8 Mart’ta küresel çapta sokaklara çıktık, kimi ülkelerde grevler, kimi ülkelerde gösteriler, eylemeler yaptık, Cumhurbaşkanlığı saraylarına, hükümet binalarının önlerine yürüdük, darbecileri protesto ettik, barikatları yıkarak ilerledik.
Eşit işe eşit ücret, ev içi kadın emeğinin ücretlendirilmesi, kürtaj yasalarında değişiklikler, taciz, tecavüzcülerin ağır cezalara çarptırılması, kadın cinayetlerinin son bulması, emperyalist savaşın Ukrayna’da, Türk sömürgeciliğinin sürdürdüğü savaşın Rojava’da derhal durdurulması, ekonomik krizin sonuçlarına dair temel taleplerimizi 8 Mart’ta haykırdık.
Avrupa ülkelerinde, Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) olarak ortak kadın platformlarında “8 Mart kadın grevi”ni gündemleştirdik. Kadın grevi çağrısı yapan kadın örgütleri, açıklamalarını ve hazırlıklarını bu yönlü düzenlediler. Ancak her ülkede kadın örgütleri, kadın grevini pratikleştirme iradesi gösteremedi.
Dünya’da çatışmaların, savaşların, darbelerin olduğu ülkelerde 8 Mart’lar kadın direnişiyle karşılandı. Savaşın olduğu Ukrayna ve Rojava’da kadınlar 8 Mart’a çok ağır koşullarda girdi. Ukrayna’da kadınlar savaş ortamında 8 Mart kutlamaları değil, emperyalist savaşı protesto ederek, ölenler için çiçek dağıtarak savaşın durdurulmasını istediler. Rusya’da kadınlar “Ukrayna’da savaşa son” diyerek yanıt verdiler.
Avrupa’da Sosyalist Kadınlar Birliği olarak, uluslararası kadın grevi kararını kendi içinde yetersizlikleri olsa da, uygulama çabası içinde olduk. Enternasyonal kadın iradesinin bu kararlarını pratikleştirmek, kadın devrimi stratejimizi, kadının kurtuluş mücadelesinde alacağımız yolu güçlendireceği için önemsedik.
2022 8 Mart’ı bize kadın özgürlük güçlerinin hangi başlıklarda erkek egemen kapitalist sisteme, egemen erkeğe karşı mücadele yürüteceğinin verilerini gösteriyor. Bu yıl Avrupa’da kadın grevi dendiğinde en göze çarpan Almanya’da ülke çapında üretimden gelen gücünü kullanarak kadın grevine katılan eğitim ve sosyal hizmetler sektöründeki işçi kadınlar oldu. Fransa Paris’te, kadın grevine katılan kadınlar, sağlık ve ekonomik krizin sonuçlarının son bulmasını, kürtaj süresinin uzatılmasını, cinsiyet ayrımcılığının, cinsel şiddetin olmadığı, bedenlerinin özgür olduğu bir toplumda yaşamak istediklerini belirtiler. İsviçre’nin birçok kentinde kadınlar 8 Mart’ta emeklilik yaşının 65’e yükseltilmesine karşı tepki gösterdiler, ‘Eşit işe, Eşit ücret istiyoruz!’ dediler. Londra’da kadınlar, Sarah Everard’ın görevdeki bir polis tarafından katledilmesini unutmadıklarını, “Polislik ve Suç Yasası”nın “kadınları korumak” adı altında göçmen, seks işçisi, trans, beyaz olmayan tüm kadınları hedef aldığını, ırkçılığa, ayrımcılığa karşı kadın hareketi olarak mücadele edeceklerini ortaya koydular.
1 Mayıs’a ve sonrası mücadele günlerine hazırlanırken, uluslararası kadın hareketinin taleplerini ve ülkelerin yerel kadın gündemlerini ortaklaştırarak kendimize görevler çıkartacağız. Ülkelerin erkek egemen iktidarlarını, kıtasal çapta emperyalistlerin Avrupa Birliği merkezlerini yeni düzenlemeler yapması için zorlayacak bir hattan ilerleyebiliriz.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 25 Mart 2022 tarihli Sosyalist Kadın köşesi