Atılım – Almanya
Yurtsever gençlik örgütlerinin, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için örgütlediği Meşa Direj (Uzun Yürüyüş), bu sene Almanya’nın Essen kentinden Aachen kentine doğru düzenleniyor.
Perşembe günü Köln’de 5. gününü tamamlayan yürüyüş, Alman polisinin sert saldırılarına maruz kaldı. Köln-Mülheim yakınlarında çembere alınan eylemciler, 8 saat boyunca çember içinde kaldı, onlarca eylemci yaralandı ve gözaltına alındı.
Pazar günü başlayan yürüyüşe hafta boyunca süren polis baskısı ve provokasyon girişimleri damgasını vurdu. Türk faşistlerin provokasyon girişimlerine karşı seyirci kalan Alman polisi, faşistlerin yerine Kürt gençlerini, devrimcileri ve enternasyonalistleri gözaltına aldı. “PKK sloganları atıldı” gerekçesiyle devam eden polis şiddetine rağmen yürüyüşe devam edildi.
KÖLN’DE 8 SAATLİK POLİS ÇEMBERİ VE DİRENİŞ
Leverkusen-Köln arasında planlanan yürüyüşün 5. günü, başından beri polisin provokasyon ve engelleme girişimlerine maruz kaldı. Leverkusen’de kimyasal madde üreten Chempark fabrikası önünde başlayan yürüyüşte gençlik, sarı gazlarla gerillaya karşı kimyasal gaz kullanımını protesto etti. Leverkusen’den itibaren yürüyüşü engellemeye çalışan polis, ilk önce yürüyüş rotasını değiştirmeye çalıştı, sonrasında kitleyi otobüslerle Köln’e götürdü.
Köln’ün Nippes ilçesinde kitleyi çembere alan ve yürüyüşü durduran polis, atılan sloganlar ve kimliksiz eylemcileri gerekçe göstererek bazı eylemcileri gözaltına almak istedi. Kitlenin direnişiyle karşılaşan polis başarılı olamadı ve yürüyüşe devam edildi.
Yürüyüş, Mülheim’e varınca polis iki eylemciyi kortejden çekip gözaltına aldı. Bunun üzerine kitle, gözaltıların serbest bırakılması talebiyle direniş başlattı. Kendi sayısını artıran polis, TCŞ (Tevgera Ciwanên Şoreşger), TekoJIN (Jinên Ciwan ên Têkoşer), sosyalist gençlik örgütü Young Struggle, AVEG-KON’a bağlı AGİF güçlerinin ve enternasyonalistlerin olduğu kitlenin tamamını çembere aldı ve 8 saat boyunca kimseyi çemberden çıkarmadı. 8 saat boyunca eylemcilerin yemek, su ve tuvalet ihtiyacı engellendi, soğuk hava ve ihtiyaçların karşılanmamasından kaynaklı durumu kötüleşen eylemciler için birçok kez ambulans çağırıldı.
8 saat içerisinde polis kitleye defalarca coplarla saldırdı. Onlarca kişi cop saldırıları ve polisin orantısız şiddeti sonucu yaralandı. Eylemciler ters kelepçe ve tekmelerle gözaltına alındı. Avukatlar ve gazeteciler alana alınmadı ve onlar da polisin müdahalesine maruz kaldı.
Aynı zamanda polisin, durumu kötüleşen eylemcilere karşı tutunduğu ırkçı ve insanlık dışı tutum gözlerden kaçmadı. “Arkadaşınızı iyileştirip tekrar çembere alacağız”, “Almanya’dasınız Almanca konuşmak zorundasınız” tarzı söylemlerde bulunuldu.
Gece üçe kadar devam eden polis çemberi, yürüyüşe katılan her eylemcinin kimliğinin kontrol edilmesiyle son buldu. Saldırıların iradeyi kırmak için yapıldığını söyleyen bir eylemci “8 saat boyunca polisin saldırısına rağmen teslim olmadık, direnişi sürdürdük, marşlarla ve sloganlarla sayıca üstün polis güçlerine karşı direndik” dedi.
TCŞ ve TekoJIN adına yapılan açıklamada, Alman polisinin Türk devletinin Avrupa şubesi gibi davrandığını ve saldırıların devrimci iradeyi durduramayacağı belirtildi.
Yürüyüş, 17 Eylül Cumartesi günü, Hollanda’daki festivalle son bulacak.