HDP Milletvekili ve Çevre Komisyonu üyesi Çepni, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada derhal Hayvan Hakları Yasası çıkarılmasını istedi. Çepni, hayvana karşı geliştirilen mücadelenin hayvanseverlik değil, hayvan hakları mücadelesi kapsamında yürütülmesi gerektiğini kaydetti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu üyesi Murat Çepni, Genel kurulda hayvan hakları üzerine konuştu.
Hayvanlara yönelik saldırılara dikkat çeken Çepni, 5199 sayılı Kanun’a göre, sokak hayvanlarını kısırlaştırıp, aşılayıp, alındığı yere bırakmak gerektiğini hatırlattı. Çepni, “Oysa uygulamada belediyeler bu görevlerini yerine getirmedikleri gibi, sadece yaşlı ve engelli hayvanların tedavi görmeleri ve barınmaları gereken barınaklara sağlıklı hayvanları istif etmekte, hayvanlar berbat koşullarda ömür boyu hapse mahkum edilmektedir” dedi.
‘İKTİDAR SÜRECİ UZATMAYA DEVAM EDİYOR’
Hayvan hakları savunucularının on beş yıldır Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik istediklerini, ancak iktidarın adım atmamakta ısrar etiğini kaydeden Çepni, “Bu süreci bir biçimde, bazı yol ve yöntemlerle uzatmaya devam ediyorlar. 24’üncü dönemde, Çevre Komisyonundan çıkan Hayvan Hakları Kanunu kadük kalınca, kamuoyu bir kez daha oyalanmış oldu. Kanun neden çıkmıyor? Çünkü belli rant çevreleri bu yolla korunuyorlar. Örneğin, ‘pet shop’lar ısrarla kapatılmıyor ve ‘pet shop’lar hayvan istismarlarının en temel kaynaklarından bir tanesi. Yine, yunus parkları denen işkencehaneler de kapatılmıyor. Buradan şunu soruyoruz, Yunus Park sahibi Fettah Tamince’nin acaba bunda etkisi var mıdır? AKP’nin yandaşlarının bunda etkisi var mıdır? Yine, dağ keçileri, ceylanların, yerli ve yabancı ‘avcılık’ turizmi adı altında gelen avcılara katledilmeleri için izinler veriliyor. Özellikle Dersim bölgesinde kutsal değerlere bu biçimde de bir saldırı gerçekleştiriliyor” diye konuştu.
Çepni, şöyle devam etti: “Biz, aynı zamanda, hayvan tecavüzcülerine karşı da güçlü bir yasanın çıkartılmasını istiyoruz. Hayvan tecavüzcüleri de bu yol ve yöntemlerle korunuyor. Neden korunuyor? Çünkü yapılan açıklamalar şöyle, ‘Tecavüz çok yaygın, adalet sistemimiz bu yükü kaldıramaz’ diyor iktidar yetkilileri. İşte, karşı karşıya kaldığımız tablo bu. Biz hayvanlara bakınca hissedebilen, duyguları olan canlılar görüyoruz. İktidar ise yeşil dolarları görüyor. Kadını, işçiyi, doğayı, hayvanı, her şeyi kirletip metalaştıran bir anlayış bu. Evet, hayvan hakları kanunu mutlaka çıkmalı ve hayvana karşı geliştirilen mücadele hayvanseverlik değil, hayvan hakları mücadelesi kapsamında yürütülmelidir.”
