Genç komünistler büyük bir heyecanla gençlik kampı hazırlıklarına devam ediyor. Hazırlık çalışmalarını “bir genci daha kampa katma” perspektifiyle sürdüren genç komünistler, buldukları, duydukları her gence kampı anlatıyor, neden katılmaları gerektiği konusunda ikna etmeye çalışıyorlar. Aynı çalışma içerisinde hem öğretiyor hem de öğreniyor genç komünistler.
31 Ağustos – 8 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek bir haftalık kampla kapitalizmden uzak, baştan aşağı kolektifizmin hakim olduğu bir yaşamı gençlere tattıracaklar. Birlikte eğlenmekten birlikte öğrenmeye; emek ve disiplin değerlerini yükseltmeyi örgütleyecekler. Kapitalizmin tüm insanlığı olduğu gibi gençliği de yozlaştıran ideolojik hegemonyasına, yozlaştırma ve bireysel izolasyon değirmenine karşı devrimci ve sosyalist değerleri bayraklaştıracak, kolektivizm ve insan emeğinin onur taşıyan öğelerini genç yüreklere tanıtmaya, tattırmaya çalışacaklar.
Genç komünistlerin hedefi büyük; herşeyden önce posası çıkmış gençlik rüyası gören bu sistemin karşına gençliğin olmazsa olmaz enerji ve militanlığını dikmek istiyorlar, bunu arzulayıp bunun için harıl harıl kızıl karıncalar olup o ülke senin, bu kent benim durmaksızın koşturuyorlar. Güvercin tedirdinliğiyle yaklaştıkları her işi başardıklarında, daha bir özgüven ve kararlıkla atıyorlar adımlarını. Her durumda kilitlenmişler gençlik kampının başarısına.
Hiç şüphesiz geri kalanlardan beklentileri var. Yaşa bakmaksızın, yüreği genç olanlardan beklenti bu. Başarılarını garantilemek, omuzlarındaki yükün bir nebze de olsa hafifletilmesi, kendi esas amaçlarına daha fazla yoğunlaşabilmelerine olanak sunulması için beklenti içerisindeler.
Sınırlı kuvvetlerle yürüttükleri bu çalışmada, biliyorlar ki alanlarda hâlâ ulaşılmadık çevre çeperde onlarca genç var. Bu gençlerle tanışma ve tanıştırmada; illaki onlara kampın duyuru ve çağrısını ulaştırmada kendisine görev çıkartacak genç yürekli olgun komünistlerden beklentileri var. Boş veya haksız bir beklenti mi? İmkansızı mı istiyorlar? Tabi ki hayır. “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm” sloganındaki diyalektiğe inanan her komünist öncü gençliğin ortaya koyduğu beklenti ve taleplerin ne kadar haklı ve yerinde talepler olduğunu somut durumdan yola çıkarak pekala görüyor. O zaman sorun ne peki? İki gençle bir saat sohbet etmeye, bir telefon açıp şurda bir genç var demeye vaktimiz mi yok? Kesinlikle hayır. Temel sorunun teoride bildiklerimizi pratiğe dökmekteki tembelliklerimizden, yorgunluklarımızdan ve kendi değiştirme gücümüze olan güven yitiminden kaynaklandığı o kadar aşikar ki.
Hadi geçelim iki gençle sohbeti. Peki bu gençlerin kampa gidişi için ulaşımdan, kamptaki mutfak ihtiyaçları gibi daha pratik sorunlarda durumumuz ne? Burada da görünen o ki genç yoldaşları kendi sorunlarıyla baş başa bırakmış görünüyoruz. Bu örnek bile günlük işlerin bizde yarattığı yorgunluğu resmetmeye yetiyor. Öyle bir yorgunluk ki dönemsel önceliklerimizi ortaya çıkarmada, gençlik kamplarının gelecek çalışmalar için önemini görünmez kılıyor beynimizde. Sonra da bekliyoruz ki niceliği ortada olan genç komünistler ellerine alacakları sihirli değneklerle kitlesel, sorunsuz ve çok başarılı gençlik kampları ortaya çıkarsın.
Herşeye rağmen genç komünistlerin bu enerjileriyle başarılı bir kamp ortaya çıkaracaklarına inanıyoruz. Ancak neden kendi asli işlerine yoğunlaşmalarını kolaylaştırıcı olmayalım, neden onların bu başarılarını birkaç basamak daha üste çıkartmalarında onlarla yan yana durmayalım?!
Başta tüm kolektifler olmak üzere tek tek her komünist birey bu yanlar üzerine mutlaka düşünmeli, sayılı haftaların kaldığı gençlik kampının teknikten mutfak ihtiyaçlarına, yeni gençlerin katılımının sağlanması vb. gibi, bir bütün olarak başarısı için planlar yapmalı, pratik adımlar atmalıdır.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 2 Temmuz 2021 tarihli Perspektif köşesi