Fransa’da gazeteci örgütleri hükümetteki “otoriter sapma”ya dikkat çeken bildiri yayımladı.
Liberation gazetesinde yayınlanan bildiri şöyle;
GLOBAL GÜVENLİK: ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAYAN YASAYA HAYIR
Sayın Cumhurbaşkanı, 8 Kasım’dan bu yana, yüz binlerce insan Ulusal Meclis tarafından ilk oturumda onaylanan ve bilgi ve haber alma hakkını ve daha genel olarak temel özgürlükleri tehdit eden “Global Güvenlik” Yasası’na karşı mücadele ediyor.
Bugün gazetecileri, basın ve görüntü alanında çalışanları temsil eden yüze yakın örgüt, avukatları, sulh hakimleri, kamu özgürlükleri ve hukuk devleti savunucuları ya da polis şiddeti mağdurları bu mücadelenin koordinasyona katıldılar. Açık ve kesin bir talep etrafında bir araya geliyorlar: önerilen yasa tasarısının 21, 22 ve 24. maddelerinin yanı sıra yeni Ulusal Asayişi Sağlama Planı’nın (SNMO) geri çekilmesi.
Polis güçlerinin eylemlerinin görüntüsünü çeken herkesi potansiyel suçlu yaparak, bu hükümler vatandaşın polis eylemini kontrol etme yeteneğini engelliyor. Oysaki Haklar Savunucusunun 3 Kasım tarihli görüşünde hatırlattığı gibi bu hak demokratik işleyiş için bir gerekliliktir. Ayrıca bu önlemler polis şiddeti için açık bir çek teşkil ediyorlar.
Buna ek olarak, neredeyse tüm koşullarda insansız hava araçlarının kullanılmasından, polislerin yaya kameralarının kullanımının genişletilmesine, ve bu görüntülerinin herhangi bir yüz tanıma programları tarafından kullanılmamasının garantisi olmaksızın, yerel polis ve özel güvenlik şirketlerinin yetkilerini güçlendirilmesine kadar, bu yasasının maddeleri, nüfusun genelleştirilmiş gözetim kapasitesini arttırıyor:
Birleşmiş Milletler uzmanları, bu uygulamaların uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve özel yaşam hakkını, ifade özgürlüğünü ve gösteri özgürlüğünü orantısız bir şekilde ihlal ettiğini hatırlatıyorlar.
Sayın Başkan, Brut basın organıyla yaptığınız röportajınızda, kamu özgürlüklerine bir kısıtlama getirildiğini belirtenlerin Fransa’yı “Karikatürize ettiğini” ve hatta “Yalan söylediğini” belirttiniz. Ancak, bu bir gerçeklik ve talep en büyük şehirlerden en küçük yerleşim yerlerine kadar kitlesel gösterilerin gerçekleşmesine neden oldu. Her yerde “Global Güvenlik” Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesini talep eden ve daha genel olarak ifade özgürlüğünü kısıtlayan ve güvenlik sürekliliğini oluşturan bir dizi önleme karşı inisiyatifler artıyor.
Sağlık riskleri nedeniyle kısıtlamalara tabi olan toplumun toplanması, taleplerini haykırması veya gösteri yapması da yasaklandı. Ve üstelik bu, hükümetinizin özgürlükleri kısıtlamaları arttırdığı koşullarda gerçekleşiyor. Ve toplum buna rağmen sokaklara indiğinde, özellikle Paris’te, şiddeti körükleyen polisin asayişi sağlama stratejileriyle karşı karşıya kalıyor.
Hayır Sayın Cumhurbaşkanı, Brut basın organındaki röportajınızda söylediğiniz gibi, polis şiddeti ne bir “slogan” ne de bir “militan söylemidir”. Michel Zecler’in dövülmesi ve polis operasyonları nedeniyle yaralanan (hatta hayatını kaybeden) insan sayısındaki patlama bunun en iyi tanığıdır.
OTORİTER SAPMA
Bu önlemler, güvenlikçi bir dizi metinle görünen otoriter sapmanın bir parçasıdır: 2 Aralık tarihli siyasi veya sendika görüşlerinin fişlenmesini öngören kararnameler, üniversite kampüslerinde protestoların bastırılmasına izin veren bilimsel araştırmanın programlanması yasası, sözde “Cumhuriyetçi değerleri güçlendirme” yasa tasarısı, diğer şeylerin yanı sıra bu ülkenin dernekleri üzerinde daha fazla denetimi sağlıyor.
Uluslararası sahnede olduğu gibi ülkemizde de bunu söyleyen veya düşünen sadece biz değiliz. Fransa’da, Haklar Savunucusu veya Ulusal İnsan Hakları Danışma Komisyonu (CNCDH), bilgi verme özgürlüğüne hakkında “Küresel Güvenlik” Tasarısı’nın kapsamına ilişkin endişelerini dile getirdiler. Uluslararası alanda, üç özel insan hakları raportörü, BM’nin beş bağımsız uzmanı, Avrupa Komisyonu ve Uluslararası Gazeteci Federasyonu kaygılarını dile getirdiler. Daha kısa bir zaman içinde BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Fransız makamlarını “Grupları bir bütün olarak damgalamaya yol açan önlemler almaktan kaçınmaya” çağırdı.
Sayın Cumhurbaşkanı, yaygın olarak paylaşılan endişeleri hâlâ net bir şekilde cevap vermediniz. Yasa tasarının 24. maddesi, yeniden yazılmaya karar verilse de, hatta başka bir yasaya başka bir biçimde dair edilmiş olsa bile, hâlâ ortadadır. (…)
Anayasanın garantörü ve hakimi olarak temel özgürlüklere saygıyı sağlamalısınız. Bu anlamda, özgürlükleri kısıtlayan tasarılarınızdan vazgeçmenizi ve özellikle “Küresel Güvenlik” Yasa Tasarısı’nın 21, 22 ve 24. maddelerini ve SNMO tasarısını geri çekmenizi istiyoruz. Bu amaçla, ulusal koordinasyondan bir heyeti mümkün olan en kısa sürede kabul etmenizi ciddiyetle rica ediyoruz.
#StopLoiSécuritéGlobale (Global Güvenlik Yasasını Durdur).
*İmzalayanlar:
Gazeteci Ulusal Sendika, Ulusal Gazeteciler Sendikası-CGT, CFDT Gazeteciler, FO, İnsan Hakları Ligası, Genel İş Konfederasyonu-CGT, Solidaires Sendikal Birlik, Attac, Hakimler Sendikası, Fransa Avukatlar Sendikası, Siyah Elbiseler Tugayı, Serbest Gazeteciler, Öfkeli Ggazeteciler, Mesleklerarası Basın, Medya, Kültür, Gösteri Sendikası-CNT, Fransa ve Fransızca konuşanların Basın Kulüpler Birliği, Mediapart Gazeteciler Topluluğu, Le Media Gazeteciler Topluluğu, France 3 Gazeteciler Topluluğ, La Quadrature du Net, La Vie Redaktörler Topluluğu, Film Yönetmenleri Topluluğu, Ortaklar Sinema Senaristleri, Bağımsız Sinema Dağıtımı Derneği (Acid), Belgeselci Sinemacılar Derneği (Addoc), Libération Gazetesi Gazeteciler ve Personel Topluluğu, Humanite Gazeteciler Topluluğu, Kelaouiñ Kolektifi, Politis Dergisi, Basta! Dergisi, Occitanie Bölgesi Basın Kulübü, Yazarlar Loncası, Röportaj ve Belgesel Yönetmenleri (Garrd).
(Çeviren: Deniz Uztopal – Evrensel)