Komünist öncü, 30. Kavga yılını kutluyor. Komünist Öncüyü bugünlere taşıyan Birlik Devriminin temel dinamiklerinden biri de komünist kadınlardır. Komünist kadınlar, Birlik Devriminin kadın özgürlük mücadelesi (KÖM) ile ilişkilenişindeki devrimci atılım ve kopuşunun hem mayası hem de devamcılarıdırlar.
Zihniyet devrimi KÖM alanında sermaye egemenliğine karşı mücadele ile erkek egemenliğine karşı mücadelenin birlikte yürütülmesini, kadın devrimi fikrini mayalamıştır. Kuşkusuz ki toplumsal devrimin yarısı olarak kadın devrimi komünist kadınların özneleşmeleri ve siyasetin merkezine yürümeleriyle olanaklı olacaktır.
30 yıllık tarih, komünist kadın özneleşmesinin değişik örneklerini yaratmış, ders çıkarılacak sayısız deneyimi açığa çıkarmıştır. Şüphesiz ki her biri ayrı ayrı incelenmeyi hak ediyor. Kendimizi bilinçlice sınırlayalım ve soralım;
Özneleşmenin güncel anlamı nedir, nerelerde yoğunlaşmak gerekir?
Güncel olarak kadın özneleşmesi, kadın kitlelerini örgütleme ve kadrolaştırmada somutlanmalıdır. Çünkü her devrim gibi kadın devrimi de kendi kadrolarını yetiştirmek, kitlesini kazanmak göreviyle karşı karşıyadır.
Toplumsal devrimin yarısı olarak etkinleşebilmek, sermaye egemenliğine ve erkek egemenliğine karşı mücadelede dikkate alınır bir kuvvet haline gelebilmek kadın kitleleri içinde kök salmakla, onların en ileri bölüklerini örgütlemekle mümkün olabilir ancak.
Politik mücadelede dikkate alınır bir kuvvet haline gelebilmenin, ideolojik mücadele gücümüzün artmasının yolu, geniş kadın kitlelerini örgütlemekten ve kadrolaşmaktan geçiyor. Açık ki kadın devrimi programımız, kadın özgürlük mücadelesi alanındaki teorik birikimimiz ve politik perspektiflerimizin isabetliliği kadar önemli olan bir diğer nokta, kadın kitleleri içindeki örgütlülük düzeyimizi yükseltebilmektir.
Sosyalist Kadınlar olarak, 30 yılda kitle çalışması, örgütlenme ve kadrolaşmada sayısız ders ve deney biriktirdik. Bugün yapmamız gereken, bütün bu deneyleri ulaştığımız bilinçle incelemek, dersler çıkarmak, güncele uyarlayarak geliştirmek ve en önemlisi de aşma iddiasıyla hareket etmektir.
Bütün iddialı ve kapsamlı planlar “küçük” adımlarla başlar. Sosyalist kadınlar olarak biz de hızla yapabileceklerimizden başlayalım ve iddialarımızı büyütmenin somut adımlarını döşeyelim. Örgütleme çalışmasına, en yakınımızdaki kadınlardan, ulaşabileceklerimizden başlayalım. İlk elde ulaşabileceğimiz tüm kadınlara ulaşarak 30. yıl çalışmalarına dahil etmenin yol, yöntem ve araçlarını yaratalım. Sermaye egemenliğine ve erkek egemenliğine öfke duyan, mücadele etme isteğinde olan tüm kadınları çalışmalara, değişik etkinliklere dahil etmenin, enerji ve emeklerini sunmalarının zeminlerini yaratalım.
“30. mücadele yılımızda kadınlarla buluşuyoruz” şiarı etrafında paneller, söyleşiler, şenlikler örgütleyerek komünist öncüyü ve kadın devrimi programımızı, KÖM perspektiflerimizi anlatalım.
Ev toplantılarıyla, çat kapı ziyaretlerle çalmadık kapı bırakmama perspektifiyle hareket edelim. Kahvaltılar, şenlikler, kadın kafeleri, takas pazarları vb. örgütleyerek yeni yüzlere ulaşmaya çalışalım.
Değişik festivalleri, etkinlikleri, konserleri kadın kitlelerine ulaşmanın, komünist öncüyü ve kadın örgütünü anlatmanın aracına dönüştürelim.
Sosyal medyayı etkin tarzda kullanarak, videolar, podcastlar vb. yoluyla geniş kadın kitlelerine ulaşalım.
Eminiz ki faaliyet içindeki Sosyalist Kadınlar ve Genç Kadınlar 30. mücadele yılının coşkusuyla bütün bu biçim ve araçları misliyle zenginleştireceklerdir.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 20 Nisan 2024 tarihli Sosyalist Kadın köşesi