Avrupa’da göçmen işçi ve emekçilere dönük sosyal, siyasal ve kültürel faaliyet yürüten federasyon ve derneklerin çatı kurumu olan AvEG-Kon yeni bir kongreye hazırlanıyor. 12-13 Eylül’de gerçekleştirilecek olan kongre geçmiş dönem faaliyetlerinin değerlendirilmesi kadar, gelecek için yön tayin etme açısından da önemli bir eşiğe tekabül edecek.
Kongre, birbirini takip eden kapitalist krizlere, koranavirüs kapsamında eklemlenmiş olan sağlık krizi koşullarında gerçekleşiyor. Kapitalist sistemin dünya halklarını karşı karşıya bıraktığı sağlık krizi, başta doğamız olmak üzere, her şeyin kapitalist pazarın bir öğesi haline getirilmesinin sonucu. Kârın merkez alanlarından biri haline getirilmiş olan sağlık hizmetlerin özelleştirilmesi, Avrupa ülkelerinde de en vahim biçimde işçi ve emekçileri vurdu. Başta göçmenler olmak üzere, yerli halklardan da en yoksullar bir yandan ölüm, diğer yandan açlıkla yüz yüze bırakıldı. Halkı karantinalarla evlere kapatan kapitalistler, öte yandan işçileri çalışma zorunluluğuna tabii tutarak virüsün hedefi haline getirdi. Yaşamları boyunca toplumsal maddi birikime katkıda bulunmuş olan emeklileri ölüme terk etti. İkinci dalganın tartışıldığı şu günlerde ise birikmiş toplumsal öfkenin sokağı zaptetmesini engellemek için yasak ve ceza sistemini ağırlaştırarak uygulamanın hesapları içindeler.
Yine kapitalist ekonomik genişlemenin dünya çapında alabildiğine sınırlanması, Avrupa burjuvazisinin de kendi ülke işçi ve emekçilerine dönük saldırılarını arttırmasını getirmekte. Tarihsel olarak ırkçılık silahını kullanmakta usta Avrupa burjuvazisi, mülteci ve göçmenleri hedefe koyarak kapitalist saldırıların günah keçisi ilan etmekte; ırkçı ve faşist hareketi geliştirme eğilimine yeni öğeler eklemekte. Yerli halklarda artarak gelişecek olan toplumsal tepkiyi rayından çıkarmak için benzer hareketlerin önünün gelecekte alabildiğine açılacağından hiç kuşku duyulmamalıdır. Diğerleri bir yana bu yıl 19 Şubat’ta Hanau’da gerçekleştirilen katliam ve Alman devletinin katliamdaki rolü, sessizliği önümüzdeki süreçte ırkçı ve faşist hareketin çok daha etkin kullanılacağının somut verileridir. Gerek ABD’de George Floyd katliamıyla ortaya çıkan ırkçılık karşıtı antifaşist gösterilerin sömürgeci tarih sorgulamalarıyla at başı tüm Avrupa’ya yayılması, gerekse Hanau katliamı çerçevesinde oluşan adalet hareketi kongrenin dikkatlerini yoğunlaştırıcağı, görevler çıkartacağı alanlardandır.
Türkiye ve Kürdistan’da faşist şeflik rejiminin kendisini konsolide etmeye devam ettiği, ekonomik ve rejim krizinin derinleşmesine bağlı olarak yeni saldırı politikaları ve güçleri geliştirmeye çalıştığı; başta Rojava ve Güney Kürdistan olmak üzere Kürdistan’ın tüm parçalarına dönük işgal saldırılarını, katliamcılığı yaygınlaştırdığı bir süreçteyiz. Özgürlük ve adalet isteyenlere dönük katliam ve tutuklama saldırılarını en üst düzeyde tutan rejim, kadın katliamları, taciz ve tecavüzle de toplumsal çürümede derinleşiyor. Libya, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Azerbeycan, Irak müdahaleleriyle fetihçi ruhu canlandırmaya çalışan rejim, esas itibariyle içteki çelişkileri şovenizm ve milliyetçiliği diri tutarak ötelemeye çalışıyor. Çelişkilerin alabildiğine keskinleştiği, her şeye rağmen başta kadınlar olmak üzere toplumsal diri güçlerin biat etmekten uzak durduğu koşullarda, coğrafyamıza dönük görev ve sorumluluklarımız; yürünecek hat, kongrenin diğer önemli tartışma konularından olacaktır.
Tabi kongrenin başarısı için her düzeyde ön hazırlık önemli bir yerde durmakta. Başta kongre için seçilmiş delegelerle yerellerde hazırlık toplantılarının yapılması olmak üzere, kongreye sunulacak önergelerin şimdiden hazırlanması, delegeler ve katılmak isteyenlerin gelişinin örgütlenmesi hızla dikkat merkezimize girmelidir.
AvEG-Kon kongresi, evet çok önemli bir süreçte gerçekleşiyor. Bu nedenle politik öncülerin, sorunları sosyalizm çerçevesinde ele alanların canlı bir kongre için enerjik olmaları, rol ve sorumluluk almada amasız, fakatsız davranmaları, etkin hazırlığı ıskalamamaları da bir o kadar önem taşıyor.
Atılım Avrupa
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 28 Ağustos 2020 tarihli Perspektif köşesi