2023 bütçesi görüşmeleri kapsamında Almanya’da hükümeti oluşturan SPD, Yeşiller ve FDP’nin trafik lambası koalisyonu, yeni silah ve askeri mühimmat dev projelerini kabul ettirdi. Salt yeni yılda ABD savaş şirketi Lockheed Martin’den satın alacağı F-35 savaş uçakları için 9,99 Milyar Euro ayırdı Almanya.
Geçen yıl silah ihracatına kısıtlamalar getirme vaadiyle iktidara gelen koalisyon, daha şimdiden ülke tarihinin ikinci büyük ihracat rakamlarına imza attı. Tabii ki en önemli alıcısı savaşın sıcak sahasından Ukrayna oldu.
Savaş mühimmatı ihracat rakamları, Federal Ekonomi Bakanlığı tarafından Salı günü Berlin’de yayımlanan verilere dayanıyor. Rakamlara göre Federal Hükümet, savaştan zarar gören ülkeye toplam hacmin yaklaşık dörtte birine tekabül eden 2,25 milyar Euro’nun biraz altında ihracat yapılmasına izin vermiş. Hollanda ikinci sırada yer alırken, onu Amerika Birleşik Devletleri ve Büyük Britanya takip etmiş. Trafik ışığı hükümeti 2022 yılında toplamda yaklaşık 8,36 milyar Euro değerinde silah ihracatı için izin verdi. Bu miktar, CDU/CSU ve SPD’den oluşan büyük koalisyonun gidişatı büyük ölçüde belirlediği 2021 yılındaki 9,35 milyar Euro’dan sonra Federal Cumhuriyet tarihindeki ikinci en yüksek miktar. İlk rakamlar Aralık ayının sonunda belli olmuştu.
Adı dışında sosyalliği de, demokratlığı da kalmayan SPD de, ekoloji hareketinin samimi isyanını burjuva topluma ve siyasete kanalize etme dışında bir işlev görmeyen Yeşiller de durduğu yer net olan, söylediğini yapan liberal FDP’yle birlikte savaştan kâr ediyorlar, buna bağlı olarak savaşı kışkırtma, emperyalistler arası çelişkileri derinleştirme siyaseti izliyorlar.
Bu güncel eğilim, yani hızlı militaristleşme ve savaş alanlarına askeri mühimmat ve silah ihracat akışı tabii ki daha genel bir gelişmenin yansımasıdır.
Militarizm ve savaşçılık emperyalizmin genel bir görünümüdür ve emperyalist küreselleşmenin yapısal kriz iyle misliyle artmıştır. Emperyalist merkezlerde “sosyal devlet” olgusu, sosyal yardım ve haklar saldırı konusu yapılırken savaş bütçeleri yükseltilir. Yeni faşist yükselişin de etkisiyle toplumun militarist duygu ve düşünceleri şovenizm temelinde geliştirilir.
Militarist bütçelerin büyük bir bölümü ordu ve küresel ölçekte savaş hazırlığına akarken içte polisin ve ordunun ayaklanmalara ve isyanlara “hazırlığı” da küçümsenmeyecek ölçektedir.
Emperyalizmin mevcut döneminde emperyalistler arası çelişkilerde, mali ekonomik sömürgeler arası veya bölgesel çelişkilerde savaş öne çıkıyor. Bu durum hem emperyalist burjuvazinin belirleyici bir bölümünü oluşturan savaş tekellerinin çıkarına oluyor, hem de genel ekonomiye itilim kazandırdığından burjuva devletin yatırım sahası oluyor.
Ama her şeyden önce emperyalist devletler ve iri mali ekonomik sömürgeler, NATO ve Çin-Rusya, ufukta beliren ve güncel bir tehlikeye dönüşen paylaşım savaşına hazırlığı güçlendiriyorlar.
Militarizme karşı tutarlı barış mücadelesi, militarist bütçelere ve savaş mühimmatı-silah ihracatlarına karşı somut mücadele kadar kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadele ile de birleşmelidir. Zira ikincisi yıkılmadan, birincisi mücadelede kalıcı sonuç almak mümkün değildir.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 6 Ocak 2023 tarihli Avrupa Gündemi köşesi