Kadın adaleti; erkek egemen sistemin yasaları, mahkemeleri ve emniyet kurumlarının erkekleri koruduğu, erkeklere adalet dağıttığı koşullarda kadınların erkeğe şiddet uyguladığı, Özsavunma eylemiyle cezayı kendisinin vermesidir. Kapitalist sistemin adalet terazisi eşit değildir, erkekten yana taraftır.
Kadınların şiddete uğradığında başvurduğu “adalet” kurumları emniyet, mahkemeler, kadınları erkeklerin özel mülkiyeti, metası olarak gören erkekliklerin alanıdır. Kadınlar yeni reformlar, kazanımlar elde etse de, kapitalistler cinsiyetçi adalet ile erkeklerin özgürlüklerine dokunmamaktadır. Dokunulan yasalar ise kadınların kazanımları ile elde edilmiştir. Avrupa’da kadınlar için eşitlik, sermayedarların hükmü altındaki adalet kurumlarında yok denecek kadar azdır. Ezilen işçi ve emekçilerin, ezilen ulusal, inançsal toplulukların adalet arayışı olmasına rağmen, en genel anlamda toplumsal adalet kadından yana değil erkekten yana işletilmekte.
Adalete erişimde yüzlerce yıllık mücadeleyle yol katetsek de, 21. yüzyılda hâlâ büyük sorunlar yaşamaktayız. Kadın haklarında farkındalığın oluşturulamaması, yoksulluk koşullarında ücretsiz hukukçu bulamamak, başvurularda delil yokluğu gerekçesi ile kadın beyanlarının esas alınmaması, aile içinde şiddete “özeldir” uzlaşın diyerek müdahale edilmemesi, uzun süren davalar, erkeğin tutuklanmaması, şikayetlere rağmen binlerce tacizci ve tecavüzcünün serbest bırakılması adalete güvensizliği arttıran, eşitsizliği gösteren örneklerdir.
Özsavunma örnekleri, kadın adaleti pratikleri, polise şikayetin fayda etmediğini gören, kendi elleriyle evli olduğu erkeği Özsavunma uygulayarak öldüren kadınlarla dolu. Kadınlar ya ölecek, yaralanacak, ya da öldürecek, yaralayacaklar. Başka şansları olmayan kadınlar hayatta kalmak için öldürmeyi, Özsavunmayı, kadın adaletini seçtiler. Salt öldürmek değil, erkeği etkisiz hale getirebilecek tüm Özsavunma yöntemleri kadın adaletinin kapsama alanında kullanılıyor.
Kadın adaletini, Özsavunmayı sağlayan yeni mekanizmalara ihtiyacımız var. Kadın adaletini, Özsavunma mekanizmalarını örgütlemeliyiz. Avrupa’nın birçok ülkesinde Türkiyeli, Kürdistanlı birçok aile içinde kadına ve çocuğa yönelik şiddet inanılmaz boyutta yaşanıyor. Kadınların yaşadıkları şiddeti bildireceği resmi kurumlar dışında, kadın örgütlerine başvuracağı mekanizmalar yaratmalıyız. Kadın hareketinin, ortak, kolektif müdahalesini kurabilmeliyiz. Kurumsal başvuru adreslerimiz olmalı. Kadın özgürlük mücadelesinin zayıf halkası olan, kadınların isyanlarının patlak vereceği kadına yönelik şiddet konusu, kadın Özsavunmasını, kadın adaletini daha fazla büyüterek ilerleyebiliriz.
Kadınların adalet arayışı, erkek egemen iktidarlara ve erkek egemen toplumla mücadeleyi zorunlu kılıyor. Kadınlar için adalet, emperyalist küreselleşme koşullarında küresel mücadele konumuz ve kapitalizmin yok edilmesi, sosyalizm inşa edilmesinden komünizme kadar devam eden kadın devriminin önemli başlıklarından biri. Avrupa emperyalistlerinin bulunduğu bu topraklarda cinsiyetçi adalete karşı açılan mücadeleyi büyüterek, kadın adaletini uygulayarak ilerleyelim.
Kadın adaleti, kadın Özsavunmasını yüzbinlerce, milyonlarca kadının eylemine dönüştürme zamanı.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 22 Temmuz 2022 tarihli Sosyalist Kadın köşesi