1 Mayıs’ın arifesindeyiz. İşçi sınıfı ve emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma gününe sayılı günler kala, emekten yana saf tutanlar 1 Mayıs’a dönük hazırlıklarını hızlandırmış durumda. Sendikalardan çeşitli siyasi partilere kadar farklı politik güçlerin oluşturduğu geniş yelpaze, duruşları ve pratik adımlarıyla birbirinden ayrışarak, saflaşarak ilerliyorlar 1 Mayıs’a. Bu ayrışma ve saflaşma Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da yaklaşan genel seçimlerde buluyor kendisini. Avrupa’da ise bir yandan sadece bir kutlama, bayram; dolayısıyla eğlence havasında geçirmek isteyenlerle, O’na gerçek içeriğini verip, aynı zamanda bir mücadele ve kavga gününe çevirmek isteyen güçler arasında yaşanmakta.
Bütün bu gerçekler ışığında biz Avrupa’da yaşayan Marksist Leninistlerin yoğunlaştırılmış bir 1 Mayıs çalışması ekseninde, yüzeyselleşmiş, kendi içeriğinden boşaltılmış 1 Mayıs’a -aynı zamanda kendi ele alış tarzımız bakımından- gerçek içeriğini vermek önümüzdeki hafta ve günlerin temel devrimci görevidir.
Yürüteceğimiz yoğunlaştırılmış kitle çalışmasında egemen sınıfların başta işçi sınıfı ve emekçiler olmak üzere; tüm ezilenlere karşı değişik görünümler altında ve farklı bahanelerle geliştirdiği saldırılar deşifre edilmelidir. Sosyal hak gasplarından işsizler ordusunun yaratılmasına, mültecilerin hedef tahtasına yerleştirilmesinden ırkçı ve faşist hareketin desteklenerek geliştirilmesine, söz ve örgütlenme hakkına dönük saldırılar, ilan edilen olağanüstü hal durumlarından, anti-terör yasalarıyla bütün bir toplumun zapturapt altına alınmasına, kriminalize edilmesine dönük saldırılar işlenecek gündemler arasında yer alıyor.
1 Mayıs’ı kazanmak her şeyden önce hazırlıklarımızda; öncesinde yürüteceğimiz politik kitle çalışmasında gizlidir. 1 Mayıs’a devrimci içeriğini vermek, bizdeki biçimselleşmeyi, sıradanlaşmayı, devrimcilik erezyonunu aşmak da buradan geçmekte. Öyleyse hiç vakit kaybetmeden oluşturacağımız çalışma planlarımız, fabrika fabrika, sokak sokak, ev ev yürüteceğimiz kitle çalışmasını en ince ayrıntısına kadar içermeli; kararlarımızın yaşama geçirilmesinde en yüksek ve tam bir disiplin klavuzumuz olmalıdır. Afişlerimiz, pullamalarımız, bildirilerimiz ve çağrılarımız bugünden 1 Mayıs’a kadar olabilecek en geniş alanda görünür kılınmalıdır.
An’da daha yüksek bir katılımı sağlamak için kendi kitlemize dönük, telefon ve mesajlarla haber verme tarzından koparak, ev ziyaretleri biçiminde yürüteceğimiz faaliyetle ve yürüteceğimiz “dost sohbetleriyle” hem onlarla yakınlaşmayı ve hem de onlardaki potansiyeli açığa çıkarmayı hedeflemeliyiz. 1 Mayıs’ı kazanmanın yolu dışarda tek bir kişinin kalmayacağı şekildi, tüm kitlemizi katacak bir ön çalışmadan geçmektedir.
1 Mayıs alanlarındaki disiplin ve görselliğimiz günlük, ani gelişen bir gösteri veya eylemdeki görselliğimiz gibi olamaz, olmamalı. Bugünden gerek kendi belirlediğimiz ve gerekse siperdaşlarımızla ortak belirlenmiş temel şiarlara uygun pankartlarımız ve bayraklarımıza, yaratıcı başkaca araçlarımız eşlik etmelidir.
Bugünden itibaren 1 Mayıs’ı her anda hissetmek ve yaşamak yolumuz olsun! Her sohbetimizde; evimizde ve kurumlarımızda çalacağımız ve söyleyeceğimiz marşlar enerji kaynağımız olsun!
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 14 Nisan 2023 tarihli Perspektif köşesi