Ukrayna savaşı, bütün emperyalist güçlerin, emperyalist ulus ve kampların stratejik askeri yapılanmalarını hızlandırdı.
NATO ve AB, bir dönemdir askeri stratejik yönelimi ve pratiğini gündemleştiriyor, yeni bir doktrin geliştirme zorunluluğunu dile getiriyordu. Çin’in ve Rusya’nın yanı sıra Hindistan gibi ülkelerin de devasa askeri yönelimlerinin olduğunu geçerken vurgulayalım.
NATO: Yeni Doktrin
Bir militarizm şöleni olan NATO’nun 50. Yıl etkinliğinin ardından başlayan “yeni doktrin” tartışmalarında bir dizi nitelik ve yönelim açığa çıktı.
Yeni doktrin olarak anılan stratejik konsept, NATO’nun Haziran sonu Madrid’de düzenlenecek zirvesinde yürürlüğe girecek.
Çin ve Rusya’yı ana hedef olarak “seçen” yeni doktrin, Almanya Dışişleri Bakanı Baerbeck’in deyimiyle NATO’yu “21. Yüzyılın güç ölçümüne uygun hale getirme”yi hedefliyor.
NATO’nun daha organik birliği, yeni savaş taktiklerinin geliştirilmesi, NATO üyesi olmayanların da dahil olduğu askeri ağın geliştirilmesi ve “hukuka kavuşması” gibi bir dizi plan, emperyalistlerin 21. YY’dan beklentilerini de açığa çıkarttı.
AB: Stratejik Pusula
NATO’nun askeri şemsiyesi altındaki Avrupa Birliği de özerk bir ordulaşma ve askeri taktik programını bir dönemdir tartışıyor.
Nitekim AB dışişleri ve savunma bakanları geçtiğimiz hafta, Birliğin daha fazla askerileştirilmesini içeren ve “askeri doktrin” olarak adlandırılan AB’nin Stratejik Pusulası’nı kabul ettiler. Diğer şeylerin yanı sıra, kısa sürede muharebe operasyonları için de gönderilebilecek yaklaşık 5.000 askerden oluşan bir müdahale gücü oluşturulacak.
Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht tarafından yapılan bir duyuruya göre, 2025 olarak planlanan ilk faaliyet yılında Alman ordusu sorumluluk alacak. Stratejik Pusula ayrıca AB ile NATO arasında yakın işbirliğini de geliştirecek ve yeniden düzenlenecek.
Her bir emperyalist ülke de ayrıca kendi askeri gücünün “yeni dönem”e hazırlığını hızlandırıyor. Almanya’nın yüz milyarlık ek askeri bütçesi ve “milli güvenlik kurulu” planları bunun en son örneklerinden.
Emperyalist güçler 21. YY’ı bir küresel hegemonya savaşı dönemi olarak kavrıyor, hazırlıklarını buna göre yapıyorlar. Bunu durduracak tek güç, “kendi hükümetlerinin yenilgisi”ni hedefleyen, Rusya’da, Ukrayna’da, Türkiye’de, Almanya, Fransa ve İngiltere’de, ABD’de ve her yerde savaş karşıtı mücadeleyi büyüten üçüncü seçenektir.
“21. YY’ın asıl güç ölçümü” de bu olacaktır.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 1 Nisan 2022 tarihli Avrupa Gündemi köşesi