Yükselen işçi direnişlerinin kazanımla sonuçlanması için birlikte mücadeleyle sorunun kaynağı kapitalist sisteme yönelen kanallar yaratmak için yola çıkan İşçi Emekçi Birliği, “İşçiler-emekçiler birleşecek, sermayeyi yenecek” şiarıyla kuruluşunu deklare etti. İlkelerini ve mücadele programının açıklandığı deklarasyonda, kamuoyuna birlikte mücadele çağrısı yapıldı.
İşçi Emekçi Birliği, “İşçiler-emekçiler birleşecek, sermayeyi yenecek” şiarıyla Elektrik Mühendisleri Odası’nda kuruluş deklarasyonu açıkladı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek ve çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşen basın toplantısının açılış konuşmasını Deniz Bakır yaptı.
‘BU SÜRECİ KARŞILAMAYA HAZIRLANIYORUZ’
Yürütülen tartışmalar sonucunda bu sürece geldiklerini belirten Bakır, “Bu bir sonuç değil bir başlangıç. İşçi sınıfının, sermayeye karşı mücadelesi yükselerek devam edecek. Biz de işçi sınıfının bir parçası, örgütlü güçleri olarak bu süreci karşılamaya hazırlanıyoruz” dedi.
‘SORUNLARIN KAYNAĞI KAPİTALİST SİSTEM’
Basın metinini ise Kutay Soybil okudu. Tüm dünyada olduğu gibi bu topraklarda da kapitalist sistemin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal, siyasi, ideolojik krizin yarattığı tabloya karşı, işçiler, emekçiler başta olmak üzere toplumun geniş kesimlerinin hoşnutsuzluklarını daha yaygın biçimde dışa vurmaya başladığını belirten Kutay, bu tablonun bir sonucu olarak yaşanan sınıf ve kitle eylemlerinin bugün için güçlü örgütlülüklerden ve kapitalist sistemi hedef alan bir eksenden yoksun olduğunu söyledi. Kutay, ihtiyaç olan ise sınıfın kendiliğinden eylemlerini örgütlü, bilinçli ve tüm sorunların kaynağı olan kapitalist sisteme yönelten kanallar yaratmak olduğunun altını çizdi.
‘SERMAYENİN KARŞISINA ÖRGÜTLÜ BİR GÜÇ OLARAK ÇIKACAĞIZ’
“Uzun zamandır, kapitalist sistemin krizini tespit eden ve işçi-emekçilerin, yoksul halkın direniş eğilimini açığa çıkartmaya çalışan devrimci-sosyalist güçler için yaşananlar bir sürpriz olmadı” diyen Kutay, bununla birlikte kapitalist sömürü düzeninin yarattığı tüm sorunların ancak işçi sınıfının sermayenin karşısına örgütlü bir güç olarak çıkmasıyla aşılabileceğini mümkün olduğunu ifade etti.
‘İŞÇİ DİRENİŞLERİ KOLEKTİF BİR AKILLA KAZANIMLA SONUÇLANACAK’
Kutay, “İşçi sınıfı ve emekçilerin açığa çıkan hoşnutsuzluğunun ve eylemlerinin sınıf mücadelesini güçlendirecek bir dinamiğe dönüştürülmesi çabasının tüm devrimci, ilerici güçleri bekleyen temel bir görev olarak görüyoruz. Çeşitli vesilelerle bu doğrultuda attığımız adımları güçlendirmek, daha ileri taşımak görev ve sorumluluğu bizlerin omuzlarındadır. İşçi ve emekçilerin devrimci, siyasal, birleşik hareketini yaratmak geleceği kazanmak için bir ihtiyaçtan çok zorunluluk olarak karşımızda duruyor. Ancak böyle bir perspektifle işçi ve emekçilerin hoşnutsuzluğunu sınıfsal bir eksene ve sınıfsal taraflaşmaya oturtabiliriz. Mevcut direniş ve grevlerin de işçi sınıfı adına kazanımla sonuçlanması ve tüm direniş odaklarını birleştirici bir eksene dönüşmesi de böylesi bir çabayla mümkündür. Sınıflar mücadelesinin nihai çıkarlarını merkeze alan güçler olarak, işçi ve emekçilerin dağınık, örgütsüz, kendiliğinden eylemini bilinçli ve örgütlü bir zemine kavuşturmak için ortak çabayı bir zorunluluk olarak görüyoruz. Süren ve gelişmesi muhtemel olan işçi direnişlerinin kazanımlarla sonuçlanması için kolektif bir akıl ve çaba ile müdahale etmeyi gerekli buluyoruz” dedi.
ORTAKLAŞILAN KONULAR
Yapılan tartışmalarda ortaklaştıkları konuları şu maddelerle sıraladı Kutay:
? “İşçi ve emekçilerin tabana dayalı devrimci, siyasal, birleşik inisiyatifini ve mücadele hattını geliştirmeyi esas alıyoruz.
? İşçi sınıfı ve emekçilerin her türlü eylemine yön verecek öncü kuşağının gelişip serpilmesini için birleşik bir çabayı ortaya koymayı esas alıyoruz.
? İşçi sınıfını kuşatan milliyetçilik, şovenizm, cinsiyetçilik başta olmak üzere sınıfın birliğini parçalayan her türlü gerici ideolojiye karşı mücadeleyi, sınıf bilinci ve kimliğini geliştirmek için esas alıyoruz.
? İşçi sınıfının çok azının sendikalı vb. olduğu, olanların da tabana dayalı inisiyatifinin zayıf ve yetersiz olduğu zeminlerin gelişen sınıf hareketi ve direnişleri taşıyamadığı ortadadır. Bu anlamıyla sınıf mücadelesinin sadece yasal sınırlarla ve mevcut araçlarla sınırlandırılmadığı, fiili-meşru mücadele çizgisini öne çıkaran bir anlayışla hareket etmeyi esas alıyoruz.
? Sendikalar önemli ölçüde işçi sınıfının öz örgütlülükleri olmaktan uzaklaşmıştır. Birçok sendikaya hakim bürokratik anlayışların misyonu işçi ve emekçileri sermaye adına kontrol altında tutmak ve sömürü çarklarının kusursuz dönmesini sağlamaktır. İşçi sınıfının öz örgütü olan sendikalara hâkim bürokratik anlayışların aşılması ancak taban inisiyatifinin geliştirilmesi ile mümkündür. İşçi sınıfının tüm mücadele örgütleri ve araçlarının gerçek misyonuna kavuşması için işçi örgütlerinde işçilerin temsiliyetini sağlamayı esas alıyoruz.
? Sınıf mücadelesini merkezine alan tüm örgütlenmeleri destekler ve bu örgütlenmeler arasında dayanışma ve ortak mücadeleyi öne çıkartıyoruz.
? Her ne kadar direnişler ekonomik taleplerle başlasa da egemenler her direnişe siyasal olarak yaklaşmakta, buna göre konum almaktadır. Bu anlamda direnişlerin politikleştirilmesini, kazanımla sonuçlanmasının en önemli noktalarından biri olarak görüyoruz.
? Her direnişi kendi özgünlüğünde değerlendirerek politikleştirmeye çalışmak, direnişleri tekil direnişler olmaktan çıkarmak ve genelleştirmek ortak hedeftir.
? Direnişlerde işçilerin özne olduğu, söz, yetki, kararın işçilerde olduğu bir tarzı ortaya koymanın, işçilerin kararlılığını, sınıf ve mücadele bilincini, arttırmanın temel noktalarından biri olarak kabul ediyoruz.”
İLKELER
Öte yandan imzacı kurumlar arasında da bir dizi ilke olduğunun altını çizen Kutay, onları da şöyle maddelendirdi:
? “Direnişler arasında bağ kurar, sınıf dayanışmasını geliştirmek için yollar bulur, direnişlerin koordinasyonunu sağlamaya çalışır.
? Var olan direnişlerin kazanması hedefi ile hareket ederken, sınıf içerisindeki yeni örgütlenmeleri desteklemek ve sınıf çıkarları doğrultusunda yön vermek konusunda ortak hareket eder.
? Burada imzacı olan yapılar arasında dayanışma ve kolektif aklı geliştirme esastır. Örgütlenme ve direnişlerin olduğu fabrikalarda, iş yerlerinde etkin olan tüm kurumlar buna uygun hareket eder.
? İmzacı kurumlar sınıf mücadelesinin öne çıkardığı, güncel sorunlara yönelik de müdahale etmeyi, birlikte kampanya, basın açıklaması, etkinlik vb. yapmayı hedefler.”
Soybil, son olarak mücadeleyi büyütmek ve birleştirmek adına belirtilen ilkeler ve hedefler doğrultusunda bu mücadeleye katkı sunacak herkese katılım çağrısı yaptı.
İmzacı kurumlar şöyle:
4. Vardiya İşçi Dayanışması, Birleşik İşçi Hareketi (BİH), Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Birleşik İşçi Kurultayı (BİK), Birleşik İşçi Zemini (BİZ), DEV TEKSTİL, Devrimci İşçiler, Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), İstanbul KHK’lılar Platformu, İşçinin Kendi Partisi, İşçi Hareketi Koordinasyonu, Kaldıraç, Komünist İşçi Hareketi (Söz ve Eylem Dergisi), Kırmızı Gazete, Proleter Devrimci Duruş, SODAP, Tüm Otomotiv Metal İşçileri Sendikası, Yeni Dünya İçin Çağrı”