NATO ve G7 Zirvesinde boy veren emperyalistler arası çelişkiler, geride bıraktığımız hafta sonu yapılan Avrupa Birliği (AB) Başkanlar zirvesinde yeni boyutlara ulaştı. Brüksel’de düzenlenen Zirvede 27 ülkenin hükümet ve devlet başkanları Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar kararlaştırdılar.
Zirve bildirisinde “Rusya’nın kötü niyetli, hukuk dışı ve yıkıcı faaliyetinde ısrar olması halinde AB ve üye devletleri koordineli şekilde tepki verecektir” denildi. Ancak yaptırımların gerçek nedeni, yanına Çin, Hindistan ve İran’ı alan Rusya’nın hareket sahasının giderek artması ve batılı emperyalistlerin çıkarlarına karşı giderek daha büyük tehdit olarak görülmesinden kaynaklanıyor. 1989 Sosyal emperyalist SSCB ve doğu Bloku’nun yıkılmasından bu yana Rusya ile Batılı dünya arasında ilişkilerin en kötü dönemini yaşanması tesadüf değildir. G7 Zirvesi, NATO ve Zirvesi ve en son gerçekleşen AB Başkanlar zirvesi, Lenin’in 100 yıl önce belgelediği emperyalizmin eşitsiz gelişim yasasına uygun olarak kapitalist ülkeler arasında çelişkilerin kaçınılmaz olarak arttığını gösteriyor.
Geçen hafta G7 ve NATO zirvesi sonrasında ABD Başbakanı Biden ve Rusya Başbakanı Putin kapalı kapılar ardında görüşmüşlerdi. Görüşmenin amacı genel bir mutabakattan çok Ortadoğu ve Türkiye ilişkileri konusunda ara çözümlere varmaktı diye tahmin ediliyor. Yapılan görüşmenin genel gidişatı değiştireceğine dair herhangi beklenti zaten yoktu. Ancak görüşmeden en fazla Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Başbakanı Macron şahsında AB emperyalistleri rahatsız olmuştu. AB Başkanlar zirvesi sonrasında Merkel’in Macron tarafından desteklenen Rusya ile üst düzey görüşme önerisi diğer AB ülkeleri tarafından ret edildi. Önerinin bir hafta önce ABD Başkanı Joe Biden’in ile Putin arasında geçen hafta gerçekleşen görüşmeye büyük benzerlikler taşıması tesadüf değil. Zirve öncesinde Merkel görüşme önerisi yaparken, “ABD Başkanı Joe Biden geçen hafta Cenevre’de Putin ile buluşurken AB ile herhangi bir temas kurulmamasından” yakındı. Merkel ve Macron’un, Putin ile görüşme önerisi aynı zamanda AB ile ABD arasında artan rekabeti ifade ediyor.
AB Başkanlar Zirvesinden 2 gün sonra 28 Haziran Pazartesi günü ABD ve Ukrayna devleti, Kara Deniz’de “Sea Breeze” adlı askeri tatbikata başladılar. Rusya’nın burnunun ucunda 2 hafta sürecek askeri tatbikat, bir provokasyondan ve gözdağından başka anlama gelmiyor.
Zirvenin bir başka ana teması AB ülkesi Macaristan’ın kararlaştırdığı eşcinsellik karşıtı yasası oldu. Geçen hafta Macaristan parlamentosunda onaylanan yasa, çocukların ve geçlerin yasal olarak ulaşabileceği kitap, film ve benzeri yayınlarda heteroseksüellik dışında herhangi bir cinsel yönelimin konu edilmesine yasaklıyor. Bunun dışında homoseksüelliğin ve transseksüelliğin normal hayatın bir parçası olarak gösterildiği reklamlar da yasaklanıyor.
Son haftalarda gerçekleşen emperyalistler arası zirveler, kapalı kapılar arkasında ara görüşmeler, askeri tatbikatlar emperyalist bloklar arasında çelişkilerin son derece keskinleştiğini gösteriyor. Emperyalist güçler arasında çelişkiler henüz düşük yoğunluklu düzeyde yürütülmesine rağmen dünyanın yeni savaşlara ve felaketlere doğru büyük adımlarla sürüklendiğini gösteriyor. Dünya ve Avrupa içi sınıfının militarizm ve yeni savaş tehditlerine karşı sokağa çıkma zamanının çoktan geldiğini söyleyebiliriz. Zirvelere karşı protestoları örgütleyerek tekrardan bu mücadeleye canlandırma ihtiyacı son derece yüksektir. Antikapitalist ve antiemperyalist mücadelede yeni ittifaklar ve ortaklıklar kurulmadan, mücadele yeniden örülmeden güçlü adımlar olanaklı olmayacağı ortadadır. Önümüzde bizi çok iş bekliyor. Harekete geçme zamanı.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 2 Temmuz 2021 tarihli Avrupa Gündemi köşesi