Almanya’daki mülteci yurtlarında halihazırda on binlerce kapasite boş bulunmakta. Buna rağmen, Limburg’un Dietkirchen semtinde mülteciler tahtalarla bölünmüş ve kapısı sadece perde olan bir depoda yaşamak zorundalar.
Elimize ulaşan video ile belgelendiği gibi, Dietkirchen’deki depoda yaşamak zorunda bırakılmış olan mültecilerin durumu hiçbir şekilde yasal standartlara uygun değil. Bir endüstri alanındaki büyük bir deponun içi tahta ile adeta hücrelere bölünmüş. Kapı yerine de perdeler takılmış. Üstü açık olan bu kutuyu andıran hücrelerde ailelerde olmak üzere değişik ülkelerden mülteciler yerleştirilmiş.
Büyük bir depoda üstü açık ve kapısı olmayan bu kutularda mültecilerin hiçbir özel alanı ve gürültüden korunma, dinlenme gibi koşulları yok. Kutularda birkaç metal çift katlı yatak ve metal dolaplar var. Oda olarak sunulan bu kutuların içinde elektrik, priz, masa, sandalye dahi yok. Herhangi bir sosyal alan, spor vb. olanak olmadığı gibi, çocuklar için bile bir oyun oynayacak alan mevcut değil.
Mülteciler belli saatlerde dağıtılan yemekleri yeme dışında kendilerinin bir şey alma ve pişirme olanağı da yok. Tuvaletler, banyo, çamaşırhane ise deponun dışında konteynerlerin içinde yapılmış.
Sadece yukardan ışık alan bu depoda yaz aylarında aşırı sıcaktan durulamamakta ve kışın da muhtemelen aşırı soğuk olmakta.
Mülteci kampı olarak sunulan binanın bulunduğu alanın etrafı da demir bariyerlerle kapatılmış. Kampa dışarıdan başkasının ziyareti vb. yasak.
Kentte bulunan başka mülteci yurtları boş kaldığından kapatılmakta, ancak bu depo elde tutulmakta. Anlaşılan, bu tutum da Alman devletinin mültecileri yıldırma ve sindirme politikasının bir parçası.
Almanya’nın yasalarına bakılırsa mülteci yurtlarının belli standartlarda olması gerekiyor. Ancak yasalar, insan hakları burada geçerli değil.
Yemekhane, tuvaletler, duşlar, çamaşırhane toplu kullanım alanları olduğu için Korona kurallarına uymanın koşulları da yok.
Depoda kalan mülteciler bu insanlık dışı koşulları daha önce de basına yansıtmışlar. Şehir idaresi durumun geçici olduğunu ve başka yurtlar için pazarlıklar yaptıkları söylemişler. Ancak aradan 4 ay geçmesine rağmen bir şey değişmemiş.
(Haber Merkezi)