Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Covid-19 tedavisi gördüğü hastanede öldü. Ölümünün ardından başkanlık dönemi icraatları yeniden gündem oldu.
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, tedavi gördüğü hastanede öldü.
16 Kasım’dan bu yana Covid-19 tedavisi gören İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı Kadir Topbaş 4 Ocak’ta diyalize bağlanmıştı.
1994-1998 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını yapan Kadir Topbaş, 1999’da Fazilet Partisi’nden Beyoğlu Belediye Başkanlığına seçildi.
Kadir Topbaş, 2004’te AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildi. Topbaş, İBB Başkanlığı görevinden 2017 yılında istifa etti.
Ölümünün ardından Kadir Topbaş’ın, AKP’nin adayı olarak üç dönemde yaklaşık 13 yıl aralıksız sürdürdüğü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemindeki icraatları sosyal medyada gündem oldu. İktidarın temsilcisi olarak 2004 yılından 2017 yılına kadar görev yapan Topbaş, bu dönemde kamusal alanları, deprem toplanma alanlarını yapılaşmaya açtı. İmar ayrıcalıklarıyla emlak rantının yüksek olduğu projelere yol verdi, Kuzey Ormanları’ndaki talana destek verdi. Kenti betonlaştırdı ve planlama ilkelerini yok sayarak yönettiği İstanbul artık seller, felaketler diyarı oldu.
İSPARK VURGUNU
İBB’nin en önemli şirketlerinden İSPARK’ta “otopark ücreti ödeyen yurttaşlara verilen fişlerin silinmesiyle” milyonlarca liralık vurgun yapıldı. Kurum içinde yürütülen gizli soruşturma kapsamında en az 48 ayrı el terminalinde yolsuzluk yapıldığı tespit edilirken; 5-26 Mayıs 2017 tarihleri arasında 27 otopark görevlisinin iş akdi feshedildi.
BETONLAŞAN ŞEHİR, HER YAĞMURDA GÖLE DÖNDÜ
13 yıl boyunca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı görevinde olan Topbaş’ın döneminde İstanbul’daki sağanak yağışlar hayatı felç etmişti. E-5 karayolu gibi ana arterlerin yanı sıra birçok ev, hastane ve metro istasyonlarında da baskınları olmuştu.
İstanbul’un en önemli turizm merkezi olan İstiklal Caddesi’nde yürütülen çalışma nedeniyle zemine beton dökülmüş, bu cadde üzerinde hizmet veren nostaljik tramvay geçici olarak kaldırılmıştı. Yer yer iş makinelerinin çalıştığı cadde boyunca, raylar kaldırılarak zemine beton döküldü. Geçtiğimiz haftalarda yağan sağanak yağmurdan sonra İstiklal Caddesi göle dönmüştü.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kurbağalıdere’de yürütmekte olduğu ıslah ve atık su projesini 2 yılda tamamlayamayınca fokurdamaya başlayan dereden gelen kokuya Kadıköylüler dayanamaz hale gelmişti. Kadıköylüleri aylardır zehir saçan baloncuklar ve kötü kokulara mahkum eden Kurbağalıdere’den çıkarılan tonlarca balçık gemilerle taşınarak İstanbul’un incisi Adalar açıklarında denize bırakılmıştı.
BETON MARTI PROJEJİ
İBB’nin Kabataş İskelesi’ni kapatarak yapmaya çalıştığı Beton Martı projesi de Kabataş’ın kıyı çizgisine, tarihi dokusuna ve siluetine zarar veriyor. Mevcut kapasitesi yeterli olan iskele için mega proje yapıldı. İnşaat aşamasında olan proje nedeniyle ulaşım seferleri durdu, halkın ulaşım hakkını da gasp edildi.
İstanbul Boğazı’na yapılan kazıklı dolgular ile kıyılarda beton yollar genişletildi. Topbaş döneminde İstanbul Boğazı’na 7 proje yapıldı. Kazıklama sistemiyle yapılan projelerde Boğaz’da 266 bin 100 metrekarelik dolgu alan oluştu. İstinye ve Tarabya koylarına platformlarla doldurularak teknepark yapıldı. Bebek, Arnavutköy, Rumeli Hisarı, Beykoz ve Üsküdar’da kazıkla dolgu çalışmaları devam ediyor.
GEZİ PARKI’NI YIKMA PLANI VE TAKSİM’İN TAHRİBATI
2011 yılında İBB tarafından onaylanan Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi ile Gezi Parkı’nın da yıkılması gündeme geldi. Haziran İsyanı ile Türkiye’nin dört bir yanında halk sokaklara döküldü. Bu dönemde Kadir Topbaş eyleme katılanları Türkiye’nin geleceğini karartanlar olarak itham etmişti. Gezi Parkı ve ağaçları kaldı, giden Topbaş oldu. Taksim Meydanı ise artık her yağmurda göle dönen bir beton çölü.
Taksim İstiklal Caddesi’nin değişiminde de Kadir Topbaş’ın etkisi büyük. İBB’nin ve Beyoğlu Belediyesi’nin İstiklal’in dokusuna ilk müdahalesi 2005 yılında ağaçların sökülmesi ile başladı. Bu zaman kadar gelen süreçte meydan ve İstiklal şantiye alanına döndü. Beyoğlu’nun çehresi değişti, ranta kurban olan esnaf caddeden taşınmaya başladı.
DOĞAL ALANLAR TAHRİP EDİLDİ
İstanbul Üsküdar’da yer alan ve Doğal SİT alanı olan Küçükçamlıca Korusu’nda yapılan Televizyon Kulesi’nin yapımı sırasında korunun tepe noktasından başlayarak eteklerine doğru uzanan geniş bir alanda çok sayıda ağaç tahrip edilmiş, doğal bitki örtüsü kazınmış, alana geri döndürülmesi çok zor ve büyük hasar verilmişti.
Çamlıca’ya yapılması tartışmalara neden olan ve ayrılan bütçeyle de tepki çeken ancak inşası gündemden uzun süre düşmemişti. Kadir Topbaş’ın, seçim vaatleri arasında yer alan Mecidiyeköy-Zincirlikuyu-Altunizade-Çamlıca Teleferik Hattı projesi iptal edilmişti. Proje Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çamlıca’da yaptırdığı camiye yolcu taşıyacaktı.
Korunaklı projeden Topbaş’a 5 daire İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) her türlü desteği alan Topbaş’ın damadı Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı’nın Bakırköy’deki projesi Koru Florya’dan, Topbaş ailesinin aynı gün 5 daire aldığı ortaya çıkmıştı. Belgelere göre Kadir Topbaş’ın aile şirketi Teşvikiye Saray Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ, 5 taşınmazın tamamını aynı gün “25 Temmuz 2014” tarihinde satın aldığı belirlenmişti.
ENSAR VE TÜRGEV’E KIYAK
İBB Avcılar’da 2 bin 700 metrekarelik ve Büyükçekmece’de 500 metrekarelik toplam 2 binayı İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın kurucusu olduğu ve hakkında TÜRGEV’in de kardeş vakfı yorumları yapılan Ensar Vakfı’na yurt olarak kullanılması üzere bedelsiz verdi. İBB tarafından kiralanan 2 binanın Ensar Vakfı’na bedelsiz verilmesinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yurt olarak kullanılmak üzere TÜRGEV’e 6 bina daha tahsis etti. TÜRGEV’in yanı sıra Ensar Vakfı’na 7, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na 4, Asitane Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’na 1 ve İstanbul Daru’l Fünun İlahiyat Vakfı’na 1 olmak üzere toplam 19 binanın bedelsiz olarak tahsisi yapıldı.
Taksi, minibüs ve dolmuş durakları İSPARK’a İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, İstanbul’daki taksi, minibüs ve dolmuş taşımacılığı ile duraklarının işletme yetkisini 15 yıllığına İBB Şirketlerinden İSPARK’a vermişti. İSPARK, işletmecilikten elde edeceği brüt gelirin yüzde 5 + KDV payını İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ödeyeceği öğrenilmişti.
‘SEYİRLİK ORMAN PLANI’
Topbaş’ın arka bahçesi İstanbul Maslak’taki milyarlık inşaatı mühürlenen Hattat Holding’in yarım kalan “Diamond of İstanbul” projesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat arasında protokol imzalandı. Protokole göre Hattat Holding, İBB’ye 18 arsa bağışladı, buna karşılık daha önce mühürlenen milyar dolarlık projesi için onay aldı. Buraya kadar her şey normal gözüküyordu. Ancak Hattat’ın bağışladığı 66 dönümlük 18 arsa arasında 3 arsanın konumu dikkat çekti. Bu 3 arsa Kadir Topbaş’ın Büyükçekmece Güzelce’deki villasına komşu olduğu ortaya çıktı. Projeye dava açan CHP’li Meclis Üyesi Hüseyin Sağ, Topbaş’ın villasına komşu arsalarla ilgili “Kadir Topbaş kendi için seyirlik orman yapacak” iddiasında bulundu. Şüpheli protokolü ve CHP’nin iddiasıyla ilgili Topbaş’a soru yöneltildi ancak İBB sessiz kalmayı tercih etti. Hattat Holding’in patronu Mehmet Hattat ise, “Protokolü ben teklif ettim, onlar da ilgi duydu. Ormanlık alan yapılacağına dair bize duyum gelmedi. Kadir beyefendi hem iyi bir başkan hem de iyi bir sanayici. Kadir Başkan şaibe oluşturacak işler yapmaz” diye konuştu.
‘HAİNLER MEZARLIĞI’
15 Temmuz’da öldürülenler için İstanbul büyükşehir belediyesi tarafından Pendik’te ayrı bir mezarlık açılarak, girişine de ‘Hainler Mezarlığı’ tabelası konuldu. Topbaş ilk olarak 20 Temmuz’da yaptığı konuşmada, “Bir yer ayıracaksınız ve vatan hainleri mezarlığı diyeceksiniz, geçenler lanet okuyacak. Her giden lanet okusun ve kabirlerinde yatamasınlar” demişti. ‘Hainler Mezarlığı’ tabelası Diyanet’in itirazı üzerine kaldırılmıştı.
TUTUKLULUK DÖNEMİ
‘FETÖ/PDY’nin işadamlarına yönelik soruşturması’ kapsamında tutuklandıktan sonra sağlık sorunları gerekçe gösterilerek tahliye edilen Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’ya çıkarıldığı Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanmıştı. TUSKON’a yönelik operasyon kapsamında 84 işadamına yönelik hazırlanan iddianamenin sanıkları arasında bulunan Ömer Faruk Kavurmacı, 8 Eylül 2016 tarihinde ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan tutuklanmış, 3 Mayıs 2017 tarihinde de ‘sağlık sorunları’ gerekçe gösterilerek serbest bırakılmıştı
Kadir Topbaş paraya kıyamadı İstanbullu çile çekti Kadir Topbaş’ın Belediye Başkanlığı’nı yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İETT’nin 2016 Mali Yılında, İETT’nin 452 milyon lira harcama yapması planlanırken rakam 50 milyon lirada kaldı. Bu İstanbulluların günlük yaşamına daha az otobüs, daha fazla trafik ve stres olarak yansıdı.
2.3 MİLYAR BORÇLA GÖREVİ BIRAKTI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş istifa açıklamasında borçlu belediye bırakmadığını söyledi. Bütçe rakamları ise Topbaş’ı yalanlayarak belediyenin 4.6 milyar lira borçlu olduğunu gösteriyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, istifa kararını açıklarken, “Borçlu bir belediye bırakmıyorum” dedi. Ancak belediyenin son 3 yıllık bilançosu büyük bir borçlanmaya açığa çıktı. Belediyenin 2015 bütçesine göre iç-dış toplam borçlanma 2.4 milyar, 2016 bütçesine göre iç borçlanma 1 milyar 380 milyon, dış borçlanma 2 milyar 20 milyon olmak üzere toplam 3.4 milyar lira.
CHP’li İBB Meclis Üyesi Süleyman Tarık Balyalı’nın bütçe görüşmelerinde grubu adına yaptığı açıklamaya göre borç miktarı 2017 yılında 4.6 milyar liraya çıktı. Aynı konuşmada İBB’nin borç miktarının 2 yılda iki kat arttığını söyleyen Balyalı, bu borçlanmanın 2 milyar 834 milyon TL’sinin dış borçlanma olduğunu söyledi. Balyalı, “Yatırım programına göre 2017 yılında yapılacak tüm büyük yatırımlar için ihtiyaç duyulan dış kaynak sadece 1 milyar 811 milyon lira. Geriye kalan 1 milyar liralık borç, borç ödemek için kullanılacak” dedi.
