MLKP’nin 30. yılında açıklama yapan MLKP Kürdistan, “MLKP’nin Kürdistan kolu olarak; ulusal özgürlük, kadın devrimi ve sosyalizm için mücadelemizi her karış toprağımızda, tüm cephelerde ve alanlarda yükselteceğiz. Dünya devriminin Kürdistan mevzisinden enternasyonal mücadeleye katılmaya devam edeceğiz” dedi. MLKP Kürdistan, MLKP saflarına ve mücadeleye çağırdı.
Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Kürdistan, 30. kavga yılını selamladı. “30. yılında şan olsun partimiz MLKP’ye” başlıklı açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “MLKP, ‘ideolojilerin öldüğü, sınıf savaşımının tarih olduğu’ propagandasının yapıldığı bir dönemde, devrimci hareketin içinde bulunduğu krize yanıt olarak doğdu. Birlik Devrimi, devrimin güncelliği ve devrimci öznenin yeniden yapılanması zorunluluğuna, kendinden başlayarak müdahale etmekti. Kürdistan’da dağlarda gerilla direnişi, kentlerde halk serhildanları ile sömürgeciliğe karşı büyük bir taarruza geçmişti. Artık sömürgeciler eskisi yönetemiyordu. Halkımız da artık sömürgeciliğe boyun eğmiyordu. Kürdistan’da durum her bakımdan devrimciydi.
‘BU BOYUNDURUK KIRILMADAN NE EMEKÇİ HALKLAR NE DE KÜRT HALKI ÖZGÜR OLABİLİRDİ’
“Kürdistan devrimimizin zafere ulaşmasının en güvenli yolu, sömürgeci Türk devletinin batıdan da kuşatılması, yıkıcı darbelerin örgütlenmesinden geçiyordu. Türk işçi ve emekçileri, yoksul köylüler, kadınlar, gençler, sömürgeci sermaye düzenine karşı ayağa kalkmalıydı. Sömürge Kürdistan, diğer uluslardan işçi ve emekçilerin boynunda adeta bir değirmen taşıydı. Bu boyunduruk kırılmadan, ne batıda emekçi halklar ne de Kürt ulusu özgür olabilirdi.
‘KDP KÜRT HALKINA DÜŞMAN BURJUVA BİR PARTİDİR’
“Partimiz MLKP, Kürdistan’da başlayan devrimimizin Türkiye metropollerindeki mevzilerini inşa etmeyi öncelikli görev saydı. Aynı zamanda kendini Kürdistan devrimi içinde de konumlandırdı. Geride kalan 30 yılda partimiz MLKP, Türkiye, Kürdistan ve bulunduğu her alanda özgür Kürdistan için mücadele etti ve etmeye devam ediyor. Kürdistan sömürgeciliğe ve faşizme mezar olacak Ülkemiz bugün de AKP-MHP faşist diktatörlüğü ve gerici bölge devletlerinin saldırısı altındadır. Başurê Kürdistan’da KDP yönetimi adeta sömürgeci Türk devletinin kuklası olmuştur. Irak devletinin, Türk devleti ile yaptığı anlaşma sadece PKK’nin tasfiyesini hedeflemiyor. Plan, Başurê Kürdistan federatif yönetimini da adım adım tasfiye etmektir. KDP ve Barzani ailesi de bunu çok iyi biliyor. KDP, artık Kürt halkına düşman burjuva bir partidir. Ve karşıdevrimci rol oynamaktadır.
‘KÜRDİSTAN SÖMÜRGECİLİĞE VE FAŞİZME MEZAR OLACAK’
“Mexmur, Şengal ve Rojava’ya yönelik saldırılar ve yapılan anlaşmalar ortadadır. Kürt işçi ve emekçilerin, kadınların, yoksul köylülerin ve gençlerin büyük bedellerle kazandıkları varlık hakları, ellerinden alınmak isteniyor. Türkiye, Irak, İran ve Suriye arasındaki çelişki ve rekabet, Kürt özgürlük mücadelesi karşısında birleşmelerinin önünde engel değildir. Özgür ve devrimci Kürdistan, bu devletlerin korkulu rüyasıdır. Emperyalist ABD ve Rusya, bu çelişki ve çatışmaları kendi lehine kullanmak için Kürtleri pazarlık masasına sürmüştür. Halkımız göçe zorlanıyor. dağlarımız bombalanıyor. Ormanlarımız yakılıyor. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile Kürtleri teslim almak istiyorlar. Suikastlarla devrimci iradeyi kırmak istiyorlar. Ama asla ve asla amaçlarına ulaşamayacaklar. Kürdistan sömürgeciliğe ve faşizme mezar olacak!
‘HALKIMIZ BÜYÜK BEDELLER ÖDEDİ AMA ASLA TESLİM OLMADI’
“Halkımız, büyük bedeller ödedi ama asla teslim olmadı. Her parçada direnen, savaşan ve yurdunu savunan yurtseverler, devrimciler ve komünistler var. Şehitlerimizin emeği, kanı ve fedakarlıklarıyla bu topraklara bağlıyız. Köklerimiz derinlerdedir! Halkımızın hafızasında Zilan, Koçgiri, Dersim, Amed, Roboskî ve Pirsûs sadece birer katliam değildir. Başkaldırıdır! Direniştir! İsyandır! Kürdistan savunmasıdır! Tüm halkımızı; Kürdistan’ı savunmak için her parçada daha güçlü direnmeye, örgütlenmeye, silahlanmaya, gerillalarımızın ulusal özgürlük sevdası, devrim ve sosyalizm için ortaya koydukları büyük direnişe katılmaya çağırıyoruz.
‘ENTERNASYONAL MÜCADELEYE KATILMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
“Ortadoğu halklarını özgürlük, eşitlik, adalet için antiemperyalist, antisömürgeci, antifaşist mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Türkiye’de Erdoğan ne ise İsrail’de Netenyahu da odur. İkisi de katil ve soykırımcıdır. Arkalarında ABD, İngiltere, Almanya ve NATO vardır. Tüm dünya halklarını, insanlığın başına bela olan bu faşist diktatörlere karşı ‘Her yer Kürdistan, her yer Filistin’ diyerek ayağa kalkmaya çağırıyoruz. MLKP’nin Kürdistan kolu olarak; ulusal özgürlük, kadın devrimi ve sosyalizm için mücadelemizi her karış toprağımızda, tüm cephelerde ve alanlarda yükselteceğiz. Dünya devriminin Kürdistan mevzisinden enternasyonal mücadeleye katılmaya devam edeceğiz.
‘MLKP SAFLARINDA ÖRGÜTLENMEYE ÇAĞIRIYORUZ’
“İşçileri, emekçileri, kadınları, gençleri, LGBTİ+’ları devrim ve sosyalizm mücadelesine katılmaya, MLKP saflarında örgütlenmeye çağırıyoruz. Şehitlerimizin huzurunda bir kez daha söz veriyoruz ki; sermaye düzenine, ataerkil sisteme ve sömürgeciliğe karşı asla ve asla geri adım atmayacağız. Ant olsun ki; son mermimize ve kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. 10 Eylül kutlu olsun! Sömürgeci sermaye düzeni kaybedecek. Sosyalizm kazanacak! Devrimin zaferi için yaşasın partimiz MLKP!”