Avrupa’da kadına yönelik şiddete karşı mücadele günü 25 Kasım için Sosyalist Kadınlar, merkezi politik hattını açıkladı. Merkezi perspektifte öne mülteci kadınların sorun, talepleri ve Avrupa’da kadına yönelik şiddetin farklı biçimleri çıkarıldı. 25 Kasım’a giderken tek tek ülkelerde mülteci kadınların yanı sıra her ülkenin kendi özgünlüğünde kadın gündemleri, Fransa’da Gisele Pelicot davasında “utanç taraf değiştirdi” örneği gibi yer alacak.
Neden mülteci kadınlar öne çıkartılıyor? Almanya başta olmak üzere, mülteci kadınların yaşadıkları dikkatimizi bu alana çekmeyi zorunlu kıldı. “Göç” Avrupa kapitalistleri için temel sorunlardan biri. Yeni çıkartılan yasalar, milyarlarca dolarlara varan anlaşmalar, ırkçı-faşist parti ve örgütlerin politikaları mültecilere dönük saldırıları daha da arttırdı. Mülteciler hızla sınır dışı ediliyor, eski mültecilerin oturumları zorlaştırılıyor, kimi eyaletlerde para değil kart sistemi ile mültecilerin hareketleri denetleniyor, heim ve kamp içinde kadına dönük taciz, tecavüz, para karşılığı fuhuşa sürüklenme şikayetlerine rağmen müdahalesizlikler, ülkelerine geri dönen yüzlerce kadın gerçeği bizi bu alanda pratik tutum almaya yöneltti.
Mülteci örgütlerinin pandemi, Ukrayna, Filistin konularıyla birlikte daralma, ayrışma, dağılma içine girmeleri, mültecilerin Avrupa ülkelerinde yaşadığı sorunları ağırlaştıran bir yerde durdu. Mülteci örgütlenmeleri, ırkçılığın, faşizmin geliştiği bu topraklarda yeniden yapılanmak, kadın, çocuk, LGBTİ+ ve insan hakları kurumları yüzünü buralara çevirmek zorunda.
Sosyalist Kadınlar olarak da yüzümüzü, erkek egemen kapitalizmin, emperyalizmin yarattığı savaş, ekonomik yıkım politikalarına, göç ve çözüm yollarını tartışacağımız 3. Mülteci Kadın Konferansı’nı örgütlemeye çevirdik. Ancak AVEG-KON’un 22 Şubat 2025 Yılında Almanya’nın Köln kentinde düzenleyeceği Mülteci Konferansı gündeme geldiğinde, hazırlıkları başlamış bu konferansın yarısını bir kadın konferansı gibi örgütlemeyi, adeta konferansın örgütleyicisi gibi davranmak, Mülteci Kadın Konferansını bu biçimde pratikleştirmeyi öngördük. Hem 25 Kasım çalışmalarında, hem de 8 Mart öncesi ocak, şubat aylarında zamana yayılarak mülteci heim ve kamplarına materyallerimizle gitmek, ziyaret etmek kadınları Mülteci Konferansına taşımayı planladık.
Avrupa’da kadına yönelik şiddet, ırkçı, faşist parti ve örgütlerin politikalarına paralel, toplumsal erkeklikte de bir artışı gösteriyor. Kadın cinayetleri, tecavüz, aile içi kadına yönelik şiddet rakamları her ülke istatistiklerinde artışta. Bu artışa dur demek, erkek egemen iktidar politikalarına savaş açmak, toplumdaki erkekleri erkeklikleriyle yüzleşmeye çağırmak, ellerimizde bildiriler, bültenler, sosyal medya materyalleri ile en geniş kadın kitlelerine ulaşmak için kasım ayında faaliyetlerimizi yoğunlaştırmalıyız. 25 Kasım günü sokağın sesini güçlendirmek için yüz yüze kadınlara gitmek, erkeğin şiddetine karşı kadın Özsavunma örneklerini arttırmak, Almanya’daki örnek gibi Özsavunma kursları açmak, hesap sormak 25 Kasım çalışmalarımızı güçlendirecektir.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 1 Kasım 2024 tarihli Sosyalist Kadın köşesi