Atılım Köln
4 Kasım 2016 yılında Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş sömürgeci AKP faşizmi tarafında gözaltına alınmasının 8. Yılında Almanya’nın Köln kentinin Walrafplatz meydanında çadır açıldı.
Figen Yüksekdağ ile Dayanışma İnisiyatifi, Tutsakların Sesi Platform (TSP) ve ZORA adına Almanca yapılan konuşmada şöyle denildi:
“4 Kasım, Türkiye halklarının birlikte eşit koşullarda ve özgürce yaşamını savunan HDP’ye yönelik faşist Türk devletinin tutuklama saldırısının 8. yıldönümüdür. Türkiye’deki bütün kimliklerin temsil edildiği bir parti olarak HDP, 7 Haziran 2015 seçimlerinde sağladığı başarı ile AKP’nin tek parti iktidarını sona erdirmişti.
“Faşist Erdoğan diktatörlüğü, 4 Kasım 2016’da HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve onlarca yöneticisini tutukladı ve yıllar sonra Kobanê Kumpas Davasını açtı. Hukuksuz bir şekilde yıllarca süren ve 16 Mayıs 2024’de sonuçlandırılan davada HDP yöneticilerine toplam 407 yıl hapis cezası verildi.
“Ekim 2014’te IŞİD tarafından vahşice saldırıya uğrayan Kobanê halkının direnişi dünya halklarının sempatisini, siyasi ve pratik desteğini kazanmıştı. Kürt Özgürlük Güçlerinin ve enternasyonalistlerin görkemli direnişi ve dünya halklarının enternasyonal desteği ile Kobanê düşmedi, tersine IŞİD’in yenilgisinin başlangıcı oldu. HDP’nin IŞİD’e karşı direnen Kobanê halkıyla dayanışma göstermesi ve buna çağrı yapması davanın temel dayanağı yapıldı.
“Kobanê direnişi, insanlığın onur direnişidir. Kobanê Direnişiyle dayanışma demokratik ve meşru bir haktır ve cezalandırılamaz.
“Yargılanması gereken, onlarca HDP’liyi katleden, IŞİD’in yaptığı katliamların suç ortağı olan faşist Erdoğan diktatörlüğüdür.
“Kobanê Kumpas Davası, Türkiye’de yargının faşist iktidarın uzantısı haline geldiğini açıkça göstermiştir. HDP’ye yönelik fiili yasaklama adımları ve demokratik muhalefete yönelik sürekli gözaltı ve tutuklamalar, toplantı ve gösterilerin yasaklanması, saldırıya uğraması, tutsaklara yönelik tecrit, tedavi haklarının engellenmesi, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar, sansür vb. saldırılar, Yüksekdağ, Demirtaş ve Kavala örneklerinde olduğu gibi AİHM kararlarının uygulanmaması, Türkiye’de demokratik hak ve özgürlüklerin ne kadar büyük bir saldırı altında olduğunu göstermektedir.
“Faşist Saray rejiminin İstanbul Esenyurt Belediyesine kayyum atamasının ardından bu sabah 4 Kasım’da Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyum ataması, Kürt halkına düşmanlığı ve iradesini gasp etmeye devam edeceğini göstermektedir.
“Figen Yüksekdağ ve Kobanê dava tutsaklarının özgürlüğü mücadelesi aynı zamanda faşizmin kayyum saldırılarına karşı mücadeledir. Faşizmi, sömürgeciliğin araçları olan kayyumları ancak mücadele ile, birleşik mücadeleyi büyüterek yeneceğiz. Onlarca yıl cezalar verilen Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve diğer tutsakların bu hukuksuzluğa karşı sergiledikleri başı dik duruşları ve direnişlerini selamlıyor ve onlarla dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyoruz. Kobanê Dava tutsakları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve parti yöneticileri Alp Altınörs, Ali Ürküt, Aynur Aşan, Bülent Parmaksız, Dilek Yağlı, Günay Kubilay, İsmail Şengül, Nazmi Gür, Pervin Oduncu, Zeynep Ölbeci’ye verilen hapis cezalarının kaldırılmasını ve serbest bırakılmalarını istiyoruz.”