Almanya’da iklim eylemleri sürüyor. Koalisyon görüşmelerini sürdüren partiler, faşist AfD’ye bağlı iklim krizi inkarcısı Avrupa İklim ve Enerji Enstitüsü ve enerji şirketleri protestoların hedefindeydi.
Tam da Glasgow’da gerçekleşen Dünya İklim Zirvesi sona ererken, Avrupa İklim ve Enerji Enstitüsü (EIKE) cuma gününden itibaren Almanya’nın Gera şehrinde bir konferans gerçekleştirmek üzere toplanmaya başladı.
Kentin Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşmekte olan bu konferans Fridays for Future (Gelecek İçin Cumalar) ve birçok çevre örgütü tarafından protesto edildi.
EIKE, Dünya İklim Konseyi’nin raporunu reddetmişti
Bu yıl ağustos ayında, Dünya İklim Konseyi (IPCC) yeni bir rapor sunmuştu. Bu rapora katkı sunan 243 araştırmacı, küresel ısınmanın şüphesiz insan yapımı olduğu sonucuna varmaktaydı. Araştırmacılar insanın doğaya müdahaleleri sonucu gerçekleşen iklim değişikliklerinin öngörülenden katbekat daha hızlı olduğunu, bunu başta insan olmak üzere tüm canlı varlıklar açısından ciddi bir hayati tehlike olarak görmek gerektiğinin aciliyetini açıklamıştı.
Avrupa İklim ve Enerji Enstitüsü (EIKE) ise, bu raporu ve bulguları reddetti. Enstitü başkanı Holger Thuß, basının bu konuda kendisine yönelttiği sorulara şöyle bir yanıt vermekle yetiniyor: “Şimdiye kadar ‘insan yapımı iklim değişikliği’ni ispatlayacağımız bilimsel bir kanıt yok.” Derneğin ana sayfasında, insan yapımı iklim değişikliği iddiasının “halka yönelik bir aldatmaca” olduğu yazmakta.
Nihayetinde Avrupa İklim ve Enerji Enstitüsü (EIKE) tüm dünyada herhangi bir iklim politikası ihtiyacı olduğunu reddediyor.
Avrupa İklim ve Enerji Enstitüsü (EIKE) konferansı neden protesto edildi?
EIKE, iklim değişikliklerindeki hızın bilim insanlarının öngördüğünden çok daha büyük bir hızla gerçekleşmesini ve bunun kapitalist üretim-tüketim zincirinin kaçınılmaz bir sonucu olduğunun bundan 50 yıl önce belirlenmiş oluşunu reddediyor. Ve buna yönelik politikalar belirleme zorunluluğunu “halka yönelik bir aldatmaca” olarak tanımlıyor.
Asıl sorun, EIKE’nin Almanya’da “Irkçı-Nazi zihniyetli” bir parti olarak bilinen AfD (Alternative für Deutschland-Almanya için Alternatif) partisinin bir uzantısı oluşu.
AfD’ye bağlı bu enstitünün, gerçekten bilimsel bir enstitü olup olmadığının resmileştirilmesi talebi sürekli çevre aktivistleri tarafından haykırılsa da buna ilişkin henüz hiçbir resmi adım atılmadı.
“Bilim insanları” önderliğinde olduğu savunulan bu enstitü, bilim enstitüsü olma kriterlerini yerine getirmediği gibi, tüm bilimsel-belgeli bulgulara da karşı çıkışıyla tanınıyor.
Çevre aktivistleri bu enstitünün, sadece Almanya ile sınırlı kalmayacağı, Avrupa’daki tüm gerici-ırkçı partiler arasında bir köprü olacağı endişesini taşımakta.
Almanya gibi bir ülkede, devletin bu konuda hukuki olarak hiçbir soruşturma süreci başlatmamış olması, çevre aktivistleri ve ilerici-devrimci kurumlar açısından çok büyük bir soru işareti. Bu soru işareti giderilinceye dek protestolar devam edecek.
Önümüzdeki hafta da protesto haftası olacak
Glasgow’da gerçekleşen Dünya İklim Zirvesi sürerken, hafta içerisinde Almanya’nın maden ocaklarıyla bilinen NRW (Kuzey Ren Vestfalya) eyaletinde, Köln-Duisburg-Essen-Bochum-Aachen güzergâhında, enerji şirketlerine fosil yakıt taşıyan trenlerin yol istikametleri 14 saat boyunca kapatıldı. Trenlerin yük taşımaları engellendi. Eylemi, kendisini “İşgal-Savaş-Sömürü Karşıtı” olarak tanımlayan “Toprağın Sonu” adlı grup gerçekleştirdi. Bu eylemlerde gözaltına alınan 10 kişi serbest bırakılana dek protesto gösterilerine devam edildi.
Ardından Berlin’deki bir grup FFF aktivisti, “Glasgow oradaysa Berlin de burada” diyerek Parlamento Binası’nın önünde “Size tanıdığımız 100 gün ve bu sürede gerçekleştirmenizi istediğimiz talepler noktasında hâlâ kararlıyız” içerikli bir basın açıklaması yaptı. Almanya parlamenterlerinin İklim Zirvesi’ni bir tiyatroya çevirdikleri, koalisyon görüşmeleri sürecinde bu zirveyi bir manevra alanı olarak kullandığı belirtilen basın açıklamasında “sözünüzü yerine getirene dek protestolarımız devam edecek” denildi.
Dünya İklim Zirvesi’nde alınan kararların, gerçek bir çözüm süreci getirmeyeceğini belirleyen FFF aktivistleri salı gününden itibaren protestolarına devam edecekler.
Bugünden başlayarak, 2 Kasım tarihinde Almanya’nın Wuppertal şehrinde bir gece kulübünün önünde “polise fiziksel mukavemet gösterdiği” gerekçesiyle yumruklanarak gözaltına alınan, 90 dakikalık gözaltı süresi içerisinde hayatını kaybeden ve polis tarafından öldürüldüğü kesinleşen 24 yaşındaki Yunan Giórgou Zantióti de anılacak.
Giórgou Zantióti, bu yıl Alman polisinin uyguladığı şiddet sonucu ölen altıncı insan. Bu sebeple polis şiddetinin artmasına ve polislerin cezalandırılmamasına yönelik bir kınama da gerçekleştirilecek. Bu kınamalara, FFF aktivistlerinden polis saldırılarına karşı çıkan tüm örgütler-gruplara dek çok sayıda organizasyon katılacak.
Sendika.Org / Almanya (Ganime Gülmez)