÜ: ALIŞIN, BİZ HER YERDEYİZ, OLMAYA DA DEVAM EDECEĞİZ
ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü de yaşanılanları “çeteci yöntem” olarak değerlendirdi ve “Özellikle gençler ve kadınların hedef alındığı özel bir politika güdülüyor” dedi.
Ankara’da polis terörü olduğunu söyleyen Tümüklü, şöyle konuştu: “Bununla özel bir ekibin ilgilendiği aşikar. Yaptıkları, korkutma ve tasfiye etme politikasının devamı. İnsanları kriminalize ederek, korkutarak mücadeleden engellemeye çalışıyorlar. Alışın, biz her yerdeyiz. Her yerde karşılarında olmaya devam edeceğiz.”
Tümüklü, suç işleyen polislere seslendi: “İnsan haklarını yiyenler, size devlet memurluğu suç işleme hakkı vermiyor. Biz mücadelemizi büyüteceğiz, bu yöntemlerinizden vazgeçin.”
‘ONLAR DEVLETİZ DİYORSA, BİZ DE DEVRİMCİYİZ’
Karala Dergisi’nden Şamil Parlak da 8 arkadaşının başına Durak ile benzer şeyler geldiğine dikkat çekerek, “Devlet Ankara’da mücadele edenleri paralı uşaklarca korkutmaya çalışıyor. Onlar devletiz diyorsa, biz de devrimcileriz” dedi.
* * * * * * * * *
Burcu Durak Ankara’da polisler tarafından kaçırıldı, tehdit edildi
SKM Ankara eski İl Sözcüsü Burcu Durak, 19 Ağustos’ta sivil polisler tarafından kaçırıldı. Darp edilen Durak’a ajanlık dayatıldı ve tehdit edildi. Bundan korkmadığını belirten Durak, “Muhalif kimliğime yapılan saldırı bu ülkede özgür düşüncenin baskı altında olduğunun göstergesidir” dedi.
Sosyalist Kadınlar Meclisi (SKM) Ankara eski İl Sözcüsü Burcu Durak, 19 Ağustos’ta saat 11.00 sıralarında işinden eve dönerken polis olduğunu söyleyen kişiler tarafından kaçırıldı. “Ben devletim” diyen polislere direndiği için işkence gördüğünü kaydeden Durak, yaşadıklarını ETHA’ya anlattı.
‘SENİN DÜŞÜNCEN ÖNEMLİ DEĞİL’
Durak, mesaisi bittikten sonra Keçiören’deki bir durağa gittiğini ve kendine bir kadının yaklaştığını belirterek, “Kadın, benimle konuşmak istediğini söyledi. Kim olduğunu sorduğumda polis kimliğini çıkarttı, ‘konuşmak istemediğimi beyan ettim” dedi ve ardından yolun karşısında bulunan binek araca 2 polis tarafından sürüklendim” dedi. Durak, sürüklenme esnasında, yaşadığını gözaltını zannederek resmi ekip arabasını çağrılmasını talep ettiğini belirterek polislerin, “senin düşüncen önemli değil, biz istiyorsak seninle konuşuruz” yanıtını verdiğini söyledi. Sürüklendiği anda “kaçırılıyorum” diye bağıran Durak, çevredeki insanların başına toplandığını fakat kendisini kaçıran kişilerin polis olduklarını söylemesiyle insanların müdahale edemediğini de sözlerine ekledi.
‘BİZ DEVLETİZ’ CEVABINI ALDIM’
Arabaya bindirildikten sonra kendisinin kaçmaması için polislerin arabayı kilitlediklerini aktaran Durak, Keçiören ilçesinin Gazino semtinde ıssız sokaklarda gezdirildiğini belirtti ve şunları söyledi: “Ajanlık dayatmasında bulundular. Birtakım tanıdığım insanları sorarak kim olduklarını öğrenmeye çalıştılar. Benim özel hayatımla ilgili şantaj ve tehditlerde bulundular. Öğretmen olmam nedeniyle ajanlık tekliflerini kabul edersem devlette atanmama yardımcı olacaklarını beyan ettiler. Ben ise hangi vasıfla yaptıklarını sorduğumda ‘biz devletiz’ cevabını aldım.”
Kendini kaçıran kadın polisin çok iyi bir hayat yaşadığını anlatması üzerine “Silahını bırak onurlu yaşa o zaman” dediği için kafasının araç camına vurularak işkence yapıldığını söyleyen Durak, “Ailemi aramak istedim, telefonuma el koydular. Sonrasın da Ankara’yı bir hafta içinde terk etmezsem, bu şehri ve hayatımı dar edeceklerini söylediler” diyerek tehdit edildiğini anlattı. Durak, polisin “Tehditlere rağmen sokaklardaki eylemlerden vazgeçmiyorsun” dediğini ve “Tekrar eyleme gideceğimi söylediğimde bana gözlem (Takip) altında olduğumu ifade ettiler” yanıtı verdiklerini söyledi. Durak, ayrıca perşembe günü polislerin yaşadığı apartmana gelerek komşularına kendisinin “tehlikeli bir insan” dediğini, apartmandan çıkarılması için baskı yapıldığını aktardı.
Durak, tehditlerden korkmadığını vurguladı ve devam etti: “Bu muhalif insanlara boyun eğdirme politikasının bir parçası. Muhalif eğitimci kimliğime yapılan saldırı, bu ülkede özgür düşüncenin baskı altında olduğunun göstergesidir.”
Durak, böylesi bir durumla karşılaşan ve açıklamakta kaygı duyan kadınlara seslendi: “Erk siyasete karşı kendinizi var etmelisiniz.”