Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam edilişlerinin 50. yılında Londra’da mücadele arkadaşları Mustafa Yalçıner ve Aydın Çubukçu ile gazeteci Can Dündar’ın katıldığı etkinlikle anıldı.
Arif BEKTAŞ
Londra
Devrimciler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam edilişlerinin 50. yılında Londra’da da anıldı. Anmaya Denizlerin mücadele arkadaşları Mustafa Yalçıner ve Aydın Çubukçu ile gazeteci Can Dündar katıldı.
Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (DAY-MER) tarafından düzenlenen anmada şiir dinletisi gerçekleştirildi, koro ve Canan Sağır ile İbrahim Kırılmaz, ezgileriyle sahne aldı.
Etklinlikte konuşan DAY-MER Gençlik Komisyonu üyeleri İlsu Çiçek ve Elina Canbolat, Denizlerin bayrağını ve mücadelesini Londra’da da sürdüreceklerini ve bu mirası, özgür bir dünya mücadelesi olarak görev bildiklerini belirttiler.
“HER SLOGANLARI BİR MANİFESTODUR”
Sarya Tunç’un kolaylaştırıcılığındaki panelde ilk sözü alan Mustafa Yalçıner, Denizlerin genç yaşlarına ve olanaksızlıkla rağmen yürünecek yolu gösterdiklerini vurguladı. Yalçıner, “Çok az babayiğit ölüme giderken atacağı sloganı düşünür. Denizler, ölüm sehpasında gelecek kuşakların yürüyeceği yolu işaret etti. Yaşasın Marksizmin ve Leninizmin yüce ideolojisi, kahrolsun emperyalizm gibi sloganla yol gösterdiler. Her sloganları birer manifesto değerindedir” dedi.
“TESLİM ALINACAK KİŞİLİKLER DEĞİLDİ”
Deniz Gezmiş’le birlikte geçirdikleri çocukluk yıllarını ve arkadaşlıklarını anlatarak konuşmasına başlayan Aydın Çubukçu, herbirinin birbirini tamamladıklarını ve geleceğe bıraktıkları sözlerle gittiklerini belirtti. Çubukçu, onların kişiliklerinin mücadele içindeki devrimci kişilikler olduğuna vurgu yaparak, “Onlar kişilikleri ölüm karşısında teslim alınacak kişilikler değildi. Bugün Mücella Yapıcı ve Gezi davasında yargılananların, başı dik ve yumrukları havada teslim olmamaları da Denizlerin ve Erdalların baş eğmez tutumlarının mirasının bir örneğidir” dedi.
Gazeteci Can Dündar da konuşmasında, buraya gelinen yolun taşlarının ’68’de döşenmeye başladığını söyledi. Milli Türk Talebe Birliğinin Denizlerin karşısına konulduğunu; Abdullah Gül, İsmail Kahraman, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksoy ve Tayyip Erdoğan gibi isimlerin de buradan geldiğini anlattı.
Bir soru üzerine Aydın Çubukçu, “Denizler ve Mahirler arasındaki dayanışma, dünyada örneğine az rastlanan bir dayanışmadır. Mahir, Deniz’in öldürülmesinin, devrimcilerin mağlup edilmiş olabileceği anlamına geleceğinin farkında olarak, ölümüne bir dayanışma göstermiştir” dedi.
(Evrensel)