Rojava Devrimine yönelik işgal saldırılarına ilişkin açıklama yapan MLKP MK’si, “Ortadoğu’yu yeni felaketlere mahkum etmeye, halklara yeni kölelik prangaları vurmaya, umutsuzluk ve yılgınlık yaymaya, sömürü ve talan için en elverişli koşulları yaratmaya, İsrail’in çıkarlarına uygun rejimler oluşturmaya çalışan emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin karşısına işçi sınıfının, kadınların, gençliğin, yoksulların, emekçilerin direniş ve savaşımıyla çıkalım. Halkların birleşik mücadelesini yükseltelim. Özgürlük ve sosyalizm için dövüşelim” çağrısı yaptı.
Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Merkez Komitesi (MK), yazılı bir açıklama yaparak halkların birleşik mücadelesini yükseltmeye, özgürlük ve sosyalizm için dövüşmeye çağırdı. 2024 yılına ait 11 nolu, “Rojava Devrimi ve Suriye Arap halkının devrimci demokratik güçleriyle omuz omuza sokaklara, meydanlara, savaş siperlerine” başlıklı MLKP Merkez Komitesinin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Emperyalizm ve bölgesel karşıdevrim merkezleri kesişen ve yeni çatışmaları hazırlayan geçici bir ittifakla Beşar Esad rejiminin yıkılışını ve ana gövdesini faşistlerin oluşturduğu politik İslamcı örgütlerin egemenliği ele geçirmesini hızlandırdı. ABD, ‘DAİŞ’e karşı uluslararası koalisyon’ ve Rusya, hava kuvvetlerini ve gelişkin teknolojiye dayalı değişik tipte kara silahlarını kilit altında tutarak HTŞ adlı halkların, kadınların ve politik İslamcı olmayan kitlelerin düşmanı koalisyona gerekli desteği sundular, onun hiçbir engelle karşılaşmaksızın Şam’a ulaşmasını güvencelediler. Türkiye başta askeri olmak üzere en aktif biçimde her tür desteği verdi. İsrail’in özel savaş yöntemleriyle bağlı dolaylı desteklerinden ise şüphe yoktur.
‘ESAD İKTİDARI RUSYA’NIN TALİMATIYLA TESLİM ETTİ’
“Beşar Esad, iktidarı Rusya’nın talimatıyla teslim etti. Direnme ve savaşma belirtisi bile göstermeden en utanç verici, en aşağılık türden bir teslimiyet sergileyen Esad ve devlet güçlerinin ‘yurtseverlik’ ve diğer demagojilerinin kendi şoven, gerici, burjuva, sömürgeci çıkarlarını gizlemelerinin örtüsü olduğu, Suriye Arap halkının devrimci, demokratik ve antiemperyalist çıkarlarıyla hiçbir ilgilerinin bulunmadığı bugün en geniş kitlelerin görebileceği kadar açıktır. Yeni rejim şu an en başta HTŞ, ABD, İngiltere ve Türkiye koalisyonudur. Bu koalisyon İsrail’in değişik tipte çıkarlarını temsil etmektedir. Geleceği ise belirsizdir. Suriye’de ve bölgede yeni bir kaosun, saflaşmanın, iç savaşın ve emperyalist nüfuz mücadelesinin toprağını gübreleyecektir.
“Lübnan Hizbullah örgütü ve gerici, politik İslamcı, sömürgeci İran iktidarı Suriye’deki HTŞ bayraklı devletin iç ve bölgesel politikalarıyla oluşacak yeni zorluklarla karşı karşıya kalacaktır.
‘EMPERYALİST BURJUVA DİPLOMASİNİN TUZAKLARINA ALDANMAK İNTİHARDIR’
“İşçiler, ezilenler, halklar cephesinden en başta Rojava Devrimi tehlike altındadır. Faşist sömürgeci Türk sermaye devleti ve SMO adlı işbirlikçi, şoven-faşist çıkar şebekesi Rojava Devrimini yıkmak için yeni koşullardan sonuna değin yararlanmak istemektedir. HTŞ’nin, dolayısıyla SMO’nun yolunu açan emperyalistlerin her biri değişik ölçülerde bu tehdidin dolaylı ve dolaysız tarafıdır. Rojava halklarının ve Suriye Arap halkının demokratik ve devrimci güçlerinin direnmek ve savaşmak dışında bir seçeneği yoktur. ABD’nin veya herhangi bir emperyalist gücün göz boyamalarına, yalan ve demagojilerine, emperyalist burjuva diplomasinin tuzaklarına aldanmak intihar olacaktır. Bunu görmek için Efrîn’e, Serêkaniyê’ye bakmak yeterlidir. Esad’ın içine düştüğü durum da yeterince öğreticidir.
“Suriye Arap halkının, özel olarak da Nusayri Arapların, Asuriler, Keldaniler, Ermeniler gibi Hristiyan dinine mensup ulusal toplulukların, Êzidîlerin ve bir bütün olarak Suriye ve Rojavalı kadınların demokratik hakları, devrimci kazanımları da çok büyük bir tehlike altındadır. DAİŞ saflarında kana, kitle katliamlarına, işkenceye, tecavüze, kadın köle pazarlarına batmış; zihniyetinde özsel bakımdan hiçbir değişiklik olmayan HTŞ yönetiminin ve yağmacı, çapulcu, TC işbirlikçisi, Arap halkının en hain kesimini oluşturan SMO’nun Suriye’ye ve Rojava’ya has koşullardaki geleceğini görmek isteyen, Afganistan’a ve Taliban iktidarının birkaç yıllık pratiğine bakabilir.
‘FİLİSTİN DİRENİŞİ VE BÖLGE DEVRİMCİ GÜÇLERİ YENİ TEHDİTLERLE KARŞI KARŞIYADIR’
“Son olarak, Filistin direnişi ve bölgenin devrimci güçleri de yeni zorluklarla, tehditlerle, tehlikelerle karşı karşıyadır. Kürdistan’ın, Irak’ın, Mısır’ın, Ürdün’ün, İran’ın, Tunus’un ve bölgenin Arap devletlerinin demokratik, devrimci ve sosyalist güçleri başta olmak üzere, Avrupa’nın, ABD’nin ve tüm dünyanın ilerici, antifaşist, devrimci, sosyalist işçilerini, kadınlarını, gençliğini, aydın ve sanatçılarını, bilim insanlarını Türkiye ve Rusya destekli HTŞ, ABD, İngiltere ve Türkiye koalisyonuna; faşist sömürgeci Türk burjuva devletinin uşağı SMO adlı, ırkçı faşist politik islamcı talan ve yağma çetesine karşı Rojava devrimiyle, Suriye’nin ilerici, antifaşist, devrimci ve komünist güçleriyle omuz omuz olmaya, direnişe her tür desteği sunmaya, gerici, faşist hükümetlere baskı uygulamaya çağırıyoruz.
‘DEVRİMCİ VE SOSYALİST SEÇENEĞİN YÜKSELTİLMESİ İÇİN MÜCADELE EDELİM’
“Sokaklara çıkalım, meydanları, kampüsleri, işçi havzalarını zapt edelim. Emperyalist devlet kurumlarının, uluslararası emperyalist kuruluşların önlerinde gösteriler yapalım. Her araçla, her yolla ve biçimle Rojava devrimini ve Suriye Arap halkının devrimci, demokratik kazanımlarını; Rojava ve Suriye halklarına mensup kadınların devrimci ve demokratik taleplerini savunalım. Savaş siperlerine ulaşmanın tüm imkanlarını değerlendirelim. Bölgede kurulmak istenen gerici, faşist, emperyalist, sömürgeci yeni egemenliğin karşısında devrimci ve sosyalist seçeneğin yükseltilmesi mücadelesine tüm gücümüzle destek verelim.
‘ÖZGÜRLÜK VE SOSYALİZM İÇİN DÖVÜŞELİM’
“Ortadoğu’yu yeni felaketlere mahkum etmeye, halklara yeni kölelik prangaları vurmaya, umutsuzluk ve yılgınlık yaymaya, sömürü ve talan için en elverişli koşulları yaratmaya, İsrail’in çıkarlarına uygun rejimler oluşturmaya çalışan emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin karşısına işçi sınıfının, kadınların, gençliğin, yoksulların, emekçilerin direniş ve savaşımıyla çıkalım. Halkların birleşik mücadelesini yükseltelim. Özgürlük ve sosyalizm için dövüşelim.”