Atılım Avrupa
Bu sene 7 farklı ülkeden katılımla gerçekleşen gençlik kampı büyük açılışın ardından renkli programıyla devam ediyor.
Altı günlük kamp programına ilk olarak panelle başlangıç yapıldı. Avrupadaki gençlik hareketinin durumu temalı panele 4 farklı ülkeden panelistler katılım sağladı. Panelde gençlik hareketlerinin analizi ve gençlik için gelecek dönem perspektifleri ve görevleri tartışıldı. Panele Almanya dan katılan ‘Internationale Jugend’ militarizme karşı gençliği örgütlenmeye çağırırken, Rotes Ruhrgebiet filistin ile dayanışma çalışmalarının gelecek dönemde yoğunlaşılması gerektiğine vurgu yaptı. Young Struggle Fransa temsilcisi, “fransadaki halk cephesinin umut olmadığını ve gençliğin dinamizmini sokaklarda yakalamalıyız ve devrimci bir güce çevirmeliyiz” dedi. Young Struggle Avrupa Eş Başkanı Kardelen Ezgi ise Avrupa’daki genel politik gelişimleri değerlendirip, gençlerin hayatına dokunmalıyız, yoksulluğa ve savaşa karşı gelmenin tek yolunun örgütlü bir yaşam olduğunu gösterebilmeliyiz dedi. Panelistler dünyanın her yerinde mücadele veren ve özelinde Kürdistan ve Filistin’de direnen gençlere selamlarını gönderdi.
Hareketli geçen tartışmaların ardından gençler çeşitli atölyelerde bir araya geldi. Bu sene gençlik kampında, aralarında kürtçe, ekoloji, grafiti, tiyatro, ajitasyon, salsa, Özsavunma, halay, marksizm ve yirmiden fazla her gün gerçekleşecek atölyeye yer verilmekte. Bir yandan Latin Amerika müziklerinin sesleri alanda duyulurken, diğer bir yandan diyalektik tartışmalar sürdürülüyordu.
Pazartesi günü kadın devrimi üzerine çeşitli tartışmalar gerçekleştirildi. Farklı gruplarla kadın devrimi, tarih boyuca kadın ayaklanmaları, LGBTİ+ özgürlük mücadelesi, feminist hareket içersindeki farklı ideolojiler ve eleştiriler, günlük hayatta maruz kalınan cinsiyetçilik ve kadın özgürlük mücadelesinde komünist erkelerin rolü üzerine sunumlar yapıldı. Gençlik kampının geleneği olan camp TV’de pazartesi akşamı eğlencesinin parçasıydı. Renkli ve komik Camp TV görüntülerinin ardından gençler ateş başında bir araya geldi ve ispanyolca, boşnakça, Almanca, Kürtçe ve Fransızca işçi marşları ve devrimci türküler söylenildi.
Kampın üçüncü gününde güzel havanın tadını çıkarmak için göl kenarına gidildi ve halaylar eşliğinde gölde kolektif anlar yaşandı.
Üçüncü gün programının devamında, Tutsakların Sesi Platformu (TSP) gençlerle birlikte atölye düzenledi. Atölyede TSP nedir? Avrupadan tutsaklarla dayanışmanın önemi ve tutsaklarla dayanışma mücadelesi tartışıldı. Tartışmanın ardından Politik Tutsaklarla dayanışma çağrısı yapıldı ve gençler Türkiye ve Kürdistan’daki farklı politik tutsaklara mektup yazma eylemi gerçekleştirdi.