En son Irak’ın Bağdat kentinde düzenlenen intihar saldırısında çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesi üzerine “IŞİD hücreleri yeniden uyanıyor” şeklide değerlendirmeler yapılmaya başlandı.
ABD Hazine Bakanlığı tarafından hazırlanan ve daha önce yayınlanmamış bir rapor ise IŞİD’in Türkiye içerisindeki merkez üstlerine güvendiğine işaret etti.
Rapor, ABD Savunma Bakanlığı’nın Baş Müfettişinden gelen sorulara yanıt olarak hazırlanmış.
Raporda, IŞİD’in mali durumuyla ilgili yapılan değerlendirmede, örgütün fonlarını Irak ve Suriye’nin içine ve dışına taşımak için yaptığı gayri resmi ve resmi finans hareketlerinin Türkiye’deki merkezler üzerinden gerçekleştiği belirtildi. Rapor, Türkiye’nin halen örgüt için ”lojistik merkez” olmaya devam ettiğini yazdı.
Aynı rapora göre örgüt, Irak ve Suriye’ye fon gönderir ve bu ülkelerden fon çıkarırken yine ”Türkiye’deki lojistik merkezleri” kullanıyor.
Denetim Direktörü Gregory Sullivan, 4 Ocak’ta yayımlanan Hazine raporunda IŞİD’in “muhtemelen bölgeye dağılmış durumda 100 milyon dolar nakit rezervine sahip olduğunu” yazdı. Bununla birlikte ABD Hazine Bakanlığı uzmanlarına göre ABD dağıtılan paranın tam olarak miktarını bilmiyor.
Hazine ayrıca, IŞİD destekçilerinin kripto para birimlerini giderek daha fazla kullandıklarına da dikkat çekti.
Ankara’nın IŞİD ile mücadele konusundaki kararlılığı ise bir süredir tartışma konusuydu.
Her ne kadar Türkiye, IŞİD’e karşı diğer ülkelerden çok daha fazla mücadele ettiğini iddia etse de bu fikre birçok gözlemci katılmıyor.
Amerika Birleşik Devletleri Ekim 2019’da IŞİD lideri Ebu Bekir El Bağdadi’ye suikast düzenlemek için Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib eyaletine bir baskın başlattığında, yeni atanan Ulusal Güvenlik Konseyi Ortadoğu ve Kuzey Afrika koordinatörü Brett McGurk, Washington Post için bir köşe yazısı yazmıştı.
Yazıda, El-Bağdadi’nin saklandığı yerin büyük bir Türk askeri karakolunun yakınında olduğu belirtmiş ve Türk hükümetinin bu durumu açıklaması gerektiğinin altını çizmişti.
Ancak Türkiye ve IŞİD arasındaki ekonomik bağı dile getirenler yalnızca ABD’li isimler değil.
24 Kasım 2015 tarihinde Rusya Hava Kuvvetleri’ne ait Suhoy Su-24 tipi uçağının İdlib’te Türk güçleri tarafından düşürülmesinin ardından Rusya sık sık Ankara ve IŞİD arasındaki petrol anlaşmalarına dikkat çekmişti.
Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Anatoly Antonov, Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan ‘çalınan petrolün’ en büyük alıcısı olduğunu belirtirken, Putin o dönem Türkiye hakkında şunları söylemişti:
“Teröristlerle ticaret yapılmaz diye BM kararı olmasına rağmen Türkiye IŞİD’den petrol alıyor. Elimizde görüntüler var.” Rusya, Türkiye ile ilişkilerini geliştirdikten sonra ise bu iddiaları tekrar dillendirmedi.
Raporda ayrıca IŞİD’in Suriye’nin doğusunda petrol kaçakçılığı şebekelerinden gasp, fidye için adam kaçırma, sivil işletmeleri ve nüfusu hedef alma, yağma ve muhtemelen paravan şirketlerin operasyonları yoluyla para toplamaya devam ettiği belirtildi.
Rapor ayrıca El Kaide’nin Afganistan’da Taliban ile yakın ilişkiye devam ettiğini ve dahası El Kaide’nin burada güç kazandığını söylemekte. Rapor, bu durumun Taliban’ın ABD’ye verdiği sözlere rağmen devam ettiğinin altını çiziyor.
(Ahval)
