İşçilerin, ulaşımdaki fahiş fiyatlar nedeniyle evlerinden sokağa çıkamayacağı, enerji bedellerine yapılan zamlar nedeniyle evlerini ısıtamayacağı ve hayat pahalılığı nedeniyle karnı tok uyuyamayacağı bir dönemin geldiğini söyleyen Lynch, “Şayet bu bir sınıf savaşı değilse, sınıf savaşı nedir o zaman” dedi.
Toplumun bir değişime ve sokağa çıkıp sesini duyurmaya hazır olduğunu belirten Mick Lynch, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu dönemden çıkarmamız gereken ders, politikacıların bir şey yapmasını beklemek yerine iş yerlerinde ve toplumun içinde örgütlenerek istediklerimizi elde edebileceğimizdir. Hükümet topluma ‘Sendikalar bizi rehin aldı’ deyip duruyor. Asıl rehin alınan biziz. Kovid’in ardından ‘Hiçkimse sesini çıkaramaz, artık herkes sindi’ diye düşündüler ancak öyle olmadı ve halk bizi destekliyor. Toplumda işlerin nasıl yürüyeceğinin kararını profesyonel bir siyasetçi zümresine bırakamayız. Sendikalar olarak bu bizim görevimiz.”
İş güvencesini ortadan kaldıran taşeron uygulamalarına ve iş yerlerindeki yapısal ırkçılığa da değinen RMT Genel Sekreteri, “Biz işçi sınıfıyız, bir güç olarak buradayız ve ulaşmak istediğimiz hedef doğrultusunda ne şekilde eyleme geçmemiz gerekiyorsa öyle yapacağız. Bu ülkeyi kurtaracağız ve Bernie Sanders gibi insanlar sayesinde bu dünyayı değiştireceğiz” dedi.
Reklam
“OLİGARKLARA ‘HEPSİ SİZE AİT DEĞİL’ DEMENİN VAKTİ GELDİ”
Mick Lynch’in büyük alkış alan konuşmasının ardından Bağımsız Senatör Bernie Sanders kürsüye çıktı. Sanders, Birleşik Krallık’ta olan bitenin ABD’deki durumdan hiç farklı olmadığını ve grevdeki işçilerle dayanışma içinde olduğunu belirterek sözlerine başladı.
Sanders konuşmasının büyük bölümünde en tepede oturan birkaç kişinin servetlerini her geçen gün akıl almaz şekilde katladığı mevcut düzenden bahsetti.
ABD’de tam olarak üç kişinin ülkenin yaklaşık yarısının -yani 160 milyonun- elindekinin toplamına eşit bir serveti olduğunu ve İngiltere’de de benzer şekilde 100 kadar kişinin toplumun servetini elinde tuttuğunu söyledi.
Bu kadar az kişinin bu denli zengin olması ve karşılığında bu kadar çok insanın en azla yetinmeye çalışmasının ekonomik ya da ahlaki hiçbir izahının olmadığını belirten Sanders, tüm dünyada orta sınıfın giderek küçüldüğünü ve milyonlarca kişinin mutlak yoksulluk koşulları altında yaşamaya çalıştığını söyledi.
Sanders ayrıca dünya genelinde sermayenin yoğunlaşmasına dikkat çekerek birkaç çok uluslu şirketin tüm sektörlerde üretimi ve fiyatları belirlediğini vurguladı.
Sanders ekonomik ve politik hayatı kontrol eden bir avuç milyardere ve işçi sınıfını ırk ya da cinsiyet üzerinden ayrıştırmaya çalışan demagoglara karşı işçilerin bileşmesi gerektiğini söyledi ve “Dünyanın dört bir yanında işçilerin ayağa kalkıp bu oligarklara ‘Hepsi size ait değil’ demesinin vakti geldi” dedi.
(Evrensel)