Suruç katliamının 7. yıldönümü Türkiye ve Kürdistan’da olduğu kadar, Avrupa’nın pek çok kentinde düzenlenen etkinliklere sahne oldu. Marksist Leninist Komünistlerin öncülüğünde gerçekleşen eylem ve etkinlikler film gösteriminden panellere, anma toplantılarından yürüyüş ve mitinglere farklı biçimler aldı. Kimi yerlerde Rojava Devrimi yıldönümü etkinlikleriyle birleşen Suruç gösterileri, birleşik gücü açığa çıkardı.
Genç komünistlerin birçok Avrupa ülkesinde önemli inisiyatifler aldığı etkinliklerde, gençler kendi enerji ve motivasyonlarının yanı sıra faşizme karşı duydukları öfkeyi ve 33 düş yolcusunun mücadelesine bağlılıklarını göstermeleriyle de öne çıktılar. Eylem örgütçülüğü niteliklerini geliştirdiler.
Yapılan etkinlikler Avrupa’daki ilerici ve devrimci kitlede Suruç katliamına duyulan öfkenin canlı ve taze olduğunu göstermesi kadar, hesap sorma istem ve arzusunun da güçlenerek devam ettiğini gösterdi. 33’lerin her okunan isminde, atılan her sloganda vücut buldu bu öfke.
Anın örgütlenmesindeki emek, eylemlerde görselliğe dikkat edilmesi, Türkçe ve Kürtçe olduğu kadar, özellikle yerel dillerde ajitasyon ve propagandaya önem verilmesi, Suruç katliamına yerli işçi ve emekçilere taşımak bakımından önemli bir yerde durdu. Komünistlerin gelişen gençlik çalışmasıyla eylem ve etkinliklerde daha fazla oranda yerelleşildiği, yerli işçi ve emekçilerin daha da fazla devrimci-sosyalist ajitasyon ve propagandanın hedefi haline geldiklerini gösterdi 7. yıl.
Değişik ülke ve kentlerde enternasyonal kuvvetlerin katılımının da gözlendiği bu yıldönümü etkinliklerinde, bazı ülke ve kentler bakımından ise geçmiş dönemde yakalanan ivmeden geriye düşüldüğü görüldü. Genel olarak en temel eksikliğin de yerli kuvvetleri sürecin bir parçası haline getirmede iradeleşememe olduğunu belirtmek gerekir.
Şüphesiz ki daha iyi başarılabilirdi. Burada gerek tek tek komünistlerin ve elbetteki kollektif organların ön hazırlık çalışmalarında ne kadar planlı, enerjik ve örgütlü davrandıklarına dair sorular sorması gerekir. Suruç katliamının genel devrimci mücadelenin yanı sıra, özelde Komünistler için ne anlam taşıdığı, faşist diktatörlüğün bu katliamı DAİŞ eliyle örgütlerkenki genel ve özel planları bilinen bir gerçek iken, Suruç yıldönümü etkinliklerinin ön hazırlıklarını bir kampanya gibi ele almamak, bildiriler, afişler, sözlü ve yazılı her araçla yerli ve göçmen emekçilere gitme iradesi ortaya çıkaramamak, en temel eksiklik olarak vurgulanabilir.
Tüm bunlara ve yaz dönemine girilmiş olmasının yarattığı elde olmayan nedenlerle birlikte Suruç şehitlerinin, 33 düş yolcusunun anı ve mücadelelerine bağlı kalarak, etkin bir yıldönümü etkinlik serisi ortaya serilmiş olması önemliydi. Güncelde Rojava’ya dönük savaş ve işgal tehdit ve saldırılarının hızla devam ettiği günümüzde, sömürgeciliğe karşı ilerlenecek hattı da göstermiş oldu.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 22 Temmuz 2022 tarihli Perspektif köşesi