Atılım Paris
Devrim ve sosyalizm için mücadelede ölümsüzleşenler için yapılan saygı duruşuyla başlayan anma etkinliği, daha sonrasında MLKP adına yapılan konuşmayla devam etti.
Sözlerine başta Komünarlar olmak üzere, aynı mezarlıkta yatmakta olan onlarca dünya komünist hareketinden temsilcileri, 2. Dünya Savaş’ında Naziler eliyle Buchenwald toplama kampında katledilen komünistleri ve Türkiye ve Kürdistan’da faşizme karşı devrim kavgasında yitirilenleri anarak başlayan temsilci, Kasım şehitler ayının anlam ve önemine değindi.
“Pankart asarken faşist Türk devletinin kolluk güçlerince katledilen Erdal Balcı’dan sonra Kasım ayı, diğer tüm ayların ruhunu da kuşanarak bugünlere geldi. Her Kasım ayı, MLKP olarak devrim ve sosyalizm kavgasında yitirdiklerimizi anmanın, onların yaşam ve ideallerinden öğrenme ve bugünlere taşıma kararlılığına tanıklık etti, ediyor” dedi.
“30 YILLIK MÜCADELE TARİHİNİN EN ÖNEMLİ PAY SAHİPLERİ ÖLÜMSÜZLERİMİZDİR”
MLKP’nin 30. Yıldönümünü kutladığını hatırlatan temsilci, “bu otuz yıllık direnişçi mücadele tarihinin en önemli pay sahipleri sonsuzluğa uğurladığımız ölümsüzlerimizdir. Onlar mücadelenin kendilerinden istediği her türlü görev karşısında büyük bir özveriyle hareket etmeleri, devrim ve sosyalizm kavgasını ileri taşıma kararlılıklarıyla yaşarken örnek olurken, ölümsüzleşmelerinin ardından da geride bıraktıkları yaşam hikayeleri, adanmışlıkları ve idealleriyle öğretmeye devam ediyorlar. Partili mücadelenin, örgütlü mücadelenin, Parti birliğinin en önemli ideolojik çimentoları olarak faşizme ve emperyalizme karşı mücadelemizde daima yanımızda hissettiğimiz değerlerimiz onlar” vurgusunu yaptı.
“PARİS KOMÜNARLARINI SAYGIYLA ANIYORUZ”
Komünistler olarak enternasyonal proletaryanın tüm mücadelelerinden, enternasyonal şehitlerden de öğrenmeye devam ettiklerinin altını çizen temsilci, “Marksizm-Leninizm sadece masa başı yapılan teorik çalışmalarla değil, bilakis dünya işçi sınıfının değişik bölüklerinin tarih içerisinde ortaya koyduğu büyük direnişler, kalkışmalar; yani ölüme meydan okuyarak ortaya konulan büyük eylemlerin, pratiklerin analizleriyle gelişmiştir. İşte bu tarihsel uğrakların en önemlilerinden biri olan Paris Komünarlarının önündeyiz. Bizden öncekiler nasıl onlardan öğrendilerse, bizler de Komünarların ortaya koyduğu ve tarihin ilk proletarya yönetiminden öğrenmeye devam ediyoruz. Her ne kadar kısa sürse de tarihin ilk proletarya diktatörlüğü, kendinden sonra gelecek kuşaklara büyük deneyimler bırakmıştır. Öyle ki Engels ‘proletarya diktatörlüğü nedir diyenler, dönsün Paris Komününe baksın’ demiştir. Komünarların inşa ettiği ilk işçi yönetimi günümüzdeki tüm burjuva yönetim biçimlerinden de daha demokratik ve daha halkçıydı. Kısa süren yaşamında sağlıktan eğitime, göçmen haklarından, enternasyonalizme, güvenlikten toplumun yönetime katılımına, daha birçok konuda paha biçilmez deneyimler ortaya çıkardı. Tüm bunların yanı sıra, bugün mutlaka aklımızda tutmamız gereken bir başka deneyim ise, hangi ulustan veya ırktan olursa olsun dünya burjuvazisinin, söz konusu işçi sınıfı ve ezilenlerin mücadelesi olunca, tüm farklılıklarını bir tarafa bırakarak proletaryaya karşı birleştikleri gerçeğidir. Zira Komün yenilgisinin o dönem Fransa burjuvalarıyla savaşta olan Alman burjuva devletinin, kendi savaşlarını bir tarafa bırakarak, Komün’e savaş açması sonrası gelmesi, bize bu gerçeği göstermektedir” dedi.
Komünarlardan öğrenmeye devam ederek Türkiye ve Kürdistan’da devrimi gerçekleştirme amacına bağlı kalacaklarının altını çizen temsilci, “30. Yılımızda ölümsüzlerimizden öğrenmeye devam edelim, partimizi en geniş kitlelere taşıma kararlılığında olalım” çağrısıyla konuşmasını sonlandırdı.
“BUCHENWALD TOPLAMA KAMPINDA DİRENEN KOMÜNİSTLERİ SAYGIYLA ANIYORUZ”
Ardından KGÖ adına bir konuşma yapıldı. “Kavgada yitirdiğimiz genç komünistleri anıyorum” diyerek sözlerine başlayan KGÖ temsilcisi, gençler olarak faşizme ve emperyalizme karşı daha güçlü mücadeleler yürütmek için dünyanın her yerindeki ölümsüzlerimizden öğreniyoruz” dedi. Alman Komünist Ernst Thelmann’ın faşizme karşı mücadelesini örnek veren temsilci, bugün Avrupa’da faşizmin geliştiği koşullarda, faşizme karşı mücadeleyi onlardan öğrendiklerini belirtti. Buchenwald toplama kampındaki komünistlerin mücadelesine değinen KGÖ temsilcisi, bu kampın Sovyet Kızıl Ordu’nun özgürleştirmediği, fakat buraya kapatılan komünistlerin örgütlü mücadelesi sonucu özgürleşen yegane kamp olduğu bilgisini paylaştı.
KGÖ temsilcisi “Rojava’da devrimin korunması, Filistin halkının mücadelesiyle enternasyonal dayanışmayı ölümsüzlerimizden öğrenerek büyütmeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.
Duygulu anların yaşandığı anma katılımcıların duygu ve düşüncelerini anlatmaları ve ardından getirilen çiçeklerin Komünarlar anıtının önüne bırakılmasıyla son buldu.