Devrimci sosyalistler, halihazırdaki durumunun tümüyle bilincinde olarak, duruma etkin bir müdahalede bulunuyor. Şimdi atılım zamanı diyerek verili koşullara hücum ediyor, devrimci imkanları en iyi biçimde realize etmeye girişiyor. Önüne sürecin kritik ve merkezi görevi olarak daralmayı tersine çevirecek bir kitle seferberliği ve öncü örgütlenmeyi koyuyor.
Devrimci sosyalistler, 30. yılın kavga coşkusuyla gelenekten geleceğe yürüyor. 30. kavga yılını bir siyasal kampanya çalışmasıyla adımlıyor. Şimdi Atılım zamanı kampanyası, tüm politik ajitasyon, eylem, etkinlik, propaganda ve örgütlenme faaliyetiyle ve planlanmış somut hedefleri doğrultusunda adım adım ilerliyor ve devrimci temposunu kazanmayı bekliyor. Çalışmayı omuzlayan komünistlerden daha güçlü eylem ve daha yüksek bir tempo talep ediyor. Her yürek bir devrimci hücredir düsturunu beyninin ve yüreğinin gönderinde bir bayrak gibi taşıyanlara şimdi atılım zamanı komutu veriyor.
Her siyasal kampanya, belirli dönemin en öncelikli politik ve örgütsel ihtiyaçlarını realize etmeyi amaçlar. Ateş altında yürüyen ve kendi tarihini yapan devrimci sosyalistler, uzun bir dönemdir bir ‘ateş geçidi’nde dövüşüyor. Bu anlamda dar bir gedikte faşist düşmanla dişe diş çarpışıyor. Asla mevzilerini terk etmeksizin bir ateş geçidini, zorlu bir dönemeci aşmaya çalışıyor. Çünkü politik islamcı faşist saray rejimi, devrimci sosyalistleri kitlelerden tecrit etme, kendi içine döndürme ve varlık amacından koparma stratejisi yürütüyor. Kesintisiz biçimde gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla politik savaşımda örgütsel sürekliliğini koparmaya çalışıyor. Faşist şeflik rejiminin özelleştirilmiş bu tasfiyeci saldırı stratejisine karşı her koşulda dövüşen ve ateş geçitlerini geçerek ilerleyen devrimci sosyalistler, bu uğrakta şimdi atılım zamanı kampanyasıyla yanıt veriyor. Faşist düşmanın, devrimci sosyalistleri daraltma ve tecrit etme politikasına meydan okuyor. Dolayısıyla 30 yıl kampanyası tam da faşizmin dayattığı bu tasfiyeci süreci tersine çevirmek, ateş geçidini aşmak için planlanmış bir çalışmayı ifade ediyor.
Devrimci sosyalistler, halihazırdaki durumunun tümüyle bilincinde olarak, duruma etkin bir müdahalede bulunuyor. Şimdi atılım zamanı diyerek verili koşullara hücum ediyor, devrimci imkanları en iyi biçimde realize etmeye girişiyor. Önüne sürecin kritik ve merkezi görevi olarak daralmayı tersine çevirecek bir kitle seferberliği ve öncü örgütlenmeyi koyuyor. Öncüyü kitleler içerisinde etkinleştirip kaynaştırarak büyütmeyi murat ediyor. Direnen ve savaşan öncü, bu yoğunlaştırılmış kitle çalışmasıyla örgütsel çapını büyütmeyi hedefliyor, parti saflarına yeni militan güçler katmak istiyor. Kitle içinde parti çalışmasını yeniden inşa edip geliştirerek bir durumu tersine çevirmeye çalışıyor.
Bu kampanya asla içe dönük bir kendini kendine anlatma, bir iç monolog, tarihi yad etme çalışması değildir. Kesinlikle takvimsel ve kendine dönük bir çalışma olarak ele alınamaz. Devrimci sosyalistlerin politik mücadele tarzı kampanyaları yoğunlaştırılmış siyasal kitle çalışması olarak en verimli biçimde değerlendirmiştir. Kampanya çalışma tarzıyla anlamlı ilerlemeler ve sıçramalar kaydetmiştir. 30 yıllık kavga tarihi başarılı kampanya örnekleriyle doludur. Dolayısıyla şimdi atılım zamanı kampanyası devrimci sosyalistlerin ‘dar gediği aşma’ sürecinin çok önemli bir imkanı olarak önümüzdedir ve hakkıyla değerlendirilmelidir.
Kampanya her şeyden önce yoğunlaştırılmış politik çalışma olarak maddileşmelidir. Eylülden aralık başına kadar sürecek kampanya güncel siyasetin konularını devrimci çalışmaya içerecektir, içermelidir. Yoksullaşma krizinden OVP saldırılarına, işçi grev ve direnişlerinden sömürgeci işgal savaşına, Filistin direnişinden kadın cinayetlerine ve şef tipi aile politikasına, çocuk cinayetlerinden eğitimin dinselleştirmesine, çeşitli adalet mücadelelerine değin pek çok politik konu kampanyanın ajitasyon, propaganda ve eylem konusu olarak pratikleştirilecektir.
İşçi sınıfı ve ezilenlere dönük bir öncü seferberliğiyle, dosdoğru politik bir faaliyetin örgütlenmesiyle bağlı biçimde yürütülmelidir. Bu bağlamda güçlüce vurgulamak gerekir ki, kampanya işçi sınıfı ve ezilenlerin güncel sorunları ve politik talepleri yakalamada somutlaşmalıdır. Kampanya politikada güncelleşmelidir, kimi alanlarda ise politikada yaratıcı biçimde yerelleşmelidir.
Güncel politik konuların ve gündemlerin yürüyen kampanya çalışması içerisinde özgünleştirilip somutlanarak kampanyaya dahil edilmesi öncelikli ve ihmal edilemez bir görevdir. Kampanya süreci boyunca ortaya çıkacak politik gelişmelere devrimci sosyalist görüş açısı ve iradeyle politik olarak müdahale etmek, politik refleks eylemleri ve öncü çıkışlar örgütlemek diğer bir görev olarak önümüze sıralanacaktır.
Bu bağlamda iki örgütsel emek seferberliği ve çalışma perspektifi, çalışma yöntemi ve tarzı oluşturmak gerekiyor. Birinci örgütsel emek seferberliği, öncünün bilinçli ve kasıtlı biçimde kendisiyle buluşmasını kapsıyor. Devrimci sosyalistler çepeçevre ilişkileriyle, kendi tabanıyla, 30 yıl boyunca bu tarihe emek vermiş en geniş örgütlü-örgütsüz kitlesiyle yeniden buluşmayı istiyor ve hedefliyor. 30. yıl etkinlikleri bu yönüyle dolaysız biçimde partinin doğal kitlesinin partilileştirilmesi seferberliğidir. Partilileştirme seferberliği, iç örgütsüzlükten başlayıp partinin doğal kitlesini yeniden partide örgütlemeye değin uzanan katmanlı bir çalışmadır. Parti ile ilişkisi kopmuş doğal parti kitlesinin/tabanının yeniden kazanılması, özel nitelikte ve her bakımdan itinalı, incelikli bir örgütsel ve ideolojik çalışma yöntemi ve emek seferberliğini gerektirir. Tüm yönetici ve kadroların örgütsel önderlikle sınanacağı bu çalışma elbette daha özel ideolojik, örgütsel ve propaganda çalışmasını gerektirir. Bir hasar onarımı, partiye yabancılaşmanın aşılması ve partiyle yeni özdeşleşme süreç ve eyleminin örgütlenmesi kritik bir yeniden inşa çalışmasıdır. Bu çalışma partinin bütün yönleriyle anlatılmasını, kavratılmasını derinlikli bir propaganda çalışmasını önceler. Aynı zamanda ideolojik bütünleştirme eylemiyle tamamlamayı zorunlu kılar.
Şimdi atılım zamanı kampanyası, mevcut kuvvetlerini en verimli şekilde değerlendirecek bir çalışma düzeni ve tarzıyla fiilleşmelidir. Çalışma tarzı kampanyanın ihtiyacı ve planlamasına göre düzenlenmelidir. Bu bağlamda güç teksifleri temel ve ikincil çalışma alanlarına doğru ve dengeli biçimde konumlandırılarak çalışma tarzları somut olarak örgütlenmelidir. 7-24 çalışma disiplini; siyasal çalışma, eğitim, örgütsel çalışma ve çalışmanın günlük yönetimi ve koordinasyonu boyutlarıyla düzenlenmelidir. Amaç açıklığı, planlı ve hedefli çalışma her kampanyanın can alıcı halkasıdır. Kampanya yönetimi, kelimenin tam ve gerçek anlamıyla politik ve örgütsel önderlik olarak misyon üstlenmelidir.
Çalışma tarzı belli güçleri hesaba katan ve geçmiş kampanya deneyimlerini örgüt biçim ve araçlarından en verimli olanları seçerek etkinleştirmelidir. Farklı mücadele biçim, araç ve örgütleri birbirini güçlendirecek biçimde kullanılmalıdır. Bildiri, afiş, broşür ve gazete gibi temel materyallerle birlikte sosyal medya mecraları politik ajitasyon ve propaganda çalışmasında yaratıcı tarzda işlevlendirilmelidir.
Merkezi politik yayınımız Atılım, bu kampanyanın bayraklarından biri olarak tüm devrimci sosyalistlerin elinde dalgalanmalıdır. Gazete dağıtımı bu kampanyada yeni bir yoğunluk ve düzeyi yakalamayı hedeflemelidir. Temel çalışma alanlarında gazete dağıtım gruplarının örgütlenip sürdürülmesi kampanyanın somut hedefi ve kazanımı olacaktır. Gazete okuma ve eğitim gruplarının örgütlenmesi özellikle hedeflenmelidir.
Şimdi atılım zamanı kampanyasıyla devrimci sosyalistler kendi verili durumunu aşmayı amaçlıyor. Elbette öncünün verili durumunu anlamlı biçimde değiştirecek ve ileriye sıçratacak olan şey bir süreç boyunca yürütülecek çalışma ve taktik hamleyle başarılabilecektir. Her zorlu geçitte önünü açarak ilerleyen devrimci sosyalistler, yine kendi yolunu bulacaktır. 30 yıl çalışması bu çıkış sürecinin kritik hazırlık ve ilerleme eylemlerinden biri olarak kavranmalıdır. Şimdi atılım zamanı yoldaşlar! Tarih ve öncü komünistleri kavgaya Atılım’ı yükseltmeye, faşizmi yıkmaya çağırıyor. 30 yıllık tarihin biriktirdiklerini anlayan ve sırtlayan bir bilinçle, atılımcı bir ruhla, bitmez-tükenmez bir coşkuyla kavga görevlerini omuzlamaya! Ateş geçitlerini aşmaya, gürül gürül bir nehir gibi akıp engin kitle deniziyle buluşmaya!
*İşçi Sınıfı ve Ezilenlerin Sesi ATILIM gazetesinin 20 Eylül tarihli 185. sayı başyazısı.
