Libya’daki krizin çözümünün Tunus’taki toplantının sonuçlarına bağlı olduğunu belirten Libya Parlamentosu Danışmanı Fethi Miremi, “Türkiye’nin Libya’daki faaliyetleri uluslararası hukuka aykırıdır. Libya krizi, uluslararası toplumun ve Libya’nın dostu Arap ülkelerin desteği ile çözülürse, Türkiye’nin Libya’ya yönelik planlarına bir sınır getirir” dedi.
Libya’da yaşanan krize ilişkin uluslararası girişimlerle beraber hızlı gelişmeler yaşanıyor. Mısır’ın başkenti Kahire’de, Fas’ın Bouznika kenti ve Tunus’ta gerçekleşen toplantılarda Libya halkının beklentisi, iç çatışmaların sona ermesi yönünde. Fakat Libya’ya çete transferlerine devam eden Türkiye ve AKP’li cumhurbaşkanı Erdoğan, hem ülkedeki savaşı derinleştiriyor hem de krizin çözümü için uluslararası alanda gösterilen çabaları boşa çıkarıyor.
Libya krizindeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Libya Parlamentosu Danışmanı Fethi Miremi, ANHA haber ajansının sorularını yanıtladı.
Miremi ile gerçekleştirilen röportaj şöyle:
* Kahire’deki görüşmeleri Libya’nın birliği için nasıl okuyorsunuz?
Kahire’deki görüşmeleri dikkatle takip ediyoruz. Çünkü bu Kahire’deki toplantı ve görüşmeler Libya’daki krizi sona erdirmek adına büyük önem arz ediyor. Kahire’de gerçekleşen görüşmeler, her anlamda büyük kazanımları da beraberinde getirdi.
Kahire yönetiminin bu toplantıların gerçekleşmesindeki rolü büyüktü. Bu vesileyle kendilerine teşekkür ediyoruz.
* Üzerinde mutabakata varılan konular oldu mu?
Görüşmelerde üzerinde anlaşılan konular askeri ve güvenlik alanlarında oldu. Bu kapsamda tutuklu ve esir takası, karayollarının açılması, Libya’nın doğusu ve batısı arasında deniz ve hava yolunun açılması konuları ile Libya’daki krizi bir an önce sona erdirme ve Libya Ulusal Ordusu birleştirme konularında anlaşmaya varıldı.
* Sizce Bouznika’daki görüşmelerden gözle görülür sonuçların çıkması mümkün mü?
Fas’ın Bouznika kentindeki görüşmelerde gözle görülür sonuçlar ortaya çıktı. Fakat taraflar, birçok konuda Kasım ayının başında Tunus’ta gerçekleşecek olan toplantıyı bekliyor. Libya’daki krizi sona erdirecek bir konu için, özellikle siyasi konular için Tunus’taki toplantı bekleniyor. Siyasi konular önemlidir. Bu konularda herhangi bir başarı sağlanırsa güvenlik, askeri, ekonomik ve anayasal alanlarda da başarı sağlanacaktır.
* Size göre üzerinde anlaşmaya varılan en önemli konu nedir?
Bouznika’daki toplantıda parlamento ve yüksek meclisten katılımcılar bazı konularda anlaştı ve anlaşma maddelerinin uygulanması bekleniyor. Bu da Tunus’taki toplantı sonrası olacaktır. Tunus toplantısı sonrası meclis başkanı ve 2 yardımcısı ile hükümet başkanı ve 2 yardımcısı seçilecek, Libya’daki devlet kurumları birleşecek.
*Tunus’un krizi çözme girişimlerine ilişkin düşünceleriniz nelerdir?
Tunus’un girişimleri, Libya konusuyla ilgilenen tüm Arap devletlerinkine benzerdir. Tunus, Libya’ya en yakın ülkelerden biri ve Libya sahasında yaşanan gelişmeler onu da ilgilendiriyor. Bu nedenle bir süredir Libya krizinin çözümü için çalışıyor ve her seferinde çözüm için yeni öneriler sunuyor. Şu an Cenevre’de gerçekleştirilmesi gereken görüşmeler Tunus’a devredildi. Tunus, Libya krizinin çözümünde rol sahibi olmayı kabul etti ve bu önemli görüşmelere ev sahipliği yapıyor.
*Tunus’ta önümüzdeki süreçte gerçekleştirilecek olan toplantıların ana konuları nelerdir?
Toplantı, başkanlık meclisi ve yeni hükümeti kurmaya dönük anlaşmalara ilişkin olacaktır.
*Libyalıların, tüm tarafların razı olduğu ve geçici sürecin sona ermesini sağlayacak ortak bir noktada uzlaşacağını düşünüyor musunuz?
Anayasaya uygun mu hareket edeceğiz yoksa 51’inci anayasa oluşturulacak mı? Ya da yeni bir anayasa şekli üzerinde anlaşana kadar anayasa deklarasyonuna devam edecek miyiz? Tüm bunların hepsi geçici sürecin ilk 6 ayında netleşecektir.
Ayrıca bu sürecin son 6 ayındaki, başkanlık, parlamento başkanlığı ve yeni parlamento seçimleri hazırlıklarına bağlı olacaktır.
* Libya krizini çözüm çabalarına rağmen, Erdoğan müdahalelerine devam ediyor. Türkiye’ye karşı planlarınız nelerdir?
Türkiye’nin tamahkarlığına ve faaliyetlerine karşıyız. Hafter öncülüğündeki ordumuz, ateşkesi ihlal edecek her türlü saldırıya cevap olmak için hazırlıklıdır. Birleşmiş Milletleri (BM) ve uluslararası örgütleri, Türkiye’nin ihlalleri ve çetelere silah göndermesi konusunda bilgilendiriyor. Ülke olarak, Libya Ulusal Ordusu ve parlamentosuyla Türkiye’nin tüm müdahalelerine karşı duruyoruz.
* Uluslararası toplumun, Erdoğan’ın Libya ve bölgeye yönelik planlarını durdurma çalışmaları başarılı olacak mı?
Uluslararası toplumun, Libya krizine son verme çalışmaları var. Sonuç olarak Türkiye’nin Libya’ya yönelik planlarının karşısında duracaklar. Çünkü Türkiye’nin yaklaşımları mantıklı değil ve uluslararası hukuka aykırıdır. Libya krizi, uluslararası toplumun ve Libya’nın dostu olan Arap ülkelerinin desteğiyle çözülürse, Türkiye’nin Libya üzerindeki çıkar planlarına bir sınır getirilir.
*Serrac’ın istifası, Türkiye’nin Libya’daki varlığına son verecek mi?
Libya halkının baskıları ve Trablus, Bingazi, Sebha ve ülkenin diğer kentlerinde yapılan eylemler sonucunda Serrac istifa etti. Bu eylemler, kötüleşen şartlar ve Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin krizi çözememesi nedeniyle yapıldı. Yine Serrac, Libya krizinin çözümüne ilişkin devam eden toplantılar, yeni başkanlık meclisinin ve yeni hükümetin kurulması nedeniyle istifasını duyurdu.
*Hillary Clinton’un Libya’ya ilişkin yaklaşımını nasıl görüyorsunuz?
Hillary Clinton’un Libya’ya ilişkin yaklaşımları, Libya’da gerilime neden olan gruplarla ittifaklarına karşı Libya’da büyük bir kamuoyu yarattı. Aynı zamanda ülkeye yönelik yürütülen komplo ve planları ortaya koydu.