Kurumumuz Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON), “Maraş, 19 Aralık, Roboski: Bir daha asla” başlığıyla açıklama yaptı.
Açıklamada, “Tarihsel katliamlarla birlikte, faşist şeflik rejiminin günümüzde devrimcilere, Kürtlere, Alevilere yönelik katliamlarının hesabını sormak, sorumluların yargı önüne çıkartılması için tüm göçmen işçi ve emekçileri Aralık ayı katliamlarını protesto etmeye, düzenlenecek miting ve gösterilere katılmaya çağırıyoruz.” denildi.
Açıklamayı aynen yayımlıyoruz:
Maraş, 19 Aralık, Roboski: Bir daha asla
Tarihlerini kitle katliamları üzerine inşa eden sömürge devletler, geçmişin kirli izlerini taşıya geldiler. Geçmişin kirli katliamcı mirasını sürdüren diktatör Erdoğan da, Kürt halkına katliamı ve işgalci savaşı dayatıyor. Kimyasal savaş suçu işliyor, Rojava’daki işgali genişletmek istiyor. Cezaevlerinde devrimcileri öldürüyor. Alevileri katletmek için için sırada bekliyor.
Maraş, Hapishaneler ve Roboski Aralık ayı katliamları, belleklerde yer edinen, yakın tarihe iz bırakan katliamlar olarak hâlâ hafızalarda.
19-26 Aralık ‘78 Maraş Katliamı: Maraş’da Alevi halkına yönelik katliam; Kontrgerilla-MİT iş birliğiyle gerçekleştirildi. Aylar öncesinden MİT-CİA iş birliğiyle planlanan katliam hazırlıkları, MHP’li faşistler eliyle yürütüldü. Demirel’den Erbakan’a değin sağcı partiler bu suçu birlikte işledi. Hükümetteki Ecevit ise, katillere dokunmadı, suça ortak oldu. Maraş’ta 19 Aralık’ta başlayan katliamda MHP’li sivil faşistler evleri işaretlenmiş yüzden fazla Alevi halkımızı katletti.
Bu katliamla hedeflenen, ‘80 öncesi Türkiye sathında yaşanan devrimci duruma müdahale etmek, grev ve demokratik hak talepli eylemlerin önünü almaktı. Ve aynı zamanda Alevi halkın, devrimci demokratik bilinçle devrim saflarına yönelmesinin önünü kesmekti. Sağ-sol, Sünni-Alevi çatışması gerekçe gösterildi ve 12 Eylül faşist askeri darbesi yapıldı. Devrim dalgasını bastıran devlet, ABD güdümünde, yeni neoliberal ekonomi politikaları sorunsuz bir şekilde uygulamaya konuldu.
Faşist devletin Alevi halkımıza ve inancına dönük saldırıları bugün de devam ediyor. Erdoğan rejimi bir yandan Cem evlerine “cümbüş evleri” diyerek Alevi inancıyla dalga geçerken, bir yandan da torba yasayla kendi Alevisini yaratmaya çalışıyor.
19-22 Aralık 2000 Hapishaneler katliamı: 19 Aralık’ta, 20 hapishanede eş zamanlı gerçekleştirilen bu katliam, devletin devrimcilere yönelik düşman hukukunun en açık örneğidir. Evren’in “asmayalım da besliyelim mi” katliamcı intikamcı zihniyetinin temsilcileri bu kez Ecevit-Bahçeli hükümetiydi.
F tipi hapishanelere geçişe karşı çıkan devrimci tutsaklar ölüm oruçlarıyla direndiler.
Eş zamanlı zindan operasyonunda 28, dışarda ve ölüm orucunda toplamda 122 devrimci devletin kolluk güçlerince katledildi. Ecevit, operasyon sırasında gazetecilere verdiği beyanatta “gazamız mübarek olsun” diyerek, zafer ilan etmişti. İktidar, katliamla moral çöküntüsü yaratma amacındaydı. Ecevit-Bahçeli çetesi, polis ve askeri şefleri yaptıkları katliamla F tipi zindanları açmış olsalar da, devrimcilerin iradelerini kıramadı, ideolojik olarak asla teslim alamadı.
Erdoğan-faşizmi devraldığı zindan katliamı geleneğini İmralı ve F tipi zindanlarını çoğaltarak sürdürüyor. Hapishaneler birer işkence, tecavüz ve ölüm zindanlarına dönüşmüş durumda.
28 Aralık 2011 Roboski katliamı: 2011’in son günleri, Uludere sınır boyunda Roboski’de 34 Kürt genci havadan bombalanarak katledildi. Çoğu çocuk yaşta 34 can, okul harçlıkları ve geçim için sınır kaçakçılığı yapıyordu. “Kadın da olsa çocuk da olsa” gereği yapıldı. Kürtler her durumda ölümü hak ediyordu. AKP’nin 20 yıllık iktidarı, aynı zamanda Kürt halkını katletme tarihidir.
Erdoğan-Bahçeli faşizmi, bugün de Rojava ve Medya Savunma Alanları’ında SİHA ve savaş uçaklarıyla, kimyasallarla katliamlarına devam ediyor.
Tarihsel katliamlarla birlikte, faşist şeflik rejiminin günümüzde devrimcilere, Kürtlere, Alevilere yönelik katliamlarının hesabını sormak, sorumluların yargı önüne çıkartılması için tüm göçmen işçi ve emekçileri Aralık ayı katliamlarını protesto etmeye, düzenlenecek miting ve gösterilere katılmaya çağırıyoruz.