Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen “Devrimci Hareketin Yeniden Yapılanması ve Devrimci Öncü” panelinde sosyalist haraketin yeniden yapılanması konusu tartışıldı.
Devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan panele, Marksist Teori dergisi yazarı İbrahim Çiçek, Sınıf Teorisi dergisinden Cömert Murat, Kürt özgürlük hareketinden araştırmacı yazar Hasan Çewlik, Alınteri gazetesinden Selim Açan katıldı.
İki bölüm halinde gerçekleştirilen panelin birinci bölümünde ilk sözü İbrahim Çiçek aldı. Sözlerine 90’lı yılların politik analizini yaparak başlayan Çiçek; ‘’Modern revizyonist SSCB ve Varşova paktının çöküşü’’, “soğuk savaş”ın emperyalist batının zaferi ile sonuçlanmasının sosyalist mücadele tarihi bakımından bir dönemin kapandığını gösterdiğini ifade etti. Kapitalizmin emperyalist küreselleşme aşamasının dünyanın çehresini belirler hale gelmesinin aynı dönemde gerçekleştiğini ifade eden Çiçek; “Dünya sosyalist hareketinin ideolojik, örgütsel bir kriz içerisinde bulunduğunu ve bunun yapısal bir kriz olduğunu” vurgulayarak Marksist Leninist komünistlerin bu gidişi tersine çevirme çabası içerisinde olduklarını ve birlik devriminin bu gidişatı tersine çevirmedeki önemi üzerinde durdu.
ÇİÇEK: “İÇERİP AŞMA” DÖNEMİN DEVRİMCİ DİYALEKTİĞİDİR
Konuşmasında devrimci hareketin içerisine girdiği yapısal krizi analiz eden Çiçek, “Bugünkü sosyalist yapıların 60-80 döneminde kurulduğunu, içerisinde hareket ettikleri koşulların devrimci sorun ve ihtiyaçlarına yanıt olma çabası içerisinde yapılandığını oysa nesnel koşulların ‘89-90 dönemecinde değiştiğini bu nedenle yapısal krizin oluştuğunu” ifade etti. İçerisinden geçilen ara dönemi çözümleme, yeni koşulların devrimci görevlerini anlama ve yanıt olmada yaşanılan sorunlara değinerek, içerisinden çıkılan dönemin kazanımlarını sahiplenme, sürdürme, yeni dönemin devrimci ihtiyaçlarına yanıt olma, özetle “içerip aşma”nın dönemin devrimci diyalektiği olduğunu, zaten süreklilik içerisinde kopuşun da ancak böyle başarılabileceğini açıkladı.
Yeniden yapılanmayı tasfiyeci tarzda algılayan, pratikleştiren yapılardan ayrı olarak devrimci hareketin yapısal kriz gerçekliği ve yeniden yapılanmayı sorunlaştıramadığını, bu nedenle de devrimci yapıların dönemin devrimci ihtiyaçlarına yanıt veremedikleri için kendi gelişimlerini de yönetemediklerini, belli aralıklar ile tıkanma ve bölünmeler yaşadıklarını vurguladı.
Çiçek, MLKP tarihinin bu dönemin bir yeniden yapılanma modeli oluşturduğunu vurguladı, birlik mücadelesi ve birlik devriminden başlayarak MLKP gerçekliğinde somutlaşan modelin değişik yönlerine işaret etti.
Çiçek, TDH’nin cepheleşme yeteneksizliği ile mücadele ve cepheleşmeme çalışmasında düşünsel ve pratik olarak yürüttüğü mücadeleye dikkat çekti, birleşik devrimci önderlik yaklaşım ve pratiğine değindi.
Emperyalist küreselleşme analizi, buradan çıkan programatik ve stratejik sonuçlara değindi, artan bölge devrimi imkanları, bölgesel demokratik sosyalist federasyonu görüş açısına dikkat çekti. Yeni dönemin devrimci ihtiyaçlarının bazı yanıtları olarak Komünist Kadın Örgütü, yeni dönemde parti modeli, partinin örgütsel yapısı gibi konuları üzerinde durdu.
Daha sonra ise; Alınteri gazetesinden Selim Açan söz hakkını kullandı. Açan yeniden yapılanmanın Türkiye devrimci hareketinde çok kullanılmaya başladığını ifade ederek özellikle 89’dan sonra Türkiye solunda fazlasıyla tartışıldığını ve herkesin yanıtının farklı olduğunu ifade etti.
“Bir oluşumun tarihsel süreci olarak anlıyoruz fakat tasfiyeci bir yan da taşır” diyerek süreklilik içerisinde kopuşun önemi üzerinde durdu. ‘’Sadece şu ya da bu konuda değil; yeni tarihsel sürecin gerektirdiği nitelikleri kazanma süreci olarak düşünülmelidir” diye belirtti.
AÇAN: ÖNCÜLÜK, KİTLELERE UMUT OLMAKTIR
Açan konuşmasında “öncülük tek başına teori yapma vb değil, faşizm karşısında sıkı durmak, kitlelere umut olmak, onlara bağlanan umudun boş olmadığını göstermek, budur tarihsel öncülük” diyerek Türkiye devrimci hareketinidönemlere ayırarak tartıştı.
Açan’ın ardından Hasan Çewlik söz alarak şunları söyledi “Sosyalist hareketi ve sosyalizmi tartışıyoruz. 4-5 yüzyıldır kapitalizm yenilenme yapıyor. Kapitalizme karşı bir savaş var. 19. yy’da çelişkiler, 20, 21’dan farklı. Dönemsel farklar var. Sorunların bir geçmişi de var. Emperyalizm farklı bir aşamadır.”
ÇEWLİK: DEVRİMCİ DURUMU DEVRİMCİ ATILIMA ÇEVİRMEK GEREKİR
Özellikle 12 Eylül sonrası emperyalist sistemin birçok araç ile kitleleri etkilemeye çalıştığını ifade eden Çewlik, devrimci durumunsa hiç sönmediğini ifade etti ve kalıplarla düşünmemek gerektiğini, devrimci durumu devrimci atılıma çevirmek gerektiği vurguladı.
Dönemin esnek zeka gerektirdiğin ifade eden Çewlik, Kürt hareketinin dönem içerisinde beş kez kendisini yenilediğini ifade ederek “o değişimler olmasaydı Rojava devrimi gerçekleşmezdi” diye belirtti.
Konuşmasında birleşik mücadelenin önemi üzerinde de duran Çewlik, “özellkle 12 Eylül sonrasında birleşik mücadeleyi geliştirebilmiş olsaydık başka türlü ilerlerdik” dedi. Halkların Birleşik Devrim Hareketi’ni (HBDH) daha güçlü biçimde bilince çıkarmanın, ilişkilenmenin önemi üzerinde durdu.
CÖMERT: NEDENLERİN BİLMİSEL ANALİZİNİ YAPMAZSAK İLERLEYEMEYİZ
Sınıf Teorisi yazarı Murat Cömert ise öncelikle böyle bir panelin düzenlenmesinin önemini vurguladı. Konuşmasında “Marksizmin yanıt olması gereken yığınla sorun var ve kendisine maksist leninist diyen her güç bir cevap buluyor. Yakın olan partilerin birleşmemesi, kimi kitleselleşememe, kimisi mücadele araçlarına uygun kadro oluşturamama, kimisi çizgi meselesi diyor… Tek tek alsak bile bunlar sonuç yaratan nedenler, nedenlerin bilimsel analizini yapmazsak ilerleyemeyiz’’ dedi.
Cömert, “Türkiye devrimci hareketi 71’den sonra hangi tarihsel gelişmeyi kuramsallaştırmada ne kadar başarılı oldu?” diye sordu.
Sosyal emperyalizmin dağılması sonrasında emperyalizmin kendi hegemonyasını kurup ilerlettiğini ifade eden Çömert,“Kuramsal anlamda bu süreci mahkum edebildik mi?” diye ekledi. ‘’Politik mücadele ekseninden bakılmazsa anlamsızdır” diyen Cömert; “Belli kırılmaların yaşandığını, esasta da iktidar perspektifinde kırılma yaşandığını belirtti.
Öncülük önderlik kavramları üzerinde açılımlar yapan Cömert; “öncü, diğer kuvvetlerin onun önde yürüdüğünü anlaması gerekir bu da sınıf mücadelesiyle olur” dedi.
Ardından soru cevap bölümüne geçilen panelde katılımcılar panelistlere hem soru sordu hem de fikir belirterek tartışmalara katılım sağladı.