Bu sene de binler, komünist önderler Rosa, Karl ve Lenin’i (LLL) anmak için Berlin’de sokaklara döküldü. LLL yürüyüşü, genelinde devrimci hareketin bütününün, özelinde ise komünist gençliğin politik faaliyetlerinin dününe, bugününe ve yarınına ışık tuttu.
Bu seneki yürüyüşe, pandeminin getirdiği çeşitli zorluklara rağmen komünist gençliğin güçlü katılımı damga vurdu. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden, farklı uluslardan gençler, dinmeyen sloganları ve sönmeyen enerjileriyle korteje coşku ve güç kattı. Geçtiğimiz senenin devlet baskısına karşın, bu sene polisin herhangi bir göze batan provokasyon girişimine başvurmaması, komünist gençliğin militanlığı kuşanmasına engel olmadı. Yürüyüşte ortaya çıkan disiplinli ve militan duruş, bunun dışavurumu oldu.
Genelinde ortaya çıkan bu pozitif görüntü, eylem bazında yapılan hazırlık ve kitle mobilizasyonuyla sınırlandırılamaz. Komünist gençlik sayısız deneyim biriktirdiği bir mücadele yılını geride bıraktı. Bu bir senelik süreç içinde gerçekleşen örgütsel atılımlar, toplanan deneyimler ve doğru bir biçimde fırsata çevrilen politik gelişmeler, bugün LLL özelinde ortaya çıkan devrimci görüntünün temelini oluşturuyor. 1 Mayıs eylemleri, Almanya’nın NRW eyaletinde yeni eylem yasasına karşı gerçekleşen kitlesel yürüyüşler, Fransa’da Zemmour’a karşı binlerin sokakları doldurdukları eylemler, komünist gençliğin militanlığı kuşandığı politik anlardan bazıları. Bugün LLL yürüyüşünde kendini gösteren militan duruş, geçtiğimiz bu politik anlarda kanıtlanan militanlıkta ve ön hazırlığın öneminin tekrardan ortaya çıkmasında yatıyor.
LLL yürüyüşü, ölümsüzlere bağlılığın bir ifadesi, Almanya’nın ve hatta zaman zaman Avrupa’nın emekçi sol hareketinin, devrimci ve komünist güçlerinin bir “buluşma” mekanına dönüşmesi bakımından taşıdığı politik anlamının yanında, senenin ilk haftasında gerçekleşmesi sebebiyle, komünistler ve devrimciler için bir bakıma, gelecek faaliyetlerin “yol göstericisi”, “start bayrağı” olma rolünü oynuyor. Bugün LLL özelinde ortaya çıkan bu pozitif yanlar ve bunların temelleri olan kazanımlar, 2022’de de sonuna kadar korunmalı, yetersiz kalınan yanların ise üstüne gidilmelidir. Hazırlığın önemi, komünist gençliğin biriktirdiği pratik deneyimlerle gün yüzüne çıkmış olsa da, tam anlamıyla bilince çıkarılmış, daha planlı ve daha örgütlü bir hazırlıkla daha da büyük kazanımların elde edilmemesi için hiçbir neden yoktur.
103 yıl sonra da Rosa, Karl ve Lenin’i anmak, burjuvazinin, özellikle emperyalist merkezlerde komünist harekete ve devrimci kültüre karşı açtığı savaşa verilen kitlesel bir cevaptır. Ölümsüzlere olan bağlılığın, Avrupa topraklarında yeniden filizlenmesidir. LLL’in özgünlüğü, tam da buradan gelmektedir.
2022’yi, Rosa, Karl, Lenin ve bütün devrim şehitlerine layık bir mücadele yılına dönüştürelim. İdeallerini kuşanalım, devrettikleri kızıl bayrağı en yükseklerde taşıyalım!
Onları anmak savaşmaktır!
Vardık, varız, var olacağız!
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 14 Ocak 2022 2021 tarihli Avrupa Gündemi köşesi