Türkiye’de Boğaziçi öğrencilerinin kayyum rektöre karşı isyanı, üniversitelerin ve eğitimin politik islamcı ırkçı yeniden yapılandırılmalarına karşı gelişen demokratik öğrenci hareketine, dahası toplamda antifaşist mücadeleye ivme kazandırdı. Genç kadınlar da “kadın üniversitelerine” karşı mücadeleyi yükseltiyor.
Öğrenci gençlik cephesinden faşizme karşı mücadele potansiyellerini açığa çıkartan Boğaziçi isyanı, Avrupa’ya da yansıdı. Avrupa’da birçok üniversitede dayanışma eylemleri düzenlendi, akademisyenler ve öğrenci gençlik örgütleri açıklamalar yaptılar.
Hükümetin üniversitelere polis konuşlandırma kararı aldığı Yunanistan’da ise öğrenciler pandemi kısıtlamalarına rağmen protesto eylemi düzenledi. “Polis kampüsten dışarı” pankartı taşıyan öğrenciler, “halkın üniversitelerle bağı kesilmeye çalışılıyor” dedi. Bir kampüste polis birimi kurmaya hazırlanan hükümet, üniversitelere girişi sadece öğrenciler, akademik personel, çalışanlar ve misafirlerle sınırlandırmayı planlıyor.
Pandemi ile birlikte eğitim alanındaki eşitsizlikler de arttı.
Britanya’da yüksek üniversite harçlarına karşı öğrenciler tepki gösteriyor. Fransa’da üniversiteler uzun bir zamandır gericiliğe ve ekonomik saldırılara karşı birer mevzi ve işgal mekanı işlevi görüyorlardı.
Egemenler, üniversitelerin her türlü özerk ve demokratik niteliklerine karşı kapsamlı bir saldırı hazırlığı içerisindeler. Faşistleşme eğiliminin belirgin hale geldiği emperyalist merkezlerde, farklı bir deyişle otoriterleşme, olağanüstü hal yasalarının kalıcılaştırılmasının yanında görece özerk alanların sınırlandırılmasında somutlaşıyor.
Bu doğrultuda, egemenler üniversiteleri, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da olduğu gibi Avrupa’da sektöre ve zor aygıtlarına bağlanmak üzere yeniden yapılandırılıyor.
Bu saldırıların pandemi koşullarında gerçekleşmesi kuşku yok ki tesdüf değil. Egemenler, üniversitelerin görece özerkliklerini sınırlandırma saldırılarını tabi ki, eğitimin uzaktan gerçekleştiği, üniversitelerin “boş” olduğu bir dönemde gerçekleştiriyor. Bu durum, öğrenci gençlik hareketinin mücadelesini tabi ki de zayıflatıyor.
Ne var ki öğrenci gençlik hareketi, kendi yolunu bulmak zorunda. Yunanistan’daki gençler, koşulları zorlayan bir hattan ilerliyor. 21 Ocak’ta birçok kentte sokakları zapt etmeye hazırlanıyor.
Boğaziçi gençliği ve öğrenci gençlik hareketi de direnişi toplumsallaştırma yolundan ilerletip “her yeri Boğaziçi” yapmaya girişiyor.
Üniversitelere ve özerk-demokratik eğitim muhtevasına karşı saldırılar artarken, öğrenci gençlik hareketi “evde kalamaz”. Bütün veriler, Türkiye ve Yunanistan’dan başlayarak yeni bir öğrenci gençlik hareketinin mayalandığına işaret ediyor.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 22 Ocak 2021 tarihli Avrupa Gündemi köşesi