AvEG-Kon’un gelenekselleştirdiği yaz kampı bu yıl 24 Temmuz’da başlıyor.
Pandemi koşullarında geçen yıl yapılan yaz kampı, katılımcılara kapitalist sistemin tatil anlayışı olan bireysel ve kendi başına tüketim ve tatil yapma yerine, alternatif ve kolektif yaşam tarzının yarattığı mutluluğu ve güzelliği yaşatmış, katılımcıların büyük beğenisini kazanmıştı.
Yaz kampı dinlencenin, deniz ve güneşten yararlanmanın yanı sıra, akşamları kültürel, sanatsal, sportif ve siyasal içerikte programlar da sunmakta, dinlenceyi kolektif ortamda sosyal ve siyasal süreçten kopmadan yaşama geçirmeyi sağlamaktadır. Çevre bölgelere yapılan doğa ve tarih gezileri de kamp programının bir parçası haline gelmiş bulunuyor.
Elbette ki bütün bu çalışmalar pandemi koşulları dikkate alınarak yapılmaktadır ve her bir katılımcının da önceden gerekli bilgileri alması, yolculuk esnasında sürprizlerle karşılaşmaması önemlidir.
Bu türden kamplar (aynı zamanda gençlik kampı da), kapitalist sistemin tamamen tüketime ve bireyselliğe dayalı tatil anlayışı ve planlarına karşı alternatiftir. Bireyciliğe ve bencilliğe karşı kolektivizmin yaşanmasıdır.
Böylesi alternatif tatil olanakları yaratmak ve bir bütün olarak tatil amaçlı Türkiye’ye gitmemek, faşist Türk devletinin savaş ekonomisine kaynak aktarmamak, günün önemli politik tutumudur aynı zamanda.
İşçi sınıfına, halklarımıza yönelik saldırılarını, işkencelerini, katliamlarını, her gün daha da artıran faşist saray rejimi, geride bıraktığımız aylarda Rusya ve Avrupa ülkelerinin kapılarını bir bir çalarak ülkeyi turizme açtıklarını ve turist göndermeleri için yalvarmıştı. Hem de pandemi bahanesiyle ülkede yasakların, kısıtlamaların had safhada olduğu bir süreçte.
Faşist diktatörlük geçen yıl düşen turizm gelirlerini bu yıl artırmayı ve böylece kendisi için çok önemli olan bu ekonomik kaynağı büyütmeyi hedefliyor.
Turizm gelirlerinin ne kadar önemli bir kaynak oluşturduğunu bir örnekle görelim: T.C. Turizm ve Kültür Bakanlığı verilerine göre 2019 yılında yaklaşık 52 milyon turist ülkeye geldi ve 34,5 milyar dolar gelir sağladı. Gelen turistlerin yaklaşık 5,7 milyonu ülke vatandaşı idi ve bu kesim yabancı ülke vatandaşından ortalama 154 dolar daha fazla harcama yaptı.
Türk devleti, 2020’de pandemiden dolayı 12 milyar dolara düşen turizm gelirlerini bu yıl tekrar eski seviyeye çıkarmayı hedeflemekte.
Tam da burada AvEG-Kon ve başkaca birçok demokratik kurumun Türkiye’ye tatil yapılmamasını, oraya götürülecek her bir Euro’nun/Dolar’ın faşist Saray rejimi tarafından halklarımıza kurşun olarak döndüğünü belirtmeleri ve turizmi boykot çağrılarının politik önemi görülmelidir.
Faşizme karşı politik tutum alan herkesin bu çağrılara kulak vermesi, tatil amaçlı Türkiye’ye gitmemesi, faşizmi yıkma mücadelesinin bir parçası ve gereği olarak görülmelidir.
Emperyalist-kapitalist sisteme, faşizme karşı mücadele süreklidir. Yer yer duyduğumuz „yazın tatil dönemidir, bir şey yapılmaz“ söylemleri sosyalistlerin tutumu değildir. Günlük yaşamın her alanına sirayet eden kapitalist ideolojiye karşı her alanda mücadele etmek, sosyalist düşünce ve devrimci pratiğin her alana taşınmasını gerektirmektedir.
Dinlencenin alternatif yanı olan yaz kampları da bu örneklerden biridir. Yoğun bir emekle hazırlanan yaz kampları katılımcılarına şimdiden başarılar diliyoruz.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 16 Temmuz 2021 tarihli Perspektif köşesi