Komünistler, Avrupa’da Kasım ölümsüzler ayı etkinliklerinin startını Belçika ve Hollanda’da yapılan ilk gecelerle verdiler. Devrim ve sosyalizm için mücadelede en ön cephelerde çarpışarak ya da devrimci görevi başında çeşitli sağlık sorunları nedeniyle ölümsüzleşenlerimizin anıldığı etkinlikler, şehitlerden öğrenmenin, onların ideallerini, kavgasını yeni insanlara anlatma ve kavratmanın bir aracı olarak, duygu ortaklaşmasının ve şehitleri, kavgayı büyüterek yaşatmanın manivelasına dönüşüyor.
Bugün için toplamda başarılı ve canlı geçen her iki gecenin kimi deneyimleri, önümüzdeki günlerde farklı alanlarda yapılacak etkinlikler için basamak yapılmayı hak ediyor.
Kuşkusuz komünistler bir ayı aşkın bir süredir gecelere kilitlenmiş durumdalar. Her şeyden önce gecelere en geniş katılımı sağlamak için tek tek aile gezilerinin yanı sıra kitlelerin yoğun bulunduğu işyeri, düğün vb. gibi ortamları da değerlendirerek ölümsüzlerimiz için düzenlenen etkinliklere katılım çağrısı, bilet dağıtımı gerçekleştirmekteler. Ancak uzun yıllardır gözlemlenen bir durum olarak ortaya çıkan tablo, kitlelerin önemli bir kesiminin etkinlik biletlerini daha çok dayanışma amaçlı aldıkları, etkinliklere katılım göstermedikleridir.
Bu durum kaçınılmaz olarak komünistlerin kitlelerle daha fazla zaman geçirerek, etkinliklere katılım yönünde ideolojik tartışmalar yürütmesini koşulluyor. Çünkü söz konusu dayanışmacı ruh hali sadece gece vb. etkinliklerde karşılan bir durum değil, herhangi bir politik gündeme ilişkin eylem ve etkinliklere katılım olduğunda da benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. Kitlelerin ve özellikle de devrim ve parti dostu geniş göçmen işçi ve emekçilerin özne olduklarının bilincine varmaları, onlarla yüz yüze gelen komünistlerin yürütecekleri tartışmalarla sağlanabilir.
Etkinliklere az bir zaman kalan alanların, telefon, sosyal medya vb. araçları da kullanarak çalışma döneminde muhataplaştıkları insanlarla yeniden görüşmeler gerçekleştirmesi, hatırlatmalar yapması önemli bir yerde duruyor. Daha zamanı olan alanlarsa, katılımı önemsenen insanların tek tek isim listeleri hazırlanarak görece daha geniş zamanın ayrıldığı görüşmeler yapmayı hedeflemelidir.
Gece salonlarının hazırlığı bir diğer önemsenmesi gereken konudur. Son ana bırakılan pankartlar, birkaç gün önceden kontrolü yapılmamış her türlü teknik malzeme, sıkışmayı ve gelişigüzelliği koşulluyor. Bu durum gecelerin belli bir plan çerçevesinde yürümesinin de önüne geçiyor. Hazırlıklarımız mutlaka ama mutlaka etkinliğin başlamasından birkaç saat önce bitmiş olmalı. Etkinliğe gelen kitle, her şeyiyle hazır bir durumla karşılaşmalı.
Bunun sağlanabilmesi için görevlilerin önceden belirlenmesi ve kendi sorumlulukları konusunda detaylı bilgiye sahip olmaları gerekir. Kitleyle birlikte salona gelen görevlilerin hem sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmesi ve hem de ölümsüzlerimiz için düzenlenen bir etkinliğin ciddiyetini yansıtması olanaksızdır.
Toplam sahne akışından sorumlu bir görevlinin mutlaka belirlenmesi, aynı görevlinin beraberinde sunucular ve sahneye çıkacak sanatçılar, konuşmacılar ve şehit aileleri ile iletişim halinde olması program akışının düzenliliği için elzemdir. Anons geldikten sonra sahnenin bir süreliğine de olsa boş kalması ciddiyeti olumsuz etkilemektedir.
Programın şehit aileleri bölümü daha bir titizlikle örgütlenmeli; bu bölümde görevli koşuşturmaları en aza indirgenerek, esas yoğunlaşma kitlenin sahneye odaklanmasına verilmelidir. Ailelerimizin sahnede çiçekle karşılanması, temsilciler düzeyinde konuşmalar için yeteri zamanın ayrılması gözetilmelidir.
Atılan sloganların ana uygun olmasına dikkat etmek kadar, slogan atmanın sadece seçilen birkaç yoldaşın işi olmadığı, o an görevli olsun ya da olmasın tüm partililerin görevi olduğu unutulmamalıdır. Zira sloganlarımız etkinlikteki disiplinimizi olduğu kadar, faşizme ve kapitalizme olan öfkemizin gücünü de resmeder.
Hepimize kolay gelsin.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 4 Kasım 2022 tarihli Perspektif köşesi