Pandemi sürecinin de etkisiyle artan işsizlik ve yoksulluğun yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığı bilinmektedir. Dünyanın zengin ülkeleri arasında yer alan ve AB’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’daki durum farklı değil.
Almanya’da hükümet Hartz IV adı verilen sosyal yardımları 1 Ocak 2021’den itibaren artırdığını duyurdu. Kira, gıda ve içecek fiyatlarının, yol ücretlerinin vb. sürekli artış gösterdiği, üstüne pandemi sürecinin getirdiği maske, hijyen malzemesi vb. ek giderlerin de bindiği bu süreç, sosyal yardımla geçim koşullarını daha da ağırlaştırmakta.
Pandemi bahanesi ile bankalara, tekellere yüz milyarlarca Euro yardım yapan ve zenginlerin servetine servet katmalarını sağlayan Almanya hükümeti, sosyal yardımlara 1 ile 14 Euro arasında artış yapma kararı aldı. Karara göre, tek başına yaşayanların aldığı sosyal yardım 14 Euro ve bir arada yaşayan çiftler/eşler için ise kişi başına 12 Euro artırılarak 401 Euro’ya çıkarılacak. 6-13 yaş arasındaki çocuklara verilen sosyal yardım ise 1 Euro artırılarak 309 Euro’ya çıkarılacak.
Hükümetin toplumun yoksul kesimlerine sağladığı „artışlarından” bir örnek daha verelim: Saat başına 9,35 Euro olan asgari ücret, 1 Ocak 2021’den itibaren 15 Cent artışla 9,50’ye ve 6 ay sonrasında ise 10 Cent daha artışla 9,60 Euro’ya çıkarılacak. Buna göre ayda 160 saat çalışan bir asgari ücretlinin aylığı brüt olarak 24 Euro artacak. Daha fazla detay vermeye gerek yok. Hükümetin büyük yardımlar olarak sunduğu bu kararlar yoksulluğu daha da artıracaktır.
Diğer taraftan Paritätische Wohlfahrtsverband adlı kurum, 24 Kasım’da 2020 yılı yoksulluk raporunu açıkladı. Rapora göre, Almanya’daki yoksulluk 1990’dan bu yana en üst seviyeye çıktı. Geliri ortalama gelirin %60’ının altında olanların yoksul kabul edildiği Almanya’da, 13 milyon insan (toplam nüfusun %15,9’u) yoksul olarak yaşıyor.
Rapor, yoksulluktan en çok etkilenen kesimlerin emekliler ve düşük maaşla çalışanlar olduğunu ortaya koyuyor. Emeklilik yasasına göre kazancının %56,2’si oranında bağlanan emeklilik maaşıyla, halihazırda 500 Euro’nun altında emekli maaşı alanların sayısı 5 milyonu ve 1000 Euro’nun altında emekli maaşı alanların sayısı ise 17 milyonu bulmakta. Toplam 21,2 milyon emeklinin olduğu Almanya’da görülen bu sonuç, 40 yıl emeklilik primi ödemiş olan insanlara kapitalist sistemin yaklaşımıdır.
Yoksulların %33’ü ise, düşük ücretle çalıştırılanlar. Rapora göre 13 milyon olan yoksuldan 3,3 milyonu çalışmasına rağmen, aldığı düşük ücret nedeniyle yoksul olarak yaşamakta.
İhracatta Avrupa birincisi ve Çin ile ABD’nin ardından dünya üçüncüsü olan Almanya’da yüzbinlerce insan da bir geliri olmadığından sokaklarda yaşamakta.
Koronavirüs sürecinde yoksul sayısı artarken, milyoner sayısı da 58 bin artmış bulunuyor. Devletin açıkladığı 1 ila 14 Euro arasındaki aylık sosyal yardım artışları milyonlarca yoksul insanla alay etmektir.
Alman devletinin 2021 için hedeflerinden biri de Almanya’da yaşayıp da başka bir ülkede herhangi bir geliri (kira, faiz, vb.) olanlardan, aralarında Türkiye’nin de olduğu 136 ülkenin imzaladığı “Finansal Bilgilerin Otomatik Değişimi Anlaşması”na göre, bu gelir bilgilerini otomatik olarak almak ve vergiye tabii tutmak olacaktır. Almanya bu bilgilerle başka ülkede herhangi bir geliri olanlardan burada sosyal yardım alanlar varsa, bu yardımı da gelire göre kesmeyi veya durdurmayı hedeflemektedir.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 5 Aralık 2020 tarihli Avrupa Gündemi köşesi