Kadınların istenmeyen gebeliğinin sonlandırması hakkı, kürtaj birçok ülkede yasal olmasına rağmen ulaşılabilir değil. Bu engeller, kısıtlamalar erkek egemen iktidarların kadın bedenine dönük şiddetidir. Avrupa’da kadınların kürtaj olma özgürlüğünü kısıtlayan uygulamalara dönük kimi saldırı başlıklarını Sosyalist Kadın köşelerimizde işlemiştik. Bu yazımızda pandemi döneminde kadınların kürtaj hakkına dönük sorunların iki noktasına vurgu yaparak ve 28 Eylül günü kürtaj yasaklarına karşı uluslararası mücadele gününe dair Eylül ayı boyunca yoğunlaştırılmış çalışmaya ve görevlerimize değineceğiz.
Kürtaj klinikleri ve pandemi süreci
Pandemi koşullarında kürtaja erişim sorunları ülkeden ülkeye değişti. Kimi ülkelerde kürtaj acil değil denilerek kürtaj klinikleri devre dışı bırakıldı, kürtaj öncelikli müdahale edilmesi gerekenler listesinden çıkartıldı. Avrupa’da İngiltere, Hollanda, Almanya, İspanya gibi birçok ülke kürtaj kliniklerini açık tuttu. Hollanda tıbben öncelikli müdahale edilmesi gerekenler sıralamasında kürtaja yer verdi. Ancak kürtaj kliniklerinde hizmetin en alt düzeye düşmesi, çalışan görevlilerin başka ünitelere kaydırılmaları kadınları öfkelendirdi, başta ruhsal sağlıkları olmak üzere olumsuz sonuçlarıyla karşılaştılar. Almanya’da kürtajdan üç gün önce verilen raporun dijitalden verilmesi sağlanarak kadınların kürtaj olanaklarına ulaşımı kolaylaştırıldı. Ancak kürtaj randevuları almakta zorlanan kadınlar bir çeşit engellerle karşılaştılar. İtalya kimi kürtaj kliniklerini koronavirüs servislerine dönüştürürken, “vicdani ret” kapsamında doktorların %70’nin kürtaj yapmaması pandemide kadınların sağlıksız kürtaj koşullarına yönelmesine sebep oldu.
Düşük hapı (kürtaj hapı) kullanımı ve pandemi süreci
Koronavirüs salgının devam ettiği bugünkü koşullarda tıbben tarif edilen adıyla ameliyatsız kürtaj, medikal kürtaj, halkımızın tabiriyle düşük hapı, kürtaj hapı kadınlar tarafından daha fazla talep edilir oldu. İngiltere’de 2018 yılında %71 kadının kullandığı ve 10 haftaya kadar hastanede yapılması yasal olan düşük hapı, pandemi koşulları nedeniyle iki yıl boyunca hastanede değil evde doktor gözetiminde yapılabilecek hale getirildi. Almanya’da ise düşük hapının sadece hastanede değil 9. haftaya kadar evlerde de kullanılması talebi gündeme geldi. Hollanda’da ise kadınlar kürtaj hapına dair uygulamanın esnekleştirilmesini, hapın posta aracılığı ile kadınlara ulaştırılmasını talep ediyor. İtalya’da ise kadın örgütleri düşük hapının kullanım süresinin 7 haftadan 9 haftaya çıkarılmasını istiyor.
Avrupa Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), Kadına yönelik şiddete karşı mücadele kapsamında Eylül, Ekim, Kasım ayları boyunca bir kampanya yürütecek. SKB, Eylül ayı boyunca kürtaj gündemli yoğunlaştırılmış çalışma, 28 Eylül günü ve öncesi “Kürtajı değil kadına şiddeti yasakla, benim bedenim benim kararımdır’ şiarı ve çeşitli mücadele araçları ile sokaklarda olacak. Yukarıdaki iki başlık, ortak kadın örgütlerinin toplantılarının bir gündemi, mücadelenin konusu ve talepleri haline getirilebilir. Eylül ayı boyunca ortak, birleşik eylemler, pankartlar, stikırlar, sosyal medya çağrıları vb. ile en geniş toplumun, erkek egemen kapitalist iktidarların dikkati kürtaj konusuna çekilmeli, kadın iradesi hesap soran bir güce dönüştürülmeli.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 10 Eylül 2021 tarihli Perspektif köşesi