Geçtiğimiz günlerde Faşist şef Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile yaptığı görüşmede, uzun pazarlıkların ardından haftada 500 Türkiye ve Kürdistanlının geri gönderilmesi üzerine anlaşma yaptığı ortaya çıktı. Bu anlaşma karşılığında Türkiye’ye vize kolaylığı sağlanacak.
Ayrıca, Almanya’nın 2016 yılından bu yana Rojava’ya yönelik saldırıları nedeniyle Türkiye’ye uyguladığı silah satışı kotasını kısıtlamasını kaldırdı. 2024’te şu ana dek Türkiye’ye 103 milyon Euro değerinde savunma sanayisi ürünü ihracatı yapılmasına onay verildiği ortaya çıktı.
Göçmenlerin geri gönderilmesi, 18 Ekim’de yapılan Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nin de başlıca konusuydu. Emperyalist ülkelerin liderlerinin katıldığı zirvede, zorlu yollardan Avrupa’ya gelen ve “iltica talepleri reddedilen” göçmenlerin geri gönderilmesinin hızlandırılmasına yönelik adım atılması kararlaştırıldı.
Emperyalist savaşlar nedeniyle dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan kendi ülkesini terk etmek orunda kalarak, Avrupa ülkelerine göç ediyor. Göç yollarında hayatta kalmayı başaranlar Avrupa ülkelerinde yeniden bir yaşam kurmaya çalışıyor. Bir yandan yoğun bir emek sömürüsüne mahkûm edilirken diğer yandan da ırkçı ve faşist politikalar nedeniyle ayrımcılığa maruz kalıyor.
Ekonomisini işçi emekçi göçmenlerin sömürüsü üzerinden yükselten, bu sömürü üzerinden büyük bir kâr elde eden Almanya’nın da aralarında olduğu Avrupa ülkeleri, kendi çıkarları için mülteci ve göçmenleri pazarlık malzemesi olarak kullanıyor.
Emperyalist bloğun güçlü bir parçası olan Almanya, bir taraftan göçmen karşıtı, ırkçı politikalar ile faşist saldırılara zemin yaratıyor, diğer taraftan mültecilerin sınır dışı edilmesi için yasalar çıkarıyor, anlaşmalar yapıyor.
Faşist Türk devleti ise, bugüne kadar olduğu gibi yine göçmenleri, Avrupa Birliği ile ilişkilerde bir baskı ve kâr unsuru olarak görmektedir.
Alman devleti ile faşist Türk devleti arasında yapılan bu anlaşma ile ulusalararası göç ve mültecilik yasalarını ihlal ediyor. Bu anlaşma derhal feshedilmelidir.
Biz işçi ve emekçi göçmenlerin, bu emperyalist kapitalist politika ve saldırılarına karşı tek gücümüz örgütlülüğümüzden geçiyor. Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF) olarak, insan hayatını ve onurunu yok sayan, insanı sadece kâr unsuru olarak gören bu insanlık dışı uygulama ve politikalara karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm işçi ve emekçi göçmenleri, kadınları, LGBTİ+’ları, bir araya gelmeye, öğütlenmeye çağırıyoruz. Bu emperyalist kapitalist politikaları, faşist saldırıları ancak ve ancak gücümüzü birleştirdiğimizde boşa çıkarabiliriz.
Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF)