7 Kasım 2024’te Almanya Cumhurbaşkanı Olaf Scholz (SPD), neoliberal FDP’den Maliye Bakanı Christian Lindner’in görevden alındığını ve böylece “Trafik Lambası Koalisyonu”nun (SPD, Yeşiller ve FDP) tarihe karıştığını duyurdu.
2019’da başlayan COVID-19 pandemisinin tetiklediği ekonomik çıkmaz hızla derinleşerek birçok yerde üretim duraklamalarına, tedarik zinciri aksamalarına, demokratik hakların kısıtlanmasına, yalnızlaşmaya ve ataerkil şiddetin artmasına yol açtı. Kapitalistler, kendi sınıflarının çıkarlarını korumak için ellerinden gelen her şeyi yaptı; işçi sınıfı ve küçük burjuvazi ise bunun bedelini ağır ödedi.
Bu kriz sırasında, ABD/NATO ile Rusya arasında Ukrayna topraklarında emperyalist vekalet savaşı başladı. ABD’nin baskısıyla Rusya ile ekonomik ilişkilerini sona erdirmek zorunda kalan Almanya, nispeten ucuz doğalgaz ve petrol eksikliğini ciddi şekilde hissetti. NATO bloğunda Almanya ve Fransa, ABD hegemonyasından -kısmen de olsa- bağımsız hareket etmek istiyorlar; 2022’de Almanya ordusu için ayrılan 100 milyar Euro’luk borç paketi de bu çerçevede değerlendirilmeli. Almanya, gelecekte dünya pazarının daha fazla payına sahip olabilmek için bağımsız hareket etme çabası içinde.
“Trafik Lambası Koalisyonu“ 2021’de kurulduğunda, Alman sermayesinin stratejisini, yani sanayiyi dönüştürerek rekabetçi kalma hedefini gerçekleştirme yoluna koyuldu.
COVID-19 ve Ukrayna-Rusya krizleri sırasında devlet, şirketler için belirli önlemler ve büyük teşvik paketleri düzenledi. İşçi sınıfı ise devletin kabul edebileceği düzeyde küçük yardımlarla oyalanarak daha fazla tepki göstermeleri engellendi.
Bu önlemler yalnızca belirli semptomları geçici olarak hafifletebildi çünkü Almanya’da enflasyonun yeniden artmasını önleyemedi. Aynı zamanda yeni bir ekonomik krizin belirtileri giderek görünür oldu.
Almanya’daki mevcut krizi daha net görmek için birkaç örnek verelim: Ekim ayında 1500’den fazla kişi ve şirket iflas başvurusunda bulundu – son 20 yılın en yüksek değeri. Son çeyrekte ise neredeyse 4000 kişi iflas etti; bu sayılar 2008/2009 küresel ekonomik krizine çok (!) yakın. Yakın vadede durumun iyileşmesi görünmüyor.
Sadece otomotiv sektöründe on binlerce (!) iş yerinin ortadan kalkması bekleniyor. Otomobil üreticisi VW (Volkswagen) en az üç fabrikasını kapatmayı planlıyor. Köln’deki Ford fabrikaları 2000’den fazla işçi azaltmayı düşünüyor. BMW ve Audi, işçilerinin maaşlarını “düzeltmeyi” hedefliyor.
Otomotiv sektörü kapitalistleri, Almanya devletine bir ders vermek istiyor çünkü otomotiv sektörünün elektrikli araçlara dönüşümü başarılı olamadı; NATO’nun rakibi Çin, elektrikli araçları çok daha ucuza üretiyor ve VW gibi şirketlerin büyük pazar paylarını kapıyor.
Bu süregelen ve giderek derinleşen ekonomik krizler doğal olarak siyasi alana da taşınıyor.
2025 yılı bütçe görüşmelerinde farklı sermaye gruplarının temsilcileri bir anlaşmaya varamadı ve sonuç, koalisyonun dağılması.
FDP ile yaşanan ayrılık nedeniyle koalisyon artık “yönetme hakkını” kaybetti çünkü mecliste çoğunluğu sağlayamıyor (733 sandalyeden 324’ünü elinde bulunduruyor). Olaf Scholz, Lindner’in görevden alınmasına dair yaptığı açıklamada 23 Şubat 2025’te erken seçim yapılacağını belirtti.
Seçimlere kadar SPD ve Yeşiller, CDU ile birlikte emeklilik ve sığınma yasasının sertleştirilmesi konularında yeni yasaları hayata geçirmeyi hedefliyor.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 15 Kasım 2024 tarihli Avrupa Gündemi köşesi