Halkların Demokratik Partisi (HDP), HDP Kadın Meclisi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve TJA, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde “Demokratik Mücadele Programı”nın finalini ‘Barış Zinciri’ ile yaptı. Ankara, Van, İstanbul, Amed ve Urfa’da gerçekleşen ‘Barış Zinciri’ eylemleri…
Urfa’da Barış zinciri kitlesel yürüyüşe dönüştü
Diyarbakır’da polis ablukasında ‘barış zinciri’
HDP, polisin tüm engellemelerine rağmen Diyarbakır’da “Barış zinciri” oluşturdu. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, “Ne olursa olsun bu topraklara barışı getireceğiz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri kapsamında Diyarbakır’da “barış zinciri” oluşturdu.
Dağkapı Meydanı’ndan Urfakapı’ya “barış zinciri” oluşturulmak istendi ancak alan polis tarafından bariyerlerle kapatılarak ablukaya alındı.
“Bijî aşiti” ve “Hep birlikte tecride karşı özgürlük, savaşa karşı barış” yazılı önlükler giyen kitle, “Bijî aşiti”, “Hep birlikte demokrasi”, “Jin, jiyan, azadi” ve “Barış hemen şimdi” yazılı dövizler taşıdı. Etkinliğe Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Tevgera Jinên Azad (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan, HDP milletvekilleri ve Şırnak, Batman, Mardin, Siirt, Bingöl, Dersim, Malatya İl Örgütleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), bileşen parti temsilcileri, demokratik kitle örgütü temsilcilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı. “Barış zinciri”nin engellenmesi üzerine polis bariyerleri ile sarılı alanda basın açıklaması yapıldı.
‘SÖZ KONUSU HDP OLUNCA PANDEMİYİ HATIRLIYORLAR’
Eylemde konuşan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, barış gününde yapmak istedikleri eylemin engellenmesinin, faşizm olduğunu söyledi. AKP iktidarının İstanbul, Giresun gibi birçok kentte düzenlediği mitinglerle halkın sağlığını hiçe saydığını hatırlatan Güven, söz konusu HDP olunca pandeminin olduğunun hatırlandığını belirtti. Hükümetin savaş çığırtkanlığı yaptığını ve halkın sesini kısmaya çalıştığını vurgulayan Güven, “Öfkeliyiz. Bir o kadar da kararlıyız” dedi. Barış mücadelesi yolunda yaşamını yitirenleri anan Leyla, “Ne olursa olsun bu topraklara barışı getireceğiz” dedi.
‘BU HALKIN SIRTINDAN İNİN’
Güven, konuşmasına şöyle devam etti: “21’inci yüzyılda barışı haykırmak için alanlara çıkmak isteyenler engelleniyor. Barış sesi rahatsız ediyor egemenleri. Çünkü barış ortamında onların rant alanları tükenir. Savaşta herkes kaybeder. Bugün bu koşullarda Kürdistan’da bir OHAL görüntüsü var. Peki Kürtler, neden barışta bu kadar ısrar ediyor. Çünkü savaş Kürt halkı açısından, boşaltılan köyler demek, dışlı yedirilen köylüler demek, Cemile’nin cenazesi, Taybet Ana demek. Biz savaşı çok iyi biliyoruz gelin savaştan vazgeçin. Kürtleri yüz yıldır yok etmek istiyorsunuz. Kürtler yüz yıldır yok olmadılar. Savaş isteyenler, siz kimsiniz? Bu halkın sırtından inin. Ailesini çevresini kendi iktidarlığını düşünenler, savaşta ısrar etmeyin artık.”
‘BARIŞIN ELÇİSİ İMRALI’DA’
“Barışın adresini, yolunu arayanlar İmralı’ya gitsinler. Barışın elçisi İmralı’dadır” diyen Güven, bu ülkede “barış” demenin bile suç sayıldığını söyledi. Güven, bu suça ortak olmak istemeyen akademisyenlerin, hak savunucularının, gazetecilerin tutuklanarak susturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, “Bu ülkede bir dönem adına ‘Çözüm Süreci’ dediğimiz ancak bizim ‘Çöktürme Planı’ dediğimiz, Sayın Öcalan’ın çabaları ile bir süreç işledi. Üç buçuk yıl halk rahat bir nefes aldı. İnsanlar düşüncelerini özgürce söyledi. Halk köylerine, yaylarına döndü. Sonra ne oldu? Daha sonra savaş çığırtkanlığı yapanlar, yeniden savaş kararı aldı. Şeyh Sait Meydanı’ndan tutuklu arkadaşlarıma selam gönderiyoruz. Sebahat Tuncel, Çağlar Demirel, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve tüm arkadaşlara selam olsun. Bizler başta Sayın Öcalan olmak üzere sizleri, tüm tutsak arkadaşlarımızı özgürleştireceğiz” şeklinde konuştu.
‘AKP SAVAŞI DERİNLEŞTİRİYOR’
AKP iktidarı döneminde ülkenin yaşadığı krize dikkat çeken Leyla, “Bu kaos aralığından AKP gidecek. Gideceği için de içeride ve dışarda savaşı derinleştiriyor. İçerde yangın var herkesin mutfağında yandın var. Bizler zor durumda olduğumuz için barış demiyoruz bizler bu topraklar barışa susadığı işin barış diyoruz. Barışı savaşta büyük acılar yaşayanlar istiyor, Barışı Barış Anneleri ve Cumartesi Anneleri istiyor. Çocuğunun cenazesini kargo ile teslim alan Halise anne istiyor. Biz buradan Kürt ittifakına, demokratik bloklara da çağrıda bulunuyoruz. Beraber mücadele edelim, birlikte kazanalım” şeklinde konuştu.
Açıklama sırasında bariyerlerin dışında bekleyen onlarca kişi ise, “Direne direne kazanacağız”, “Faşist iktidar hesap verecek”, “Barışın elçisi İmralı’dadır” sloganları atarak bekledi.
Açıklama bittikten sonra dağılan kitleyi ablukaya alan polis, dakikalarca bekletti. Milletvekillerinin de aralarında olduğu kitle, tepki gösterdi bir süre sonra sloganlarla ablukadan çıktı.
Kadıköy’de ‘Barış zinciri’ oluşturuldu
HDP, HDP Kadın Meclisi, HDK ve TJA, Kadıköy’de “Barış zinciri” oluşturdu. Eylem sırasında sık sık müdahale etmeye çalışan polis, açıklamının yapılmasının ardından kitleye saldırdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), HDP Kadın Meclisi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve TJA, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde “Demokratik Mücadele Programı”nın finalini gerçekleştirdi.
Birçok dilde “Adalet olmadan barış olmaz” yazılı pankart ile Kadıköy Süreyya Operası önünde yapılan eyleme HDP Sözcüsü Ebru Günay, HDP milletvekilleri, HDK Eş Genel Sözcüsü İdil Uğurlu, SKM Genel Sözcüsü Deniz Aktaş’ın da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.
Gençlik Örgütleri eyleme, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganıyla katılırken eylem alanındakiler de alkış ve zılgıtlarla karşıladı.
Eylemde beyaz kurdela ile temsili barış zinciri oluşturuldu.
AVCI: HİÇBİR BARIŞ DURUP DURURKEN GELMEZ
İlk konuşmayı yapan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Erdal Avcı, Türkiye’nin özlediği en önemli olan barışı Dünya Barış Günü’nde dillendirmenin önemine dikkat çekti. Savaşın kaçınılmaz sonucu olan ölümlere, yaralanmalara işaret eden Avcı, “Hiçbir savaş sonsuz değildir. Fakat hiçbir barış da durup dururken gelmez. Bunun bilincindeyiz” dedi.
Sağlığın, eğitimin istenilen düzeyde olmamasının nedeninin savaşa ayrılan bütçe olduğunu vurgulayan Avcı, “Biz biliyoruz ki ‘çözüm sürecinde’ halklarımız barışın geleceğine umut büyüttüler” diye konuştu.
Avcı’nın konuşması sırasında polis kitleye müdahale etmeye çalıştı. “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atılırken, Avcı, polisi provokasyon yapmaması konusunda uyardı.
‘BÜYÜK BARIŞI BAŞLATIN’
Partisinin Ankara’daki Barış Deklarasyonu’na işaret eden Avcı, hükumete seslendi ve “Bu ülkenin bu savaşta daha fazla kan daha fazla sci daha fazla ekonomik kayba tahammülü yok” dedi. Avcı, hükumete şu çağrıyı yaptı: “Müzakereleri başlatın, bu ülkeye büyük barışı getirin.”
UĞURLU: MÜCADELEMİZDEN KORKUN
HDK Eş Genel Sözcüsü İdil Uğurlu da hak ihlallerinin gölgesinde Dünya Barış Günü’nün kutlandığını dile getirdi. Uğurlu, “Biz diyoruz ki siz halkların emekçilerin gençlerin kadınların mücadelesinden korkun. Ama bu topraklara barışı, özgürlüğü, kardeşliği, eşitliği biz getireceğiz” ifadelerini kullandı.
Dünyanın birçok noktasında özgürlük mücadelesi veren halkların gözünün Türkiye’de olduğunu vurgulayan Uğurlu, AKP/MHP blokunun Türkiye halklarına diktatörlükten başka birşey veremediğini kaydetti.
Üniformalıların devletin “cezasızlık” politikasından güç aldığını dile getiren Uğurlu, “And olsun ki Yezid anlayışına karşı Hüseyini duruşumuzla mücadele edeceğiz”
UCA: BARIŞ DİYENLER ENGELLENİYOR
HDP Milletvekili Feleknas Uca da Kürtçe konuştu. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlayan Uca, “Bugün içinde olduğumuz durum büyük bir utançtır. Barış için sesini yükseltmek isteyenler engelleniyor. Siz ne kadar engelleseniz de barış ve özgürlüğü beynimizden ve yüreğimizden çıkaramazsınız” dedi.
AKP/MHP’nin savaş ittifakı kurduğunu kaydeden Uca, “Binlerce insan katledildi, yüzlerce seçilmişimiz tutsak edildi” dedi. Uca, tutsak önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş olmak üzere tutsak siyasetçileri selamladı.
‘SAVAŞIN SESİNİ SARAY’A TIKAYACAĞIZ’
“Ne olursa olsun barış bu ülkeye gelecektir” diye vurgulayan Uca, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “bir hafta içinde bu sorunu çözerim” sözlerine dikkat çekti. Uca, “Birgun bu ülkeye barış ve özgürlük gelecek. Bu da birlikte mücadele ile olur. Barış için sesimizi yükseleceğiz ve savaşın sesini Saray’a tikayacağız” dedi.
Açıklamanın ardından kitle İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri’nin rıhtımda yapacağı açıklamaya katılmak üzere alandan ayrıldı. Yürüyüş sırasında, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atıldığı için polis gözaltına almakla tehdit etti. Kitlenin alkış ve sloganı sürdürmesi üzerine polis gözaltı yapmaya çalıştı. HDP milletvekilleri gözaltıları engelledi. Kitle, saldırının ardından Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüşe devam etti.
https://twitter.com/iletisimsgdf/status/1300804034933207040?s=20
Van’da polis engeline rağmen ‘Barış zinciri’
Van’da polis engeline rağmen “Barış zinciri” oluşturuldu. Yapılan konuşmalarda, iktidara savaş politikasına son verme çağrısı yapıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla “Barış zinciri” oluşturdu.
İl örgütünde toplanan HDP üyeleri, eylemin yapılacağı Newroz Parkı’na gitmek istedi. Polis, aralarında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP Van milletvekilleri Muazzez Orhan, Murat Sarısaç ve Tayip Temel, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktvistleri, HDP Parti Meclis (PM) üyeleri, il ve ilçe yöneticileri, bölge kentlerinden gelen il, ilçe örgütleri ile çok sayıda kişinin olduğu kitlenin yürümesine izin vermedi. Bunun üzerine il binasının bulunduğu cadde üzerinde açıklama yapıldı.
’40 YILDIR SAVAŞTAN MENFAAT ELDE EDİYORLAR’
1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlayan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Türkiye’nin barışa sudan daha fazla ihtiyacının olduğunu söyledi, egemenlerin 40 yıldır süren savaştan menfaat elde ettiğini belirtti. Öztürk, “Hırsızlık yapan, Kürt halkına düşmanlık yapanlar, bunlar bu savaştan menfaat elde ediyor. Savaşın Türkiye’ye getirisi ekonomik kriz, sosyal krizden başka bir şey değil. Hep birlikte Türkiye halkları için barış için sessimizi yükseltmemiz gerekiyor. Bugün barikatlarıyla a barıştan korktuklarını gördük. Türkiye halkının hep birlikte barışta sesini yükseltmesi gerekiyor. Barış sesi onların korkuları olsun” dedi.
‘TOPLUMLA SAVAŞ HALİ VAR’
HDP Van Milletvekili Tayip Temel, bütün dünyada 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü olduğunu ancak Türkiye’de halen barışın konuşulamadığını söyledi. Temel, şöyle devam etti: “Bu ülkede ‘savaş yok’ diyorlar, barış diyorsunuz ‘ne barışından söz ediyorsunuz’ diyorlar. Bir zincir oluşturmak istedik ama il binamızdan Newroz Parkı’na kadar adeta bir savaş gibi kuşatılmış haldeyiz. Savaş, bir devlete savaş açmak anlamına gelmiyor. Bu durum toplumla savaş halidir. Van sokaklarındaki bu kuşatılma halini görüyoruz. Kürt halkı hakkını talep edemiyor, çünkü düşman ilan ediliyor, en kötü muameleye maruz bırakılıyor. Kadın özgürlüğünü talep edemiyor, yerlerde sürükleniyor. Bu, iktidarın toplumla savaş halidir. 1 Eylül’de yapılacak en acil şey, bu savaş halinin sonlandırılmasıdır.”
‘DOLMABAHÇE MUTABAKATINA GERİ DÖNÜN’
Bir an önce Dolmabahçe Mutabakatı’na geri dönülmesi gerektiğini ifade eden Temel, “Bu, ülkenin sürekli kan kaybetmesi anlamına geliyor. Bütün kesimlere çağrımız şudur; bu savaş halini durdurmasak, Türkiye’de halklar birlikte yaşamaz hale gelecek. Barış ve demokrasi cephesinde bütün güçleri bir arada ortak mücadeleye, direnişe çağırıyoruz. İktidara bu yolun yol olmadığını, bu yoldan çıkılması gerektiği çarsısında bulunuyoruz” diye konuştu.
Açıklama, sloganlarla sona erdi.
Ankara’da ‘barış zinciri’ eylemine polis engeli
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Ankara Garı önünde beyaz kurdeleler ile yapılmak istenen “barış zinciri” eylemi polis tarafından engellendi. Engellemeye tepki gösteren HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Bu utanç AKP iktidarı ve Süleyman Soylu’ya ait” dedi.
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Ankara Garı önünde önünde beyaz kurdelelerle yapılmak istenen “barış zinciri” eylemi polis tarafından engellendi.
10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin (10 Ekim-Der) çağrısıyla, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Ankara Tren Garı’nda beyaz kurdeleler ile ‘barış zinciri’ oluşturulacaktı. Ankara Valiliği’nin koronavirüs tedbirleri kapsamında izin vermemesi üzerine dernek çağrısını iptal etti.
HDP ise katliamda hayatını kaybedenler için yapılan geçici anıta karanfil bırakmak istedi. Ancak polis alana gelenlere izin vermedi.
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Ankara Tren Garı’na geldiği sırada polis, yanındaki bir avukatı gözaltına aldı. Yaşanan arbedenin ardından Kerestecioğlu’nun 10 Ekim katliamında hayatını kaybedenler anısına anıta karanfil bırakmasına izin verildi.
Kerestecioğlu, burada yaptığı konuşmada “Ankara’da, tam bu noktada 100’den fazla barış sevdalısı arkadaşımızı kaybettik. Normal bir ülkede yaşıyor olsaydık, buraya doğru düzgün bir anıt dikilirdi. Polisler gelirdi, saygı duruşunda bulunurdu. Bir ülkenin onca insanı öldü diye. Bu iktidarın herkesi terörist ilan eden algı yönetimine kapılmazdı. En demokratik hakkını kullanan insanları engellemezdi” dedi.
Kerestecioğlu, 3 milletvekili olarak alana geldiklerini belirterek, “Bu utanç AKP iktidarı ve Süleyman Soylu’ya ait. Herkesi tahrik eden ve demokratik hakkını engelleyen, hukukçu olan bizlere bile 2915 sayılı yasayı konuşmasına vesile olan aynı şekilde bu İçişleri Bakanıdır” ifadelerini kullandı.