Meclis’te görüşülecek “sansür yasası”na karşı bir araya gelen gazeteci örgütleri, yasada yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler olduğunu belirterek, “Bu yasa basın özgürlüğüne aykırıdır” dedi.
Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın-İş Sendikası, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Ankara Gazeteciler Cemiyeti, HABER-SEN, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Haber Kameramanları Derneği’nin çağrısıyla basın meslek örgütleri, “Sansür yasası” olarak bilinen Dezenformasyon Yasası teklifine karşı Ulus Meydanında bir araya geldi. Açıklamaya birçok gazeteci, iletişim fakültesi öğrencileri ile siyasetçiler katıldı.
AKP-MHP tarafından Meclis’e getirilen yasa tasarısına karşı bir araya gelen gazeteciler, “Anayasaya aykırı yasa geri çekilsin”, “Sosyal medyama dokunma” yazılı dövizler taşıdı. Gazeteciler kalemlerini, heykel önüne bırakarak, yasayı protesto etti.
Açıklamada konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, söz konusu yasanın toplumsal hakları engellediğinin altını çizerek, “Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırıdır. Anayasa ile güvence altına alınan haklarımıza aykırıdır. Bu yönüyle sadece gazetecilerin özgürlüklerine değil tüm toplumun özgürlüklerine engeldir” dedi.
BİLGİN: BASIN YOK BASKI VAR
Bilgin, kanunun gazeteciliği geliştirmediğini aksine basın üzerindeki baskıyı arttırdığının söyledi. Yasanın uygulamada karmaşa ve keyfilik yaratacağı uyarısında bulunan Bilgin, “Sanmayın ki bizler dezenformasyonun önlenmesinin istemiyoruz. Ama bunun yolu yasadaki gibi hapis cezasından geçmez” dedi.
Bilgin, yasa tasarısı hazırlanırken basın mensuplarının dikkate alınmadığını belirterek, şunları söyledi: “Yasada yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler vardır. Öyle ki Anadolu basını hiçe sayılmış, gözden çıkarılmıştır. Yaklaşık 1000 gazete, yaşam kaynakları olan resmi ilanları büyük oranda kesilerek, kapanmakla karşı karşıya bırakılacaktır. Basın ilanlarının dağıtımına ilişkin değişikliklerle yazılı basına kilit vurduracak olan düzenleme, meslektaşlarımızın özlük haklarında da hiçbir iyileştirme içermiyor. Bunları söyledik, anlattık, yazdık ama dinlemediler.”
