Fransa Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için yayımladığı bildiride, “Erkek egemen şiddet pandemisine karşı özsavunmadayız” dedi.
Baskı ve şiddete, yoksulluğa ve adaletsizliğe, sömürüye ve savaşa karşı kadın direnişi kendi mecrasında bir mücadele geliştirerek tarihin her döneminde süregeldiği belirtilen bildiride, “Dominik’te Trujillo faşizmine karşı mücadele veren Mirabel kız kardeşlerde işte bu ortak tarihin direniş nişaneleri olarak kadınların onurlu özgürlük mücadelesinde yerlerini edindiler. Mirabel kız kardeşlerin o gün verdiği mücadele, bugün dünyanın dört bir yanında kadınların birleşik mücadelesine ve birleşik dayanışmasına dönüştü.” denildi.
Fransa SKB bildirisinde, “Bu yıl 25 Kasım’ı Covid-19 pandemisinin yarattığı kriz koşullarında karşılıyoruz. Dünyanın her yerinde kadınlara karşı uygulanan erkek şiddeti, pandemi sürecinde artarak devam ederken, sömürü ve zulüm yine en fazla kadınların yaşamını kıskaç altına alıyor.” vurgusu yapıldı.
SKB Fransa bildirisinin devamında şunlar belirtiliyor:
“Dünyanın her karış toprağında uygulanan erkek şiddeti, kadınların tohumlanan isyanlarına gebe… İşte yaşadığımız ülke olan Fransa’da kadınlar pandeminin arttırdığı çeşitli şiddet öğelerinin tehlikesi altında bir yaşam sürüyor. Kadınların kadın kırımına ve erkek şiddetine karşı devam eden mücadelesine ve önleyici tedbir taleplerine karşın Macron hükümeti çözüm üretemiyor. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen dinci- faşist saldırılar nedeniyle ırkçı saldırı yasalarını gündemleştirerek müslüman kadınlar ötekileştiriliyor. Fransa devleti kadına yönelik şiddetin önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi ve Hayır Hayırdır! yasal düzenlemelerini yerine getirerek kadınların yaşamlarındaki tehditlerin ortadan kalkmasına hizmet etmek zorundadır. Bundan dolayı yaşam hakkımızı korumak için 25 Kasım’ın isyancı geleneğini kuşanmalıyız.”
“Son dönemde kadınların uzun yıllardır mücadele ettiği ayrımcı ve cinsiyetçi kimi uygulamalara karşı çıkartılan yasalar devletin bir lütfu değil kadınların kazanımlarıdır. Bu kazanımlarla gözlerimizi boyamaya çalışmaları ise boşunadır. Öncellikle erkek şiddetinin önlenmesi için daha etkin tedbirler devreye konmalıdır. Kadınların bekleyecek sabrı kalmadı! Çünkü eksilecek bir yaşam en yakınımızdaki sevdiklerimiz ya da sen de olabilirsin!”
“Seni; Tarihten günümüze erkek egemenliğinin kadını yok sayma, egemenliği altına alma yöntemi olan şiddete karşı İSYAN’a çağırıyoruz!..”
“Seni; erkek şiddetine karşı, yaşam hakkımızı korumak ve kadın cinayetlerinin son bulması için ÖZSAVUNMA’ya çağırıyoruz!”
Bildiri, “Erkek egemen şiddete son!”, “Kadın dayanışmasıyla kazanacağız!”, şiarlarıyla son buluyor.