Dünyada olduğu kadar Avrupa’da da 1 Mayıs görkemli oldu. Milyonlarca işçi ve emekçi işçi sınıfının birlik ve mücadele gününde sokaklara akarak sermaye düzenine karşı kendi taleplerini haykırdı. Her iş kolunda farklı taleplerin varlığı kadar, tüm sektörlerin ortaklaştığı talepler de vardı meydanlarda. Değişik göçmen kurumları, siyasi partiler de sosyal ve siyasal mücadele gündem ve talepleriyle kortejlerini oluşturdular.
Avrupa’daki 1 Mayıs’ların hiç değilse son 30-40 yıldır vazgeçilmez renklerinden olan kızıllar, yani Marksist Leninist Komünistler de, pandemi yasaklarının olmadığı ilk 1 Mayıs gösterilerinde yaygın ve görece kitlesel katılımlarıyla öne çıktı. Örgütlü oldukları tüm kentlerde “emperyalist savaşa ve kapitalist sömürüye karşı 1 Mayıs’ta alanlara” şiarını yükselterek ön çalışmalarını örgütleyen komünistler, meydanlarda da kapitalizme karşı sosyalizm çözümünü işçi ve emekçilere işaret etti.
Toplamda 30 kentte, kimisinde 5 kişiyle, kimisinde yüzlerce katılımla alanlara çıkan komünistler, attıkları sloganlar, taşıdıkları pankart ve bayraklarla, ölümsüzlerimizin denetleyen bakışları altında sermaye düzenine ve o’nun tüm işçi-emekçi düşmanı politik oyunlarına karşı kesintisiz mücadele kararlılığını taşıdı kitlelere. Kimler yoktu ki kortejlerinde! Saçları beyazlaşmış fakat kapitalist sömürü düzenine karşı öfkesiyle hâlâ gençlik ruhunu kalbinde diri tutan deneyimlilerden, erkek egemen sisteme karşı kadın devrimini duru bir bilinç açıklığıyla kuşanmış kadın komünistlere ve oradan, “gençlik gelecek, gelecek sosyalizm” diyerek kapitalist çürümeyi elinin tersiyle itip, yeni dünya kurucusunun yeni neferleri genç komünistlere… Herkes vardı bu bayrağın altında.
Haber sitelerine akan bilgiler gelişmekte olanı gösterdiği kadar, alanların bir birini tamamlayan, bir çok alanın kendi özgün plan ve müdahalesiyle 1 Mayıs’ın sadece katılımcısı değil, aynı zamanda etkin bileşeni olma çabası içerisinde olunduğunu da ortaya koyuyor. Bazı alanlarda emperyalizmin kolluk kuvvetlerine karşı direnişin tam ortasında konumlanmayla devrimci 1 Mayıs’ları yaratma iradesini daha güçlü sürdüren komünistler, bazı alanlarda kürsüde yapılan konuşmalar, söylenen marşlarla öne çıktılar. Kimi alanlarda yüzleri sokağa döküp, daha örgütlü ve disiplinli hareketi sağlarken, kimi alanlarda da partiyi yeniden var etme iradesiyle öne çıktılar.
Sözün özü 2022 1 Mayıs’ı Marksist Leninist Komünistler için yeni umutlar yeşertti, moral ve motivasyon oluşturdu. Şüphesiz ki bu sonucu bir başkası değil, biz ortaya çıkarttık. Kolektif aklımız, mücadele istem ve azmimiz çimentosuydu bu sürecin.
Şimdi sıra tarihin akışına, günün ve mücadelenin getirdiklerine aynı kararlılık ve akılla müdahalede. Sömürgeci faşist diktatörlüğün tüm alçaklığıyla sürdürdüğü Kürdistan’daki işgal saldırılarına, Türkiye metropollerindeki tasfiyeci kuşatmaya karşı Avrupa’dan en güçlü mücadele ateşini yakmak kritik görev olarak önümüzde tüm yakıcılığıyla duruyor. Yine emperyalist savaş, savaşın değişik alanlara yayılma riski, bununla birlikte yaşadığımız Avrupa coğrafyasında burjuvazinin gemi azıya almışçasına işçi ve emekçilere, göçmenlere dönük saldırılarına karşı daha fazla iradeleşme biz komünistleri bekleyen görevler arasında.
2022 1 Mayıs’ında yükselttiğimiz ideolojik, politik ve örgütsel çıtayı sürekli kılmanın yolu önümüzdeki sürecin getirdiklerini yüksünmeden omuzlamaktan geçiyor.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 6 Mayıs 2022 tarihli Perspektif köşesi