Atılım Postdam
1991 yılında Hoyerswerda’da göçmenlere yönelik şiddetli saldırıların ardından politikacılar, sendikalar ve birçok kurum tarafından kurulan “Cesaret ve Anlayış İttifakı”nın Berlin ve Brandenburg eyaletlerinde ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı gönüllü çalışmalar yürüten kişilere verdiği ödül törenine, ödülü alanların ırkçılık ve ayrımcılık eleştirileri damga vurdu.
Potsdam Eyalet Şansölyesinde düzenlenen törende Brandenburg Başbakanı Dietmar Woidke ve Berlin Belediye Başkanı Franziska Giffey, “Cesaret ve Anlayış İttifakı” adına ikisi Brandenburg ve diğer ikisi Berlin’den dört kişiye verilen ödülleri takdim ettiler. Basının yoğun ilgi gösterdiği ödül töreninde, ödül alanların konuşmaları Giffey ve Woidke’nin keyfini kaçırdı.
Ödül alanlardan Pan-African Women’s Empowerment and Liberation Organization (PAWLO-Germany e.V.) sözcüsü ve aynı zamanda Brandenburg Eyaleti Entegrasyon Danışma Kurulu üyesi Ballé Moudoumbou, özellikle siyahi göçmenlerin uğradığı ırkçılığa vurgu yaptıktan sonra, Brandburg eyaletinde ‘’sınır dışı etme merkezi değil hoşgeldiniz merkezine ihtiyaç var’’ diyerek Potsdam Başbakanı’nı eleştirdi.
LGBTİ+’lara yönelik gönüllü çalışmalar yürüten, onlara karşılaştıkları sorunlarda yardımcı olan, iş olanakları yaratmaya çalışan Stephan Jäke, LGBTİ+’ların yaşadıkları sorunlara değindi ve ödülünü tüm LGBTİ+’lara adadı.
2015’te Almanya’ya yoğun mülteci akının olduğu süreçte mültecilere yardım ağı oluşturarak çalışma yürüten, Berlin’de iltica kamplarında yaşayan ve hediye alamayan binlerce çocukları her yıl Noel’de hediye paketleriyle sevindiren, yazları okula başlayan kamptaki çocuklara okul çantası ve gereçleri ulaştıran Ebru Schaefer, ödül töreninde insanlara yönelik ayrımcılığa değindi. Aynı zamanda Berlin Enternasyonal Dostluk ve Dayanışma Derneği başkanlığı da yapan Ebru Schaefer, 2022’de Ukrayna’dan gelen çocuk ve kadın mültecilere yönelik de aynı şekilde yardım çalışması örgütlediğini, ancak Ukraynalılara gösterilen ilgi ve yardımın 2015’de Suriyeli mültecilere gösterilmediğini, oysa mültecilerin ırk, milliyet, inançlarından dolayı ayrıma tabii tutulmaması gerektiğini anlattı.
Son olarak ödül alan ‘’Wir packen’s an’’ yardım derneğinden 4 kişi Berlin Brandeburg Havalanı’nda (BER) yapılmaya çalışılan sınır dışı etme merkezini teşhir eden ‘’BER sınır dışı merkezini durdurun’’ yazılı tişörtlerle sahneye çıktılar. Dernek adına konuşan Axel Grafmanns, Potsdam Başbakanına ‘’bize çiçek vereceğine sınır dışı merkezini durdur, bu ödülü kabul etmekte zorlanıyoruz, ancak ödülü alıp mültecilere atfetmeyi kararlaştırdık. Biz 2021’de Belarus’tan Polonya’ya geçmeye çalışan mültecilere uygulanan şiddeti de gördük, Ukraynalılara uygulan muameleyi de’’ diyerek, mültecilere yönelik ayrımcılığa son verilmesini istedi.
Geçen yıl ödül alan siyahi Obiri Mokini de 15 yıl boyunca oturum verilmeyerek iltica kamplarında süründürüldüğünü, mültecilerin kamplara değil, evlere yerleştirilmesi gerektiğini belirterek, mültecilere yönelik farklı oturum politikalarını teşhir etti.
Ödül töreninde yapılan bu konuşmalar tamamen dolu olan salondaki katılımcıların da büyük desteğini aldı ve alkışlar hiç susmadı. Brandenburg Başbakanı Woidke ve Berlin Belediye Başkanı Giffey, yapılan konuşmalara karşı sessiz kalmak zorunda kaldılar.
Alman basının büyük kesimi bu konuşmalara ya hiç yer vermedi ya da bazı cümleleri cımbızlayarak yayımladı. Töreni izleyen televizyon kanallarından rbb24 akşam yayınında sadece ödül verildiğinden kısaca bahsetti, ancak yapılan konuşmalara yer vermedi.