Kasım ayı içerisinde Avrupa’da kuruluşunu ilan eden Birleşik Devrimci Mücadele (BDM), 2021’in 1 Mayıs’ına kadar “Faşizmi Yıkacağız, Özürlüğü Kazanacağız!” şiarıyla Türkiye, Kürdistan ve Avrupa’yı ilgilendiren bir dizi konuda kampanya yürüteceğini kamuoyuna açıkladı. Kafa karışıklığına yer bırakmamak için, BDM’nin kalıcı bir platform olmadığı, kampanya süresi boyunca geçerli olacak ve kampanya bitiminde doğal olarak kendi varlığı da ortadan kalkacak geçici bir yapılaşma olduğunu vurgulamak gerekir. Kampanyayı benimseyen tüm kesimlere açık olacak olan BDM’nin önüne koyduğu ve çeşitli tarihleri kapsayacak bu çalışma, kendi içerisinde birçok konuyu ele alırken, sonuçta tüm bu gündemleri faşizme karşı mücadeleyi büyütme perspektifiyle ele alacak.
BDM tarafından Kasım ayından günümüze bazı eylemler Avrupa’nın çeşitli kentlerinde hayata geçirilmiş durumda. 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı gerçekleştirilen bir dizi etkinliği, 26 Kasım-10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar “düşünceye özgürlük” kapsamında yürütülen çalışmalar takip etti. 10 Aralık’la 20 Aralık arasında ise 19 Aralık hapishaneler katliamı nedeniyle devrimci ve yurtsever tutsakların karşı karşıya kaldığı saldırılar ve tecritin yanı sıra hasta tutsakların durumunu Avrupa kamuoyuna yansıtan stant çalışmasından sokak eylemlerine birçok etkinlik düzenlendi. 20-31 Aralık tarihleri arasında ise Maraş’tan Roboski’ye birçok katliam, “adalet istiyoruz” talebi etrafında ele alınacak ve anmalardan sokak eylemlerine bir dizi etkinliğe tanıklık edecek.
Bugüne kadarki pratikten, yerellerden doğru kampanya içerisinde yer alan kimi yapıların kampanya ciddiyetiyle hareket etmediklerine, gerekli güç aktarımını, özen ve itinayı göstermediklerine dair değerlendirmeler ve eleştiriler oluyor. Şüphesiz ki bu eleştiriler gerçek bir zeminden ortaya çıkıyor. Haklı ve yerinde eleştirilerdir. Ancak yetmez. Öncelikle faşizmi yıkma perspektifiyle hareket edenlerin yan yana gelmesi ve birleşik devrimci mücadeleyi örmesi gerektiğinin politik ve örgütsel önemini ortaya koyma bakımından komünistler belli bir hatta durmakta. Ve bu hat eşyanın tabiatı gereği birleşik kampanya veya birleşik platformların etkin çalışması ve karşılaştığı sorunları aşması için komünistlerin her düzeyde çok etkin olmalarını koşullamakta. İkincisi, sonuç itibariyle başka platformlarda olduğu gibi, bu çalışmada da belli düzeyde bir siper yoldaşlığını açığa çıkarmış, bu nedenle de yoldaşlık hukuku içerisinde muhataplarımızı gördüğümüz eksiklikler üzerinde iteleme, motive etme, duyarlı hale getirme göreviyle de karşı karşıyayız.
Şimdi 1 Mayıs’a kadar önümüzde 5 aylık bir süreç var. BDM tarafından Ocak sonuna kadar kampanya konuları belirlenmiş ve açıklanmış durumda. Buna göre Maraş-Roboski katliamı yıldönümü etkinliklerini, 1-15 Ocak tarihleri arasında Sakinelerin katliamına atfen “MİT, kontgerilla ve sivil faşist çete örgütlemelerini dağıtacağız”, koronavirüs koşullarında işçi sınıfına dönük saldırıların artması nedeniyle 14-30 Ocak tarihleri arasında “Emeği özgürleştireceğiz” başlıkları altında bir dizi eylem ve etkinlikler gerçekleştirilecek. 8 Mart, Newroz ve 1 Mayıs ise sonraki dönemde planlanacak.
Komünistler, kampanyanın oluşumundan itibaren kendilerini işin merkezinde konumlandırdı. Birleşik mücadelenin her düzeyde geliştirilmesi perspektifiyle hareket eden komünistler, kampanya kapsamında kararlaştırılan tüm eylem süreçlerinde güçleri oranında gerek emekçilikleri, gerekse alınan kararları hayata geçirme iradeleriyle bir duruş sergilediler. Bütün bunlar doğru, fakat muhataplarımızdan kararların hayata geçirilmesi için irade olmakta birkaç adım önde olunsa da, yine de komünistler açısından coğrafik olarak her alanda aynı pratik ve irade sergilenmesine ihtiyaç olduğu dönem içerisinde açığa çıkan bir diğer gerçektir. Kampanyanın içeriğine uygun olarak faşizme karşı mücadeleyi çok daha ileri düzeylere taşımak, devrim ve sosyalizm kavgasını geniş kitlelere taşımak, eylem kararlılığımızı geliştirmek ve genişletmekten geçiyor. Yakın dönem BDM planlarının başarısı komünistlerden bunu istiyor.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 25 Aralık 2020 tarihli Perspektif köşesi