Yeni yıla girerken İngiliz Kraliçesi bir dönemin İşçi Partisi lideri Tony Blair’i şövalyelikle “onurlandırdı”. Kuşkusuz ki Tony Blair bu “onura” işçi ve emekçilere yaptığı hizmetler karşılığı değil, tam tersine egemen sınıflara ve İngiliz emperyalizmine yaptığı hizmetler karşılığı hak görüldü.
Garter Nişanı olarak da bilinen bu şövalyelik Kraliçe Elizabeth’in atası Kral III. Edward tarafından 1340’larda verilmeye başlandı. Edward’ın kendisi ise Fransa’dan hak talep ederek Ortaçağ’ın en kanlı savaşı olan Yüz Yıllık Savaş’ı başlatmasıyla bilinir. Edward ve gelen diğer krallar Fransa’yı tam bir kan gölüne çevirdi. Aynı dönemde ortaya çıkan ve Avrupa nüfusunun üçte birini öldürdüğü tahmin edilen Kara Veba’yla savaş Fransız köylülüğünün korkunç acılarını şiddetlendirdi.
Toprak ağalarının askeri ve yargı gücünü köylülüğü sömürmek için kullanmalarının egemen olduğu toplumsal ilişkiler, ekonomik büyümeyi engelledi. Bu, insanları vebaya karşı daha savunmasız hale getiren bir dizi kıtlığa yol açtı. 1348 ile 1440 yılları arasında doğu Normandiya’da savaşın, kıtlığın ve vebanın birleşmesiyle nüfusun yarısı yok oldu.
Sınıflara bölünmüş toplumsal yapılarda egemen sınıflar değişen koşullar içerisinde kendi miraslarını da sürdürürler. Tüm dünyada olduğu gibi Avrupa’da da işçi ve emekçiler kapitalizmin bir sonucu olarak ortaya çıkan Kovid pandemisi nedeniyle kırılırken, bir dönem İngiliz ve Amerikan emperyalizmi adına Irak ve Afganistan’da yalanla bezeli savaş çığırtkanlığı yapmış ve milyonlarca insanın kanına girmiş Blair, Kral Edward’ın başlattığı sistemde şövalyelikle “onurlandırılıyor”.
İsrail’in 2006’da Lübnan’ı işgalini destekledikten sonra nihayet defteri dürülen Blair, egemenlerden “dünya devlet adamı” olarak değer görmeye, tekellere ve tiranlara danışmanlık yaparak on milyonlarca sterlin kazanmaya devam ediyor. Bir dönem savaş karşıtı hareketin Irak’ta akan kana ve işgalin yol açtığı yıkıma muhalefeti sayesinde bir süre gölgede kalan Blair, egemenler tarafından yine parlatılmaya çalışılıyor.
Evet Blair bugün İngiliz egemen sınıflarının sembolü haline gelmiş gibi gözüküyor. Ne kadar “iyi niyetli” açıklamalarda bulunursa bulunsun, katil ve sömürücüler tayfası zenginliklerine zenginlik katarken, milyonlarca işçi ve emekçi, sistemin yol açtığı her türlü eşitsizlik ve pandemi nedeniyle zulüm görmeye devam ediyor.
Tüm veriler burjuva cenahta topluma umut olacak siyasetçilerin ve siyasi partilerin kalmadığına işaret ederken, İngiliz emperyalistleri “eskilerden” medet umar hale gelmiş gözüküyor. Eskilerden medet ummak hali ise bizce görünürde ne kadar güçlü gibi görünse de egemen siyasetin güçsüzlüğünün bir yansımasıdır.
Egemen sınıfın imaj tazelemek için Tony Blair’e sarılması, Kara Ölüm’e kadar uzanan o ortaçağı akla getiriyor. Ancak tarihin tekerleğini hep ileriye doğru çevirenler, sömürgecilerin büst ve heykellerini yerle bir eden ezilenler, katil Tony Blair’den de hesap soracaktır.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 7 Ocak 2022 2021 tarihli Avrupa Gündemi köşesi