Bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Genel Kurulu’nda konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, AKP, MHP, CHP ve İYİP tarafından imzalanan ABD karşıtı olarak yansıtılan bildiriye değindi, “Bu antiemperyalizm değildir” dedi. Çepni, uluslararası tekellerin Türkiye’deki faaliyetlerini hatırlatarak, “Gelin, Amerikalı Cargill şirketinin ayrıcalıklarını ortadan kaldıralım, gelin ABD üssünü kapatalım. Var mısınız” diye sordu.
Bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Genel Kurulu’nda konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, AKP, MHP, CHP ve İYİP tarafından imzalanan ABD karşıtı olarak yansıtılan bildiriye değindi, “Bu antiemperyalizm değildir” dedi. Çepni, uluslararası tekellerin Türkiye’deki faaliyetlerini hatırlatarak, “Gelin, Amerikalı Cargill şirketinin ayrıcalıklarını ortadan kaldıralım, gelin ABD üssünü kapatalım. Var mısınız” diye sordu.
Meclis bütçe görüşmelerinde sona doğru geliniyor. Bütçe görüşmelerinin son gününde, HDP dışında kalan partilerin iki yüzlü siyasetine dikkat çekildi. HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada, antiemperyalist kılıfına bürünmeye çalışan AKP, MHP, CHP ve İYİP’ye yanıt verdi, “ABD karşıtı bildiriye imza atmak antiemperyalizm değildir” dedi.
‘ANTİEMPERYALİST DEĞİLSİNİZ, HALKI KANDIRMAYIN’
Çepni, 4 partinin 15 Aralık günü imzaladıkları ABD’yi kınama bildirisine imza atmamalarının partilerine yönelik linç kampanyasına dönüştürüldüğüne dikkat çekti. Emperyalizme karşı olmak için kapitalizme, sermaye düzenine karşı tutum alınması gerektiğini kaydeden Çepni, AKP, MHP, CHP ve İYİP’nin halkı kandırdıklarını söyledi.
Milletvekilimiz Murat Çepni, TBMM'de 2021 bütçesi üzerine konuşuyor – CANLI – #HalkınBütçesi https://t.co/PRCPVEFUoO
— HDP (@HDPgenelmerkezi) December 17, 2020
Çepni konuşmasında şunları söyledi: “Siz, uluslararası tekellerin ülkedeki siyasetine, yatırımlarına itiraz etmediğiniz koşullarda, siz, Alamos Gold firmasının Kaz Dağları’ndaki işgalini durdurmadığınız koşullarda; siz, Karadeniz’de fındığı peşkeş çektiğiniz Ferrero şirketine itiraz etmediğiniz koşullarda; siz, madenleri teslim ettiğiniz Kanadalı şirketlere itiraz etmediğiniz koşullarda ve yine bildiri yazdığınız Amerika’nın üslerini kapatmadığınız koşullarda, sizin antiemperyalizminiz iç siyaseti bir dizayn etme olarak kalır” dedi.
Antiemperyalist olduğunu söyleyen 4 partiye çağrıda bulunan Çepni, “Buyurun, insanları zehirleyen Amerikalı Cargill şirketinin ayrıcalıklarını ortadan kaldıralım, var mısınız? Siz mısırı neredeyse bitirdiniz, onun yerine nişasta bazlı şekeri getirdiniz. Ama bunun yanında Amerika’yı sözüm ona eleştiriyorsunuz, sözüm ona ona bildiri yayınlıyorsunuz, buna kimse inanmaz. Gelin, Amerika’nın üslerini kapatalım, var mısınız? Getirin, biz de HDP olarak imza atalım bunun altına” diye konuştu.
Bütçe görüşmeleri sürecinde AKP ve MHP’li milletvekilleri ve bakanların, işsizliğin sona erdiği, kadın cinayetlerinin azaldığı, yoksulluk, pahalılık sorunu olmadığı, ormanların tahrip edilmediği, maden şirketlerinin doğayı talan etmediği şeklindeki yalanlarını dinlediklerini hatırlatan Çepni, “Böylece, şu söylenmiş oldu bize: ‘Siz anlamıyorsunuz, siz görmüyorsunuz ama her şey çok iyi gidiyor. Ekonomi, Almanya’yla yarışır düzeyde. İşsizlikle mücadelemiz dünyada rekor kırıyor. Birilerinin himayesinde çevreciliğimiz rekor kırıyor ve dolayısıyla siz aslında bilmediğiniz, görmediğiniz bir hayalin propagandasını yapıyorsunuz’ denmiş oluyor bize.
‘ONLARA GÖRE SERMAYEDARLAR ULUSAL DEĞER’
AKP ve MHP’nin patronları ve maden şirketlerini ülkenin milli ve ulusal değerleri olarak gördüğüne dikkat çeken HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, buna sendikalaştıkları için işten atılan ve greve çıkan, hakları için direnen işçiler, yaşam alanlarını savunan halkın bu denklem içerisinde vatan haini ilan edildiğini kaydetti.
Çepni konuşmasında şu noktalara dikkat çekti: “Şimdi, başka ne öğrendik biz? Ne zaman açlık, yoksulluk konuşulsa orada ulusal bir hamaset edebiyatıyla karşı karşıya kaldık. Kürtlere karşı geliştirilen ulusal inkar politikalarının, açlığı, yoksulluğu örtmek için kullanılan bir araca dönüştüğünü gördük.
‘İŞÇİ SINIFI KÜRT HALKINA YÖNELİK BASKILARA KARŞI ÇIKMALI’
Buradan halklarımıza sesleniyorum, işçi sınıfı ve emekçilere sesleniyorum: Marx’ın dediği gibi ‘Başka bir ulusu ezen ulus asla özgür olamaz.’ İşte bu yüzden işçi sınıfı sendika hakkı, grev hakkı, ücret hakkı için bile Kürt ulusuna yönelik ulusal boyunduruk politikasına karşı çıkmak zorundadır. Kürt ulusunun özgürlüğü mücadelesine destek olmak zorundadır. Ben bir Türk sosyalist olarak çok net ifade ediyorum: Bu ırkçı, milliyetçi hezeyanlara karşı kendi geleceğimi, halkımın geleceğini, halkların geleceğini, halkların eşitliği ve kardeşliği mücadelesinde görüyorum. Buradan onurlu Türk halkına sesleniyorum: Bu bütçe süreci bir kez daha göstermiştir. Kim size ulvi değerlerden, hamaset edebiyatından bahsediyorsa; bilin ki onlar sizin cebinize gözünü dikmiş durumdadır. O yüzden bugün çağrımız şu olmalıdır: Eğer özgürlük istiyorsak, ekmek ve aş istiyorsak bu politikaların karşısında dimdik durmak durumundayız.”
‘BİZ HALKI İÇİN KENDİNDEN GEÇENLERİZ’
Siyaset tarzına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Çepni, iki tür siyaset olduğunu belirtti. Çepni, birinin halkı için kendinden geçenler, diğerinin ise kendisi için halktan geçenler siyaseti olduğunu söyledi. Çepni şöyle konuştu: “İşte, birincisi bizim yoldaşlarımızdır; cezaevlerinde halk için, adalet, eşitlik ve özgürlük için bedel ödeyenlerdir. Bugün halk için cebinden bir kuruşu feda etmeyecek olanlar bize vatanseverlik edebiyatıyla hamaset nutukları atıyorlar, bunu reddediyoruz. Bizim yoldaşlarımız cezaevlerinde, yaşamın her alanında kendinden geçenlerdir. İşte, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve binlerce yoldaşımız bu mücadelenin neferleridir, onları buradan bir kez daha selamlıyorum.”
‘DİRENENLER KAZANACAK’
Mecliste görüşülenin Saray’ın bütçesi olduğuna dikkat çeken HDP Milletvekili Çepni, “Bu bütçe sarayın bütçesidir, bu bütçe sermayenin işçi sınıfı ve emekçileri, ezilen halkları sömürme, boyunduruk altında tutma politikasının aracıdır, aparatıdır. Bu süreç kuşkusuz halklarımız, işçi sınıfı ve emekçiler tarafından görülüyor” dedi. Çepni, AKP’nin “halk bunu görüyor da neden hala bize oy veriyor” sorusuna da yanıt verdi: “Buyurun, eşit koşullarda, o tümüyle hakimiyet kurduğunuz basına eşit çıkalım, eşit siyaset yürütelim, bakalım, halkımız kime oy veriyor. Buyurun, muhalefete dönük geliştirdiğiniz imha siyasetine, siyaset soykırım operasyonlarına son verin, bakalım, halkımız ne karar veriyor. Halkımızın sessizliğini rıza olarak görmekten vazgeçin. Emin olun, bu bir yeraltı magmasıdır, patlamaya hazır bir volkandır. Bu bir sınıf mücadelesidir; ezilenlerin egemenlere karşı, sermaye düzenine karşı mücadelesidir. Eğer emek-sermaye çelişkisi varsa, eğer bir zulüm varsa, bir halkın en temel değerlerine karşı saldırı varsa bilin ki orada direniş olacaktır, bilin ki orada mutlaka ve mutlaka kazananlar olacaktır” diye konuştu.
