Aşıda patentin kaldırılmaması ve şirketlerin malı olması nedeniyle birçok yoksul ülke aşılamaya hâlâ uzakken, AB ve Birleşik Krallık arasında dahi aşı konusunda şimdiden gerilim yükselmiş durumda.
Tüm dünyada pandeminin geride kalacağı umutlarını artıran kovid aşıları aynı zamanda ülkeler arasında gerginliklere de sebep oluyor. Birçok yoksul ülkede aşı çalışmalarının ne zaman başlayacağı bile bilinmezken Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık arasında önce nüfuslarını aşılamak üzere yükselen tansiyon dikkat çekiyor. Yeterinden fazla dozu garantileyen zengin ülkelerin durumu, pandeminin global çapta aşılmasının önemini tekrar hatırlatıyor.
AŞI MİLLİYETÇİLİĞİ: TEKRAR DÜŞÜNÜN
The Guardian
Başyazı
Krizler bireyler kadar toplumlarda da en iyiyi ve en kötüyü ortaya çıkarır. Bilim insanlarının bağlılığı, uzmanlığı ve yüksek çabaları şaşırtıcı bir hızda bir değil birden fazla aşı üretti. Küresel talebi karşılamak için yeterli dozları üretmek ve dağıtmak da aynı derecede zahmetli bir iştir. Bunun bir sonucu, birkaç gün içinde milyonlarca dozun İngiltere’ye gönderilmesinin engellenme olasılığına yol açan AB ile AstraZeneca arasındaki çirkin ve tırmanan çekişmedir. İlaç firması geçen hafta, üretim sorunlarının ardından bu çeyrekte beklenen tedarikinin yalnızca yüzde 25’ini Birlik’e teslim edeceği konusunda uyardı.
Komisyon yetkililerinin agresif üslubu, Avrupalı liderlerin karşı karşıya olduğu iç baskıya işaret ediyor. AB şimdiye kadar 100 kişi başına yalnızca iki doz verirken, İngiltere 11 doz vermiştir. Biraz durgun bir tedarik programı için tepkiyle karşı karşıya olan AB daha fazla gecikmeyi kaldıramaz. Ekonomik iyileşmenin yanı sıra blokun ve tek tek hükümetlerin meşruiyeti de tehlikede. Ancak AB, tehditler savurmak yerine tedarikçiler ve diğer hükümetlerle birlikte çalışmalıdır. Esasında komisyon, AstraZeneca’nın dozları vermek için kesin bir taahhütte bulunduğunu savunurken, firma “en iyi çabayı” vadettiğini söylüyor. Sözleşmeden doğan bir anlaşmazlığı AB karşıtı hareketler tarafından sömürülen siyasi bir tartışmaya dönüştürmek kimsenin çıkarına değildir.
Hayat kurtaran bir ürün yetersiz olduğunda, ülkeler içinde ve arasında her zaman verilmesi zor kararlar olacaktır. Daha zengin uluslar erzaklarını paylaştırmak zorundayken, şimdiye kadar daha fakirlerin paylaşacakları çok az şey var ya da hiç yok. Aşıların daha adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak amaçlı birleştirilmiş satın alma planı olan Covax’a kaydolan şaşırtıcı sayıda ülkeye şimdi ABD de katıldı. İlk çeyrekte piyasaya sürülecek on milyonlarla, yıl sonuna kadar 2 milyar doz teslim etmeyi umuyor. Yine de Birleşik Krallık (UK) gibi ülkeler, düşük gelirli ülkeleri finanse etmedeki cömertlikleri nedeniyle kendilerini kutlarken, üreticilerle kendi büyük sözleşmelerini imzalayarak Covax’ı sırada daha da geriye ittiler. Aşı ittifakı Gavi’nin baş yöneticisine göre, zengin ülkeler 800 milyon fazladan doz sipariş etti ve 1.4 milyar daha fazla isteme seçeneğine sahip. Yalnızca İngiltere, 67 milyonluk nüfusu için 367 milyon doz (Henüz kullanılamayan aşı adayları da dahil) sipariş etti.
Kişinin kendi başının çaresine bakma arzusu hem insani hem de politik açıdan anlaşılabilir. Ancak başkalarını şanslarını denemeye sevk etmek insanlık dışı ve dar görüşlülüktür. Dünya Sağlık Örgütü başkanı geçtiğimiz günlerde, zengin ülkelerdeki daha genç ve sağlıklı yetişkinlerin, yoksul ülkelerdeki sağlık çalışanları ve yaşlılardan önce aşılanmasıyla bir ahlaki felaketin eşiğinde olduğumuzu söyledi. Yeni varyantların ortaya çıkması ve hızla yayılması, küresel sağlık uzmanlarının başından beri uyardığı şeyi göstermiştir: herkes güvende olana kadar hiçbirimiz güvende değiliz. Uluslararası Para Fonu (IMF), aşı politikası konusunda iyi uluslararası iş birliğinin küresel ekonomiye dört yıl içinde 9 trilyon dolar katacağını tahmin ediyor. Zengin ülkeler -Norveç örneğindeki gibi- fazlalıklarını paylaşmayı kabul etmeli ve düşük gelirli ülkelerin Covax tedariklerine öncelik verilmesini sağlamalıdır.
Aşıların hızlı gelişimi, bilim adamlarının bilgiyi paylaşması ve Çinli araştırmacıların yeni tip koronavirüsün genom dizisini hızla yayımlaması nedeniyle mümkün oldu. Geri kalanımız da birlikte hareket etmeyi öğrenmeliyiz.
(Çeviren: Haldun Sonkaynar – Evrensel)